EŞİK 9’uncu Yargı Paketi’nin derhal geri çekilmesini istedi

9’uncu Yargı Paketi’nin Meclis’e gelmeden derhal geri çekilmesini isteyen EŞİK, “Amacınızı biliyoruz, asla geçit vermeyeceğiz” dedi.

Haber Merkezi- Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), 9’uncu Yargı Paketi’ne ilişkin birçok ilde eş zamanlı basın toplantısı yaptı.

Ankara’da Mülkiyeliler Birliği’nde de gerçekleştirilen açıklamada, kadınlar 9’uncu Yargı Paketi’nin geri çekilmesi çağrısında bulundu. “Artık hiçbirimizi ‘aileyi koruma’ masallarına inandıramazsınız. Çünkü kadınları ve çocukları şiddete karşı koruyan yasaları bir bir yok edenler, mevcut yasaları ve Anayasa’yı uygulamayanlar hiç kimseyi koruyamazlar” denilen açıklamada her gün kadınların saldırıya maruz kaldığı belirtildi.

“İktidar partisi, yine bir torba yasa taslağını, içine konulan çerezlik konuların yanına ekleyerek, kadınların temel insan haklarını tehdit eden başlıklarla 9. Yargı Paketi olarak dayatıyor. Bu ‘paket’ ile hangi haklarımızın gasp edileceğini Meclis’e getirilinceye kadar tam olarak öğrenemiyoruz bile. Sızdırılan ilk taslak 38 madde iken; Adalet Bakanı taslağın 62 madde olduğunu söylüyor, 23 kanun ile 2 KHK'da değişiklik yapacağız diyor! Kamuoyuna sızdırılan 38 madde hakkında bir fikrimiz var ama kalan 24 maddenin hangi konularda olduğuna dair hiçbir açıklama yapılmadı, yapılmıyor. Medeni Yasa’dan 6284 sayılı şiddet yasasına, ceza yasasından infaz yasasına kadar birçok temel yasada değişikliği 38 maddelik haliyle aynı torbaya tıkıştıran yasa teklifi ile iktidar, bir yandan tekrar tekrar suç işleyenlere af getirmeye çalışırken, diğer yandan ‘etki ajanlığı’ adı altında yeni bir suç icat etmeye de çalışıyor” denilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“*İstanbul Sözleşmesi’ni feshederken ‘yerli ve milli’ yasamız 6284 var dediniz. Şimdi onun da failleri caydırıcı en önemli hükmünü kadükleştirmeye çalışıyorsunuz. Yasanın caydırıcılığını belirleyen tek yaptırım olan ve zaten çok ender uygulanan tazyik hapsi hükmünü itiraza açık hale getirmek, kadın cinayetlerinin artması demek. Kadınlar artık zar zor alınabilen koruma kararları çantalarında olduğu halde katledilirken, bu değişikliğin önerilme nedenini biz söyleyelim: Erkek egemenliğini güçlendirmek, kadınların aile içinde şiddete boyun eğmesini, şikayet etmemesini sağlamak.

*Torba tasarıda, Anayasa Mahkemesi’ni yine hiçe sayarak; Mahkeme’nin iptal ettiği Medeni Kanun’daki ‘Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır’ düzenlemesini tekrar, aynen yasalaştırmak istiyorsunuz. Kendi seçtiğimiz soyadı ile yaşamak en temel hakkımızdır. Anayasa’nın eşitlik ve ayrımcılık yasağını düzenleyen 10. maddesi, ailede eşitliği düzenleyen 41. maddesi ve Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’ne aykırı olarak kadınlara erkek eşlerinin soyadını kullanmaları dayatılamaz.

 *Kadın katillerini, tecavüzcüleri ve çocuk cinsel istismarcılarını Temmuz 2023’te infaz yasasında düzenleme adı altında affettiniz. Serbest bırakılan failler kadın ve çocuklara karşı suç işlemeye devam ettiler. Şimdi yeni bir af getirmek istiyorsunuz. Tekrar tekrar suç işlemiş ve bu nedenle mahkum olmuş hükümlülerin cezalarında koşullu salıvermeyi koydunuz 9. Torba'ya. Neden? Bize ve çocuklarımıza karşı işlenen suçları affetme yetkisini nereden buluyorsunuz? Bir yandan ‘etki ajanlığı’ diye yeni suç kategorileri icat etmeye çalışırken, diğer yandan kolluk saldırganları yakalama zahmetinde bulunduysa eğer, faillere mahkemelerde verilen indirimli cezaları Meclis’te daha da indiriyor ya da affediyorsunuz! Bunun adını biz koyalım: Kadın ve çocukları erkeklerin her türlü istismarına açık hale getirmeyi ‘aileyi korumak’ olarak göstermek, erkek egemenliğini mutlaklaştırmak.

*İthal ettiğiniz yeni suç türü; ‘etki ajanlığı’ ile muhaliflerin sustuğu bir ülke yaratmak istiyorsunuz. Tasarı TBMM’ye gelir ve yasalaştırılırsa şu anda okuduğunuz bu metnin yayınlanması da dahil eleştiri içeren her nevi yayının suç kapsamına alınması mümkün olacak ve bugüne kadar yaşanan anti-demokratik baskı koşulları derinleşecek. Eşitlik, özgürlük, adalet adına her türlü arayışın önü kesilecek, tüm toplumsal muhalefet örgütleri kapatılma riski ile karşı karşıya kalacak, sivil toplum tamamen susturulacaktır. Amacınızı biliyoruz. Asla geçit vermeyeceğiz.

Kadınların yaşam hakkı dahil olmak üzere kazanılmış haklarımızla oynamaktan vazgeçin! Hukuksuzluğunuzu hukuka uydurma yöntemlerinizi, eşitlik ve laiklik düşmanı politikalarınızı, Meclis’te oybirliği ile kabul edilmiş olan İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı, bir kişinin kararı ile çekilmenizden biliyoruz. Yeni değil, bugün değil, yüzyıllardır iktidarınızı kadınların boyunlarını eğerek var etmeye çalıştınız. Her hakkımızı mücadele ile kazandık. İşte buradayız. Fetvalarınıza, yasaklarınıza boyun eğmiş olsaydık, bugün burada olmazdık. Yalanlarınıza, vizyonsuz vizyon belgelerinize, laiklik ve eşitlik karşıtı torba yasalarınıza asla boyun eğmeyeceğiz. Amacınızı ve yöntemlerinizi biliyoruz. Seçilmiş belediye başkanları yerine ‘kayyum’larınızı atamanızdan, muhalif herkesi kumpas ve intikam davaları ile hukuka aykırı olarak hapislerde tutmanızdan biliyoruz. Rant aşkınızdan, imar yasalarınızdan, bilime ve bilimsel eğitime saldırılarınızdan, hayvanlara ve doğaya verdiğiniz zarardan biliyoruz. Hala hukuksuzluğunuza kılıf uydurmaya çalışıyorsunuz ama hatırlatalım: Siz kaybettiniz."