Efrin’de ihlallere karşı çağrı: Görevinizi yerine getirin

Efrin-Şehba İnsan Hakları Örgütü Üyesi Heyhan Elî, Efrin Kantonu’nun büyük bir demografik değişim yaşadığını belirterek, uluslararası insan hakları örgütlerini görevlerini yapmaya çağırdı.

RAPARÎN BEKİR

Şehba- Türk devleti ve ona bağlı çeteler, 20 Ocak 2018'den bu yana Kuzey ve Doğu Suriye'nin Efrin Kantonu'ndaki ihlallerini sürdürüyor. Efrin-Suriye İnsan Hakları Örgütü, ihlaller ile ilgili olarak 2023 yılının ilk 7 aylık raporunu yayınlayarak, Türk devleti ve ona bağlı çetelerin Efrin’de işlediği suçlara dikkat çekti. Rapora göre, 24'ü kadın 208 kişi kaçırıldı; 3'ü kadın 13 kişi katledildi. Efrin’de 70 hektar tarım arazisi yakıldı, 17 binden fazla ağaç kesildi. 5'ten fazla arkeolojik alan da kazılarak yok edildi ve buralara 8'e yakın yerleşim yeri yapıldı.

‘En çok kadınlar ihlallere maruz kalıyor’

Efrin-Suriye İnsan Hakları Örgütü üyesi Heyhan Elî, Türk devletinin Efrin politikasını değerlendirerek, "Türk devleti ve çeteleri Efrin kentini işgal ettiğinden bu yana kentte karışıklık ve huzursuzluk yaşandı. Uluslararası hukuku aşan, savaş suçları ve soykırım boyutuna varan her türlü insan ve doğa hakları ihlallerini işliyorlar. Kaçırma olaylarının yanı sıra çok sayıda insan Türk işgal çeteleri tarafından işkence görüyor ve birçoğu öldürülüyor. Çocuk, kadın, yaşlı ayrımı yapılmıyor. En çok da kadınlar ihlallere maruz kalmakta, kadınlara yönelik ihlallerle iradelerini kırmaya ve toplumdaki rollerini yok etmeye çalışmaktadırlar” şeklinde konuştu.

‘Planlı bir politika uygulanıyor’

Heyhan Elî, konuşmasının devamında son dönemde kentte kadın katliamı suçlarının arttığına dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İşgal altındaki Efrin'de yaşanan genel karışıklığın gölgesinde siviller ve özellikle kadın cinayetleri arttı. Kadın cinayetleri ‘namus’ adı altında gerekçelendiriliyor. Birçok kadın cinayet vakası belgelendi. Katliamdan sonra cesetleri halka açık yerlere veya tarım arazilerine atıldı. Türk işgali demografik değişim politikası uyguluyor, planlı bir politikayla bölgenin demografisini uygulamaya çalışıyor ve sivillerin mallarına el koyuyor. Çeteler Suriye'nin her bölgesinden gelen mültecileri gerçek Efrin halkının evlerine yerleştiriyor. Ayrıca yeni yerleşim merkezleri inşa ederek köy ve mahalle isimlerini değiştiriyorlar, okullara ve halkevlerine Türk bayrakları asıyorlar. Son dönemde Türk işgali, iç kurumlar aracılığıyla kentte başka bir politika uygulamaya koydu ve Efrin'in güvenli hale geldiği gerekçesiyle Efrin dışındaki mültecileri evlerine dönmeye çağırdı. Ancak ihlallerin belgelenmesiyle Efrin'e dönenlerin tutuklandığı ve mallarının kendilerine verilmesi için fazladan para alındığı ortaya çıktı.”

İnsan hakları örgütlerine çağrı

Heyhan Elî, son olarak, "Türk işgali Efrin'e girdiğinden beri dini yerleri ve mekanları kazıyor, bölgenin mallarını çalıyor ve satıyor. Türk devletinin çeteleri halka maddi baskı yapıyor. Ayrıca psikolojik baskılar ve intihar vakaları artıyor. Kentte yaygınlaşan zorla evlendirilme, erken yaşta evlilik gibi kız çocukları üzerinde baskı oluşturulmakta ve onları çetelerle evlenmeye zorlamaktadır. Efrin'de ve tüm bölgelerde yaşanan ihlallerin son bulması ve Efrin halkının güvenli bir şekilde evlerine geri dönmesi için insani yardım ve insan hakları örgütleri suskunluklarından çıkıp pratik adımlar atarak üzerine düşen görevi yapsın” çağrısında bulundu.