ZEYNEB ÎSA

Qamişlo - Rojava Kürdistanı'nda devrim gerçekleşmeden önce Kürt halkı, kültürünü, dilini ve kimliğini korumaya çalıştığı için Şam hükümetinin baskılarıyla karşı karşıya kalıyordu. Yurtsever bir ailede büyüyen Mizgîn Hesen de, Şüm hükümetinin baskılarını yaşayan kadınlardan biri. Mizgîn Hesen, Şam hükümetinin baskılarını ve Kürt özgürlük hareketiyle tanışmasını ve içerisinde nasıl yer aldığını anlattı.

‘Önder Apo’nun felsefesini anlattılar’

Kürt özgürlük hareketiyle tanıştığı 1980’li yıllara ilişkin Mizgîn Hesen, şunları aktardı: "5 yaşlarındaydım. Çevremde hep özgürlük savaşçıları gördüm ve onlara talebe deniliyordu. Bize hep Önder Apo'nun felsefesini anlattılar, örgütün ne olduğunu anlattılar. Çocukken onların etrafında toplanır, anlattıkları hikayeleri dinlerdik. Bir gün Önder Apo'ya kavuşmak hep hayalimizdi. Babamın evinde pek çok kişi eğitim görüyordu, annem onları görmemize izin vermiyordu. Çocuk olduğumuz için evin dışına çıkıp konuşmamızdan korkuyordu. Bize Kürtçe dilini de öğrettiler, o dönemde çok mutluyduk.”

‘Şikayet üzerine 2 ay tutuklu kaldım’

“O zamanlar gider mercimek ve pamuk toplardık. Anneannem Önder Apo ile sık sık görüşmeye giderdi” diyen Mizgîn Hesen, “Bizler de Önder Apo’yu görmeyi çok istiyorduk” dedi. 1990 yılında evlendiğini ancak eşinin ailesinin yurtsever olmadığını ifade eden Mizgîn Hesen, şunları aktardı:

“O nedenle Şam devletinden korktukları için özgürlük savaşçılarının evlerine girmesine pek izin vermiyorlardı. Savaşçıları görmek için babamın evine giderdim. 2007 yılında bazı hainler Şam devletine şikayette bulundu. Özgürlük hareketi için çalıştığımızı söylediler ve yakalandım. O sırada hamileydim, 3 gün sorgu altındaydım ve onlara tek kelime etmedim. Daha sonra Şam'daki Feyîhaa hapishanesine nakledildim ve 2 ay tutuklu kaldım. Bu zorluğa rağmen davamdan vazgeçmedim.”

‘Sonunda hayalimi gerçekleştirdim’

Cezaevinden çıktıktan sonra evinin sürekli takipte olduğunu anlatan Mizgîn Hesen, devrim sürecine ilişkin ise şunları paylaştı: “Devrim başladıktan sonra bir kez daha aktif olarak işin içindeydim. Ayrıca o ilk günlerde bütün eski yurtseverlerin evlerini ziyaret ederdik, sonra meclislerimizi düzenlerdik ve ben meclis yöneticisi oldum. Devrimin başlangıcında bir çocuğum vardı, devrim yeni başladığı için oğluma Devrim adını verdim. Daha sonra YPG askeri birliklerimiz kuruldu, eşim de katıldı. Meclisler kurulduktan sonra komünler de kuruldu ve ben orada komünün eşbaşkanı oldum. Bir süre sonra YPJ'nin birimleri de kuruldu, ben de bir Kürt kadını olarak katılmak istedim ve sonunda hayalimi gerçekleştirdim."

8 yıl YPJ’de çalışma yürüttüğünü anlatan Mizgîn Hesen, “Daha sonra hastalıklarım nedeniyle bir süre evde kaldım. Tedavimin ardından PYD'de bir yıl kadar çalıştım. Daha sonra belediyenin çalışma ve faaliyetlerinde yer alarak Savunma çalışmalarına başladım ve Öz Savunma’ya katıldım ve şimdi bu alanda çalışmaya devam ediyorum” dedi. Ömrünün sonuna kadar mücadelesini sürdüreceğini vurgulayan Mizgîn Hesen, “Önder Apo'nun ve şehitlerin davasının takipçisi olacağım. Nasıl ki annem bizi Önder Apo'nun felsefesiyle yetiştirdi ben de çocuklarımı Önder Apo'nun yolunda yetiştireceğim" diye konuştu.