Doğu Kürdistanlı kadın eylemci: Kaybedecek bir şeyimiz yok!
“Jin, jiyan, azadî” ayaklanmasına katılan ve zorunlu başörtüsünü reddeden B.N. kadınların araçlarının camına, “Kaybedecek bir şeyimiz yok” yazılı not bırakarak, kadınları mücadeleye çağırıyor.
Hema Rad
Sine- İran ve Doğu Kürdistan kentlerinde 8 aydır süren “Jin, jiyan, azadî” ayaklanması devam ederken, hükümet yetkilileri ise her türlü baskı yöntemini deneyerek protestoları bastırmak istiyor. Ataerkil yasalara ve baskılara karşı direnişini sürdüren kadınlar, yaşamın birçok alanında “zorunlu başörtü” kuralını reddediyor. Başörtüsüz sokağa çıkan kadınlar tehdit mesajları alsa da mücadelelerinden bir adım dahi geri atmıyor.
‘Kadınlar ne isterse onu giysinler’
Zorunlu başörtü kuralına karşı kadınlar, bir protesto biçimi olarak kağıtlara yazdıkları notları araçların camlarına iliştiriyor. Eylemci kadınlardan B.N. “Ben başörtüsüz araba kullanıyorum, kadınların arabalarına sloganlar asıyorum ki onlar da uyansınlar, başörtüsüz araba kullanmaktan korkmasınlar çünkü onların da hakkı var. Kadınlar ne isterse onu giysinler” diyor.
‘Mücadele etmeye devam edeceğiz’
Güvenlik nedeniyle ismini paylaşmayan B.N. İran'da kadınların önderlik ettiği ayaklanmanın başta İran ve Doğu Kürdistan olmak üzere Ortadoğu ve dünyadaki tüm kadınların ayaklanması olduğuna inanıyor. B.N. "Ülkede kadınlar baskı altında bu nedenle mücadele bizim için yeni değil. Cinsiyetimizin farkına vardık ve ataerkillikle son nefesimize kadar mücadele etmeye devam edeceğiz" mesajını veriyor.
Kadınlarda her kuşağın ayrı bir mücadele deneyimi olduğunu kaydeden B.N. “Örneğin annelerimiz zorluklara direndi, hayatın yükünü taşıdı. Direnmek onların kişiliklerinin bir parçasıydı ve bu mücadele onları büyüttü. Ataerkil sisteme karşı durdular. Anneler, kız çocuklarının daha özgür bir ortamda yaşayabilmesi için, gelecek nesiller için yıllarca direnişlerini sürdürdü. Bugün yeni nesil bir devrim ayaklanmasına katılmışsa bu da annelerin direnişi sayesindedir” ifadelerinde bulunuyor.
‘Cesaretle direnmeliyiz’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Kadınlar özgür değilse toplum da değildir” sözünü hatırlatan B.N. “Bu ideolojinin sürdürülmesi gerekiyor. Ayrımcılığın olmadığı bir toplumda yaşamak önemlidir. Madem ‘kadın devrimi’ hayalimiz gerçek oldu, bu devrimin yoldan çıkmasına izin vermemeliyiz. Cesaretle direnmeliyiz. Fırtına öncesi bu sakinliğe sarılıp güvenli evinden çıkmayanlar var. Kendilerini kandırıyorlar. Yeter artık, kaybedecek bir şeyimiz yok bizim. Ya onurlu bir şekilde kazanacağız ya da öleceğiz” diyerek sözlerini noktalıyor.