Dina’nın davası feministlere emanet

Dina’nın şüpheli ölümüyle ilgili adalet isteyen Dina için Feministler, “Erkek şiddeti saklanıyor. Bu nedenle bu dava bizim ve bütün bu topraklarda kadın kurtuluş mücadelesi veren herkesin davası. Gerçeğin ve adaletin peşindeyiz” dedi.

Haber Merkezi- Karabük’te şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga (Dina) davasını takip eden avukatlar ile Dina için Feministler soruşturma dosyasındaki son gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Beyoğlu’nda bulunan Feminist Mekan’da gerçekleştirilen basın toplantısına çok sayıda kadın katırken, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) İstanbul Milletvekili Özgül Saki de toplantıda yer aldı. Dina’nın annesi Jessica Sandra Makemba Panga da toplantıya zoom ile bağlandı.

Katliamlara ‘şüpheli ölüm’ deniliyor

Açıklamada erkek şiddetinin her geçen gün artarak devam ettiğine işaret edilerek çoğu kadın katliamının kayıtlara ‘şüpheli ölüm’ olarak geçtiği belirtildi. Dina’nın ölümünde de ilk haberlerin intihar ettiği yönünde servis edildiği vurgulanan açıklamada şöyle devam edildi: “Feministler, her şüpheli kadın ölümünün arkasında bir erkek şiddeti olduğunu deneyimlerinden biliyor ve yıllardır erkek şiddetini kamufle etmek için kamuoyuna ‘şüpheli ölüm’ diye yansıtılan kadın ölümlerinin peşine düşüyor.”

 ‘Erkekler cinsiyetçi politikalardan besleniyor’

Kadın katliamlarının politik olduğuna dikkat çekilen açıklamada “Feminist hareketin gündeminin son yıllarda neredeyse yalnızca erkek şiddetine kilitlenmesi de tesadüf değil. Elbette Türkiye’de sadece erkek şiddeti yok ama son 15 yıldır erkek şiddetinin pervasızca artması, erkeklerin adete şiddet uygulamayı bir hak olarak görmesi, öne sürdükleri ‘birkaç yıl yatar çıkarım’ gibi argümanların benzer göstermesi, bu argümanların ülkeyi yönetenlerin cinsiyetçi politikaları ile kullandıkları dilden beslendiğini ve beslenmeye devam ettiğini doğruluyor” ifadeleri yer aldı.

‘Şiddete de ırkçılığa karşıda kadınların yanındayız’

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Dina bütün bu koşulların sonucunda öldürüldü. Gerçeği ararken tarafız, erkek şiddetine karşı kadınların, ırkçılığa karşı göçmenlerin yanındayız. Bu işin aslını öğrenmek istiyoruz, bu davada Dina için bütün diğer davalarda kadınlar için gerçeğin ve adaletin peşindeyiz. Bu nedenle ‘şüpheli ölüm’ kavramını reddediyoruz. Dina’nın ölümündeki erkek şiddetini görüyoruz. Henüz soruşturma aşamasında olan dosyada göstermelik olarak bir kişi tutuklanmış olsa da Dina’ya gönderilen taciz mesajları, Dina’nın annesine gönderdiği ve ırkçılığa maruz kaldığını anlattığı ses kayıtları, Dina’nın koşarak uzaklaştığı kamera görüntüleri, adalet arayışımızın temel dayanağı.”

Açıklamada son olarak “Faili meçhullerin ülkesi olan bu topraklarda biliyoruz ki yas tutmak için gerçeğe ihtiyaç var. Biz gerçeğin ve adaletin peşindeyiz. Bu nedenle bu dava, bizim ve bütün bu topraklarda kadın kurtuluş mücadelesi veren herkesin davası. Bu dava, feministlere emanet. Sonuna kadar bu davanın takipçisiyiz” denildi.