Haber Merkezi- Karabük Üniversitesi’nde okuyan Gabonlu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın (17) Filyos Çayı’nda 26 Mart günü cansız bedeni bulundu. Dina’nın ölümünün nedeninin açıklığa kavuşması için ailesi ve arkadaşları internet üzerinden imza kampanyası başlattı. İmza kampanyasına çok sayıda kişi destek verdi.

İmza kampanyasını başlatan Solange yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Ben de Gabon asıllıyım. Irkçılık ve Cinsiyetçilik yüzünden bir kız kardeşimizi, bir kızımızı, bir arkadaşımızı kaybetmemizi kabul etmiyorum" dedi.

3 kez tutuklamaya sevk edildi ancak serbest bırakıldı

Öte yandan Dina’nın ölüm olayına ilişkin Karabük Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma ise dikkat çekiyor. Başsavcılık, cinsel saldırı, kesici-delici alet veya ateşli silah yaralanmasının tespit edilmediğini, suda boğulma ve doğal yollarla ölüm olduğunu iddia etti. Ancak daha sonra otopsi raporunda böyle bir şey olmadığı ortaya çıktı. Dina’nın ölüm olayına ilişkin daha önce gözaltına alınan 9 kişi serbest bırakılırken, cinayet şüphelisi olarak gözaltına alınan ve 3 tez tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edilen bir kişi ise tekrar serbest bırakıldı.

‘Hukukun ayaklar altına alınmasıyla karşı karşıyayız’

Gabon Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Avukatı Kerim Bahadır Şeker, Cumhuriyet gazetesine yaptığı açıklamada, olayla ilgili bir kişinin üç kez gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılmasını ilişkin şunları ifade etti:

“Türk hukuk tarihinde daha önce savcılık makamının üç kere tutuklamaya sevk ettiği bir kişinin üç sefer yargı makamı tarafından reddedilip serbest bırakıldığı mevcut değil. Burada tarihe tanıklık ediyoruz. Bir hukuk garabetine tanıklık ediyoruz. Hukukun ayaklar altına alınmasıyla karşı karşıyayız. Bu kararı kesinlikle kabul etmiyoruz. Bu karardan geri dönülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu hatadan bu garabetten en yakın zamanda geri dönüş geri dönülmesini temenni ediyoruz. Konu hakkında kuvvetli suç şüphesi ve yeterli delillerin toplandığına ilişkin görüşümüz bulunmasına rağmen böyle bir kararı kabul etmediğimizi tekrar belirtmek istiyorum.”

‘Dina’nın ölümünden önce polis olaydan haberdardı!’

Gazeteci Timur Soykan, "Dina kaçarken peşinde 4-5 kişi vardı" başlıklı yazısında kamera kayıtlarında Dina’nın 25 Mart akşamı apartmandan çıktıktan sonra sokakta yalın ayak koştuğunun görüldüğünü belirterek, soruşturmayla ilgili şu bilgileri paylaştı:

“Tam bu noktada kritik bir tanık olduğu öne sürülüyor. Üstelik Dina’nın arkadaşlarının anlatmadığı bir olaydan bahsediyor. Dina’nın kaldığı Has Apartmanı’nın karşısındaki bir apartmanda oturan bu tanık da Afrikalı bir yabancı öğrenci. İddiaya göre; 25 Mart akşamı Dina’nın evde alıkonulduğunu ve sokağı inleten kavga yaşandığını anlattı. Kaynaklardan aldığımız bilgiye göre; bu tanık özetle şunları söyledi: ‘Olay günü namaz kıldığım sırada bağrışma sesleri geldi. Baktığımda birisinin tekme ve yumruklarla kapıya vurduğunu duydum. Zaten camdan da içeride kimin olduğu anlaşılıyordu. Ağlama sesleri gelince balkondan ‘polisi arayacağım’ diye bağırdım. Kavga durdu. Bir müddet sonra bağrışlar ve kapıya yumruk sesleri yeniden başladı. Kız kapıyı açmaya çalışıyor arkadan birileri onu engelliyordu. Tekrar ‘polisi çağırdım, geliyor’ diye bağırınca kızın kapıdan çıkmasına izin verdiler. Kıza da yardım etmek için bağırdım ancak beni dinlemedi ya da anlamadı. Bu sırada hemen polisi aradım, durumu anlattım.”

Dina kaçarken 4-5 erkek peşinden gitti

Timur Soykan, tanığın polisi aradığını söylediğini vurgulayarak, “Yani Dina’nın ölümünden önce polis olaydan haberdardı” dedi. Timur Soykan, Dina’nın kaçarken iki erkeğin etrafı kontrol ettiklerini gördüğünü anlatan tanığın şu ifadelerine yer verdi: “Daha sonra bunlar 4-5 kişi oldular. Bu şahıslar birbirlerine baktıktan sonra el işareti ile kızın gitmiş olabileceği birkaç yoldan da onlar gitti. Zaten kızın gittiği yol ya Mavi Büfe’ye çıkacak ya da Arı Sitesi’ne gidebilir.”