Haber Merkezi- Medeni Yasa’nın “Evlenen kadının kocasının soyadını taşımasını” zorunlu kılan 187’nci maddesinin birinci ve ikinci cümlesi Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmişti. Mahkeme’nin kadın erkek eşitliğine uygun yeni bir düzenleme yapılması için TBMM’ye verdiği 9 aylık süre ise bugün itibarıyla doldu. Konuya ilişkin yazılı açıklama yapan Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), kadınların evlendikleri erkeğin soyadını taşıma zorunluluğunun kalktığını duyurdu.

‘Artık kesinlikle yok hükmündedir’

Açıklamada, “Anayasa’nın 90. Maddesi gereğince ve birçok Anayasa Mahkemesi kararında vurgulandığı gibi BM Ayrımcılığa Karşı Sözleşme-CEDAW dahil birçok uluslararası sözleşmeye aykırı olan bu hüküm zaten YOK HÜKMÜNDE idi. Artık kesinlikle yok hükmündedir. Yasal boşluk da yoktur: Anayasa’nın ailede eşitliği düzenleyen 41. Maddesi ve CEDAW’ın 16/g hükmü gereğince yürürlüktedir ve doğrudan uygulanacak hükümlerdir” denildi.

‘Dava açma zorunluluğu kalkmıştır’

Artık evlilikte kendi soyadıyla devam etmek isteyen kadınlar için dava açma zorunluluğunun kalktığına vurgu yapılan açıklamada, “Evli kadınlar, hemen bugün Nüfus Müdürlüklerine başvurarak, evliliklerine evlilik öncesi soyadları ile devam edebilirler. Evlenecek olan kadınlar bundan böyle evlilik öncesi soyadlarını kullanacaklarını beyan ederek hayatlarını kendi soyadları ile sürdürebilirler” bilgisi paylaşıldı.

‘Cinsiyetçi dayatmayı reddediyoruz’

İktidarın gündemindeki 8’inci Yargı paketi ile Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının yok sayılarak kadının soyadı ile ilgili 187’nci maddenin eskisi gibi aynen korunmak istendiğinin, kadınlara erkek eşlerinin soyadını kullandırma dayatmasının sürdürüldüğünün görüldüğünün belirtildiği açıklamada, “Kadının kimliğinin yanı sıra tüm hayatına el koymak isteyen bu cinsiyetçi dayatmayı reddediyoruz” diye kaydedildi.

‘Soyadı konusu tüm yönleriyle ele alınmalı’

Çocuğun soyadı ve nüfus kütüklerindeki eşitsizliğe işaret edilen açıklamada, soyadı konusunun da tüm yönleriyle bir bütün olarak ele alınması istendi. Açıklamada, şu öneriler sıralandı:

“* Eşler sadece kendi soyadlarını taşımak; eşlerden birinin soyadını ya da yeni bir adı aile adı olarak seçmek hakkına sahip olmalıdır.

* Anne de çocuğa kendi soyadını verebilmelidir.

* Evli kadının erkeğin kütüğüne nakledilmesi, çocuğun da babanın kütüğüne yazılması uygulamasına son verilmelidir. Evlilik durumunda aile için yeni kütük açılmalıdır.”

Kadınlara soyadına sahip çıkma çağrısı

Tüm kadınlara ve kamuoyuna seslenilen açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: “Türkiye kadın hareketi on yıllardır soyadı hakkı için mücadele ediyor. Artık on yıllar, yüzyıllar kaybetmek istemiyoruz. Tüm kadınları mutlak kişilik hakları olan soyadına sahip çıkmaya; tüm kurumları ve erkekleri de bu hakka saygı duymaya çağırıyoruz. Soyadı hakkına sahip çıkacağız. Ailede eşitlikten, toplumda eşitlikten vazgeçmeyeceğiz.”