Dünya kadınları hep birlikte haykırıyor: Jin, jiyan, azadî

Rojhilata Kürdistan’da kadınlar öncülüğünde “Jin, jiyan, azadî” sloganı etrafından ayaklanan halk İran devletinin katliam ve idamlarına rağmen geri adım atmazken slogan ve mücadeleleri dünya çapında yankı buldu.

SAYDA ŞÎRZAD

Haber Merkezi-  İran'da 1979 İslam Devrimi sonrası yürürlüğe giren şeriat kanunlarına göre tüm kadınların kamusal alanlarda başörtü takması ve uzun, bol kıyafetler giymesi zorunlu hale getirildi. Başörtü takmayan kadınlara para ve hapis cezası gibi cezalar verilmeye başlandı.

 

İran'ın başkenti Tahran'da Jîna Amînî’nin 'ahlak polisleri' tarafından katledilmesi başta memleketi Saqiz olmak üzere Rojhilatê Kürdistan ve İran'ın birçok kentinde tepkilere neden oldu. İslam Cumhuriyeti hükümet yetkilileri, tepkilerin büyümesini önlemek için Jina Amînî’nin 24 saatten daha kısa sürede canazenin defnedilmesini istedi. Jîna Mahsa Amînî’nin ailesinin çabaları sonucu 26 Eylül Cumartesi sabahına kadar cenaze ertelendi. Saqiz halkı, kentin Aichi mezarlığında Jîna Mahsa Amînî’nin ailesini yalnız bırakmadı. Burada bir araya gelen kadınlar başörtülerini çıkarıp “Jin, jiyan, azadî” sloganı attı. Bu slogan bir aydan kısa bir sürede tüm İran'a ve ardından tüm dünyaya ulaşan bir slogan haline geldi. Dünyanın farklı yerlerindeki insanlar bu sloganı farklı dillerde haykırdı.

Destek giderek büyüdü

Jîna Mahsa Amînî’nin İrşad Devriye Güçleri tarafından katledilmesi ve özellikle zorunlu başörtüsü yasasına karşı kitlesel protestoların başlamasının ardından çok sayıda önde gelen İranlı ve uluslararası isim, ülke çapındaki halk protestolarına “jin, jiyan, azadi” sloganıyla destek verdi. Ayrıca ülke çapındaki gösterilere, sanatçılar, sporcular, aydınlardan da destekler arttı.  Tanınan, bilinen kişi ve kurumların halkın protestolarına destek vermesi, hükümet üzerindeki baskıyı artırdı. Rejim ise bu desteklere karşılık olarak, baskıları artırıp, silah kullanarak halkı bastırmak istedi. Ancak tüm baskılara rağmen halkın ayaklanması sürdü ve birçok kesimden destekler de giderek büyüdü.

Oyunculardan boykot

Destekçiler arasında yer alan oyuncular, halk üzerinde büyük etki yarattı. Protestoculara destek veren oyuncular o kadar fazla ki, İran radyo ve televizyonu çok sayıda dizi ve filmin yayınlanmasında sorun yaşadı. Protesto dalgasıyla eş zamanlı olarak çok sayıda İranlı sanatçı ve görüntü yönetmeni başörtüsünü çıkararak, radyo ve televizyona öfkelerini ilan etti. Protesto dalgası, oyunculuk dünyasının önde gelen isimlerinden Ketayoun Riahi'nin de katılması ile büyüdü.

Shabnam Farshadjo, Shiva Ebrahimi, Fatemeh Motamedarya, Sharare Dolatabadi, Anahita Hemmati, Maryam Palizban, Masoumeh Ghasemipour ve Maryam Bobani de İran'da zorunlu başörtüsü yasasının yanı sıra radyo ve televizyonu ilk protesto edenler arasındaydı ve halkı destekledi.

Sistan ve Belucistan’da eylemler büyüdü

Özellikle Rojhilat Kürdistan'ın Sistan ve Belucistan eyaletinde şiddetli baskıların eşlik ettiği protestolar devam etti. Protestocu sayısı her geçen gün daha da arttı. Zorunlu başörtüsünü çıkarma gibi eylemler yapıldı. Buralarda göstericiler İran İslam Cumhuriyeti'nin işlediği suçları ve halkın baskı altına alınmasını protesto etti.

Cam heykel kırıldı pano kaldırıldı

Ladin Tabatabai, protestoculara destek vermek için o sırada polis teşkilatı başkanı olan Mohammad Baqer Qalibaf'tan aldığı cam heykeli kırdı. Fateme Motamedarya da zorunlu başörtüsü yasasını tanımadığı için Tahran'daki Amin Tarkh'ın cenaze töreninde başörtüsü olmadan bir konuşma yaptı. Kadınların reklam panosuna konulan başörtülü resimlerine de şiddetle karşı çıktı. Bu reklam panosu daha sonra 24 saatten kısa bir süre içinde kaldırıldı.

Erkek oyuncular da ayaklanmaya destek verdi

Erkek oyuncular da İran’daki mevcut durumu protesto ederek kadınları desteklediler. Rejim protestocu sanatçıları çeşitli şekillerde tehdit etti, hatta bazı aktörlerden zorla itiraflar alındı. Ancak rejim suçlarının devam etmesiyle birlikte sanatçılar, eylemlerine halkla birlikte devam ettiler.

Elnaz Rekabi başörtüsüz yarıştı

Güney Kore'deki Asya Oyunları finallerine katılmaya hak kazanan İranlı dağ tırmanışı ekibinin bir üyesi olan Elnaz Rekabi zorunlu başörtüsü yasasını ve Jina Mahsa Amini’nin katledilmesini başörtüsünü çıkararak  protesto etti. Bu yarışmada Asya'da dördüncü olan Elnaz Rekabi’nin, baş örtüsüz yarıştığı görüntüler sosyal ağlarda geniş yer buldu. Bu protesto hareketi ülke içinde ve dışında birçok İranlının desteğini aldı. Bu eylemin ardından Elnaz Rekabi, Instegram hesabında “yanlışlıkla düştü” açıklamasını yaptı.  Fakat ünlü sporcunun tehtid edildiği ve kendisine bu açıklamanın zorla yaptırıldığı ortaya çıktı.

Dünya Tırmanma ve Dağcılık Sporları Federasyonu bir açıklama yayınlayarak Elnaz Rakabi'nin "güvenliğinin" çok önemli olduğunu ve İran'daki durumu izlerken sporcuların seçim hakkını ve ifade özgürlüğünü desteklediğini duyurdu.

Kadınlar sporcularda eylemdeydi

İranlı Nilofar Mardani, kadınlara verdiği desteğin bir ifadesi olarak, Türkiye'deki artistik patinaj yarışmalarına başörtüsüz çıktı. Sporcular da dahil olmak üzere aktivist ve sanatçıların protestolarının artmasıyla birlikte İran rejimi, ünlü şahsiyetlerin protestolarını her seferinde asılsız bahaneler ve gerekçelerle örtmeye çalıştı. İran'ın milli okçuluk takımının üyesi, Tahran’daki Körfez Kupası Okçuluk Ligi’nin kapanış töreninde başörtüsünü çıkardı. İranlı kadınlar sprint rekoru sahibi Farzaneh Fasihi de ülke çapındaki protestoların destekçilerinden biri oldu. Kenco basketbol takımının oyuncuları ve antrenörleri, başörtüsü olmadan toplu bir fotoğraf yayınladı. Ayrıca çeşitli spor dallarından erkek sporcular da kadınların zorunlu başörtüsüne karşı mücadelesine destek verirken, aralarında futbol dünyasının tanınmış isimlerinden Waria Ghafouri, Ali Daei ve Ali Karimi'nin de bulunduğu isimler isyana destek verdi.

Dijital medyada da tepki ve destek

Sine'nin kanlı bir şekilde bastırılması, çoğu zaman sessiz kalan sporcuların da bu suçlara tepki göstermesine neden oldu. Dünya şampiyonu ve İranlı güreş antrenörü Mohammad Talai gibi kişiler, sosyal medya hesapların “Ne İslam tehlikede, ne de toprak bütünlüğü, sadece yetkililerin refahı ve çocuklarının hayatı tehlikede” diyerek baskılara tepki gösterdi. Milli voleybol takımı oyuncusu Amirhossein Esfandiar “İnsanları döven ve öldüren sizler insanlık kokusu almıyorsunuz", İran milli güreş takımı üyesi Alireza Gudarzi, ise "Diktatör özür dilemiyor, düşüyor" diye paylaşımda bulundu.

Önce destek verdiler sonra kaldırdılar

İran Milli Futbol Takımı’nın birçok oyuncusu da protestolar çok yaygınlaşmadan önce Jîna Mahsa Amînî’nin katledilmesine tepki gösterdi. Ancak halkın protestolarının artmasıyla birlikte milli takım kampına davet edilen tüm oyuncuların paylaşımları sayfalarından kaldırıldı. Soroush Rafiei ve Mehdi Qaidi gibi kampa davet edilmeyen oyuncuların açıklamaları ise sayfalarında kaldı. Halkın ülke çapındaki protestolarının bastırılmasına devam edilmesiyle birlikte sporcuların tepkileri de devam ediyor.

Parlamentoda saçını kesti

Ayrıca, Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsula'nın da aralarında bulunduğu uluslararası üne sahip bazı siyasi kişilikler Jîna Mahsa Amînî’nin hükümet tarafından öldürülmesini kınadı. Halkın eylemlerine verilen desteklerin yanı sıra protestoculara verilen idam cezalarına da tepki yağdı.

İsveç'in Avrupa Parlamentosu'ndaki temsilcisi Abeer Al-Sahlani de İranlı göstericilere seslenerek, “İran özgürleşene kadar arkanızda olacağız” dedi. İran halkıyla dayanışma göstermek için “Jin, jiyan, azadî” sloganı atarak saçlarını kesti.

Siyasi tutuklular

İran cezaevlerinde tutuklu bulunan bazı siyasi tutuklular ve sivil aktivistler, açıklamalarda bulunarak, açlık grevleri yaptı. Kashani, Maleeha Jafari, Elnaz Islami, Mahnaz Desharah, Nazanin Mohammadnejad, Raha Asgarizadeh, Golarah Abbasi, Sepideh Qalian, Saba Kardaafshari, Asal Mohammadi, Maryam Akbari, Monfared, Munirah Arabshahi, Yasman Ariani, Sakineh Parvaneh gibi isimler halkla dayanışmalarını gösterdiler.

Destekler sloganı yaygınlaştırdı

İran'da tanınmış şahsiyetlerin yanı sıra birçok hukukçu, öğretim görevlisi, profesör, öğretmen, siyasi ve sivil aktivistde  halk protestolarına katıldı ve İslam Cumhuriyeti hükümetine karşı tepki gösterdiler. Tanınan isimlerin protestolara verdiği destek, "Jin, jiyan, azadî” sloganının daha fazla yayılmasını sağladı.

Bu ayaklanma farklı

İran İslam Cumhuriyeti hükümetinin ilk yıllarından bu yana ataerkil ve kadın düşmanı yasaların dayatılması, memurların ve yetkililerin verimsizliği, ekonomik krizler, enflasyon ve ani hareketler nedeniyle daha önce de protestolar ve gösteriler olmuştu. Ancak ülke çapındaki son ayaklanmalar daha önceki tüm protestolardan  farklı olarak kadınların öncülüğünde gelişti. Yayılan protestolar “Jin, jiyan, azadî” sloganını küresel hale getirdi.

BM gündemine de girdi

Halk mücadelesinin “Jin, Jiyan, Azadî” doğrultusunda devam etmesi ve bu sesi susturmak isteyen rejimin şiddetli baskıları, başta İran kadınları olmak üzere İran halkının taleplerinin gündeme getirilmesine yol açtı. Birleşmiş Milletler İslam Cumhuriyeti'nin suçlarıyla ilgili bilgi toplama komitesinin kurulmasına olumlu oy verdi.

Öte yandan İran İslam Cumhuriyeti'nin Birleşmiş Milletler(BM) Kadının Statüsü Komisyonu'ndan çıkarılması talebi olumlu sonuçlandı. “Jin, jiyan, azadî” sloganı dünyanın önde gelen ülkelerinin olumlu oylarını almayı başardı ve sonunda İran İslam Cumhuriyeti Birleşmiş Milletler Kadın Komisyonu’ndan ihraç ettirildi. “Jin, jiyan, azadî”  dünyanın her yerindeki insanlığın birlik ve beraberliğini sağladı.