Direnen kadınların izinde 8 Mart

Eski tarihlerden günümüze kadar Kürt kadınları siyasal, toplumsal, askeri alanda verdikleri mücadelelerle dünyaya seslerini duyurdu.

EBÎR MUHEMED

Qamişlo- İran, Türkiye, Irak ve Suriye’de Kürt halkı özgürlük ve eşitlik için mücadele etmeye devam ediyor. Tarih boyunca erkek iktidarlara karşı eşitlik ve özgürlük mücadelesi veren Kürt kadınları da, toplumların değişmesinde öncü olmuştur. Edile Xanım, Sakîne Cansız, Berivan Qelendar, Arin Mirkan, Avêsta Xabur, Hevrin Halef verdikleri mücadelelerle tarihe ismini yazdıran Kürt kadınlarından sadece bir kaçı.

Birinci Dünya Savaşı sırasında bir kaç öncü Kürt kadından biri Irak – İran sınırında Şehrazor ovasında yaşayan Caf aşiretinin lideri Edile Xanım’dır. 1900’lü yılların başında Halepçe ilinin yöneticiliğini yapmıştır.

PKK’nin kurucularından olan Sakîne Cansız (Sara), 1958 yılında Kuzey Kürdistan'ın Dersim şehrinde dünyaya gelir. 1980’li yıllarda Diyarbakır Cezaevi’nde 10 yıl tutuklu kalır. Cezaevinde her türlü işkenceye karşı direnen Sakîne Cansız, cezaevinden çıktıktan sonra da özgür demokratik bir yaşam için mücadeleye devam eder. Binlerce kadına öncülük eden Sakîne Cansız, 9 Ocak 2013'te Fransa'nın başkenti Paris'te mücadele arkadaşları Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez ile birlikte Türk istihbaratı tarafından katledilir.

Rojava’da kadınlar devrim içinde devrim yaptı

Suriye'deki iç savaşla birlikte Rojava Kürdistanı ile Kuzey ve Doğu Suriye, fiilen Kuzey Suriye Federasyonu olarak özerk bir yönetime kavuştu. Kürt kadınlarının öncülüğünde gerçekleşen devrimde, Kuzey ve Doğu Suriye bölgesinde kadınlar, askeri, sosyal, ekonomik, siyasal her alanda yer almaya başladı.

Rêveberiya Xweser de, medeni kanunda kadınların mutlak eşitliğini sağlayacak şekilde yasalar çıkarttı. Zorla evlilik, çok eşlilik ve çocuk evliliğini de yasakladı. Suriye tarihinde ilk kez, evliliğin tarafları arasındaki din, mezhep ve etnik farklılıkların ortadan kaldırılmasına dayalı olarak, Suriye'nin özerk bölgelerinde resmi nikah yapılmasına izin verildi.

Berivan Qelendar YPJ’nin ilk şehidi oldu

4 Nisan 2013’te ise YPJ ( kadın savunma birlikleri) adıyla kadın ordusu kuruldu. YPJ’deki Kürt kadın savaşçılar, DAİŞ çetelerinin Kobani'yi kuşatmasında ve Irak'ın kuzeyindeki Şengal Dağı'nda mahsur kalan Êzidîlerin kurtarılmasında kilit rol oynadı. İşgalci Türk devleti ve çetelerine karşı kahramanca savaştılar.

1988 yılında Afrin’in Mabata ilçesinde doğan Berivan Qelendar, kuruluşundan hemen sonra YPJ saflarına katıldı. Cephet el- Nusra çetelerinin Şerawa köylerine saldırısı sırasında çetelere karşı mücadele eden Berivan Qelendar 28 Mayıs 2012'de şehit oldu.

Arin Mirkan Kobanê'nin simgesi oldu

Kadın Savunma Birlikleri komutanı Arin Mirkan (Dilar Gencxemîs), 1992 yılında Afrin-Kuzey ve Doğu Suriye'nin Mabata ilçesine bağlı Mirkan köyünde doğdu. Rojava devriminin başlangıcından itibaren halkını ve toprağını korumak için YPJ(Kadın Savunma Birlikleri) saflarında yer aldı. Kobanê Kantonu'nda DAİŞ çetelerinin Miştenur tepesini kuşatmasının ardından 5 Ekim 2014'te fedai eylem gerçekleştiren Arin Mirkan insanlık tarihinde direniş efsanesi yazdı.

Arin Mirkan, çetelerin soykırım saldırısı sırasında, "Kürt kadınları Kobanê direnişinde henüz son sözlerini söylemedi. Çetelerden korkmuyoruz, sonuna kadar mücadele edeceğiz. Çetelerin eline düşeceğime , canımızı feda edeceğiz.” demişti.

Avêsta Xabur çağın direnişinde yer aldı

Avêsta Xabûr (Zelûh Hemo), 1998 yılında Halep şehrinde, işgal altındaki Afrin kantonunun Bilbil ilçesine bağlı Bêlêh köyünden doğdu. Avêsta, 2014 yılında YPJ (Kadın Savunma Birlikleri) saflarına katıldı. 20 Ocak 2018'de Türk devleti, Kuzey ve Doğu Suriye'de bulunan Efrin kantonuna 72 uçak ve yüzlerce havan topuyla karadan ve havadan saldırdı. Bunca tekniğe ve ağır silahlara karşı YPJ/YPG savaşçıları eşsiz bir direniş ortaya koydu ve 58 gün direndi. Bu direniş “çağın direnişi” olarak adlandırıldı. Avêsta Xabûr çatışmaların şiddetli yaşandığı Hamam köyünde  27 ocak 2018 tarihinde Türk devletinin işgalci güçlerine karşı fedai eylem gerçekleştirerek şehit düştü. 

Hevrin Halef insan hakları örgütlerinde aktif yer aldı

Kuzey ve Doğu Suriye'de devrimin başlamasıyla birlikte siyasi alanda da mücadele eden Kürt kadınları, Suriye’nin genelinde önemli çalışmalar yürüterek yeni yol haritası çizdi. Kürdistan halkı için sembol haline gelen kadın siyasetçilerden biri de Hevrin Xalef ‘di. Hevrin Xalef, 15 Kasım 1984'te Kuzey ve Doğu Suriye'nin Derik şehrinde dünyaya geldi. Mühendis aynı zamanda siyasetçi olan Hevrin Xalef, Suriye krizinin başlamasıyla birlikte siyasi çalışmalara katıldı ve insan hakları örgütlerinde aktif olarak yer aldı.

18 Mart 2018'de Suriye Gelecek Partisi’nin genel sekreterliğine seçilen Hevrin Xalef, 12 Ekim 2019’da M4 yolunda Özgür Suriye Ordusu çeteleri gruplarından Ahrar Al-Sharqiya tarafından pusuya düşürülerek katledildi.  Hevrin Xalef'in 20'den fazla kurşunla yaralandığı, bacaklarının kırıldığı ve fiziksel şiddete maruz kaldığı tespit edilmişti.

Irak’ta ilk kadın yargıç: Zekiye Îsmaîl Heqî

İlk Kürt kadın dergisi (Dengî Jinan) 1953'te yayınlandı. 1958'de Meleki rejiminin devrilmesinin ardından Kürt Kadınlar Birliği, Irak medeni hukukunda yasal reformlar yapılması için diplomasi yaptı ve başarılı oldu. 1957'de Bağdat Üniversitesi'nde hukuk eğitimini tamamlayan Zekiye Îsmaîl Heqî, 1959'da Adalet ünvanıyla Irak'ta ilk kadın yargıç olarak göreve başladı. 1952'de Kürdistan Kadınlar Birliği'nin kurucuları arasında yer aldı ve 1975'e kadar Kürdistan Kadınlar Birliği'nin genel sekreterliğini yaptı. İsviçre Üniversitesi'nde işletme bölümünden mezun oldu, 1972'de Bağdat Üniversitesi'nde yüksek lisans ve üniversitede uluslararası hukuk alanında doktora diploması aldı. Irak'ta adalet için sorumluluk alan ve cesaretle çalışan ilk kadın olan Zekiye Îsmaîl Heqî, 23 Ağustos 2021'de Amerika'da rahatsızlanarak hayatını kaybetti.

Leyla Qasim: Öldürülmemle binlerce Kürt uyanacak

Leyla Qasim, Irak'ta Baas rejimine karşı savaşan Kürt kadın öncülerinden biriydi. 27 Aralık 1952 yılında Kerkük’e bağlı Xaneqîn’de doğan Leyla Qasim, 1971 yılında Bağdat Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Genel Sosyoloji bölümünde lisans eğitimine başladı. Leyla Qasim, Bağdat Üniversitesi'ndeki Kürt öğrenciler arasında etkin bir role sahipti. Kürtçe çalışmalarını Irak şehirlerinde genç öğrencilerle yapan Leyla Qasim, 24 Nisan 1974'te Baas rejimi güçlerinin düzenlediği operasyon sonucu dört arkadaşıyla birlikte Bağdat'ta tutuklandı. Hapishanedeyken insanlık dışı işkencelere maruz kalan Leyla Qasim, idam sehpasına çıkarken henüz 22 yaşındaydı. Leyla Qasim, yargılama sırasında mahkeme hâkimine, "Beni öldürün fakat şu gerçeği de bilin ki benim öldürülmemle binlerce Kürt uyanacak. Ben Kürdistan'ın özgürlüğü yolunda canımı feda ettiğimden dolayı sevinç ve gurur duymaktayım" dedi. İdam sehpasına giderken Ey Reqib'i okuyan Leyla Qasim, kısa süren yaşamında Kürt halkının özgürlüğü ve bağımsızlığı için mücadele etti. İdam sehpasında okuduğu marş dalga dalga Kürdistan dağlarında yankılanıyordu. Kürdistan mücadelesinde yaşamını yitiren ilk kadınlardan olan Leyla Qasim, genç kadınlar için bir sembol olmaya devam ediyor.

Viyan Soran: Bedel verilmeden özgürlük olmaz

Federe Kürdistan'ın Caf aşiretinden olan Viyan Soran, 1981 yılında Süleymaniye kentinde dünyaya geldi. 1997 yılında Kürt Özgürlük Hareketi'ne katılan Viyan Soran, kendisini geri götürmek isteyen ailesine, "Asla sizinle geri gelmeyeceğim. Ben özgür olacağım yere gidiyorum" diyerek gerilla alanlarında kaldı. Viyan Soran, yaşanan birçok zorluğa rağmen kısa sürede YJA Star komutanı oldu. Kadın özgürlük çizgisinde ısrarlı ve kararlı bir şekilde mücadele eden Viyan Soran, bilinçli duruşuyla tüm kadınlara öncü oldu. Viyan Soran'ın dağlarda mücadele ettiği yıllarda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik uluslararası komplo gerçekleştirildi. 15 Şubat 1999 komplosu nedeniyle 'Güneşimizi karartamazsınız' şiarıyla fedai eylemler yapıldı. Viyan Soran ise 2006 yılında farklı bir yol seçti. Viyan Soran, 2006 yılı Şubat ayı başında Kürt Halk Önderi Öcalan'ın esaretini ve İmralı’daki insanlık dışı uygulamaları protesto etmek için Heftanîn'de bedenini ateşe vererek yaşamını yitirdi. Viyan Soran, eylemini gerçekleştirmeden önce ailesine ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a bir mektup bırakarak, “Bedel verilmeden özgürlük olmaz” dedi.

Jina Mahsa Amini ve ‘Jin, jiyan, azadi’ felsefesi

Birinci Dünya Savaşı sırasında Kürt kadınları Rus ve Türk ordularının saldırısına uğradı. 1915'te Rus ordusu Mahabad'ın erkeklerini öldürdü ve 200 kadına tecavüz etti. 1936 tarihinde Mahabad Cumhuriyeti, kadınların kamusal hayata katılımını teşvik etti. Ağustos 1979'da İran ordusu, İran'daki Kürt bağımsızlık hareketine saldırmaya başladı. (Komela) gibi Kürt örgütleri, yüzlerce kadını askeri ve siyasi saflarına kattı. Kamplarda cinsiyet ayrımcılığı ortadan kaldırılırken, kadınlar savaş ve askeri eğitimlere katıldı. Yıllar geçtikçe Kürt kadınlar, İran toplumunda daha fazla rol aldı ve 2000 yılında çok sayıda Kürt kadını mücadelenin bir parçası oldu. Çok sayıda kadın, şiir, yazı ve müzik gibi entelektüel faaliyetlerde bulundu. 1979'da İslam Devrimi’nin ardından ise kadınların kılık kıyafetlerine ilişkin katı kurallar getirildi. 14 Eylül 2022’de Tahran'da saçı görünüyor diye ‘ahlak polisleri’ tarafından işkence edilerek gözaltına alınan Jina Mahsa Amini, kaldırıldığı hastanede gördüğü işkence sonucu 16 Eylül’de yaşamını yitirdi. Jina Mahsa Amini'nin katledilmesi ardından İran ve Rojhilat Kürdistan’da “Jin, jiyan, azadî” sloganıyla halk ayaklanması başlatıldı. 5 ayı aşkındır devam eden direniş tüm dünyada büyük yankı uyandırdı.