‘Devlet karşısında dayanışma ve birlik kadınlara kazandıracak’

Cizre Bölgesi İnsan Hakları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Evîn Cuma, iktidarların kadının varlığına, kimliğine ve iradesine yönelik saldırılarına dikkat çekerek, kadınların birlikte mücadelesinin önemine değindi.

VİYAN AMED

Qamişlo- Kapitalist modernite, toplumu yok ederek bireyci bir sistem yaratmaya çalışıyor.  Aynı zamanda kadının yarattığı değerleri de yok ederken cinsiyetçi, devletçi, dinci ve milliyetçi ideolojiler üzerinden kendisini var ediyor. Devlete ait yasalar ile kadınların fikirleri ve fiziki varlığı yok sayılıyor; kadınlar katlediliyor. Konuyla ilgili olarak Cizre Bölgesi İnsan Hakları Derneği Yürütme Kurulu Üyesi Evîn Cuma ile konuştuk.

‘Kadın barışın ve bilimin simgesidir’

Evîn Cuma, erkek-devlet zihniyetinin kadına düşmanlığını şu sözlerle tanımladı: "Devlet, iktidar temeli üzerine kuruludur. Bu nedenle toplumu her zaman kendi çıkarları doğrultusunda yönetmek ister. Toplumu kendi egemenliği altına almak için öncü ve yaratıcı konumda olan kadını hedef alır. Kadının yaratıcılığı devlete göre değildir. Bu nedenle kadını çıkarlarına göre kullanır. Kadın barışın ve bilimin simgesidir, çünkü özgür kadın devletin çıkarlarına karşıdır ve onu her zaman köleleştirmek ister.”

‘Devlet sistemi kadının varlığına karşıdır’

Evîn Cuma, devletin kadının kimliğine saldırdığını ve gücünden korktuğunu belirterek, "Devletçi sistem var gücüyle kadının varlığına ve kimliğine saldırıyor. Aynı şekilde kanunlarıyla, dini ölçüleri toplumdaki geri geleneksel adetleri kadına dayatıyor ve kadınların iradelerini kırmayı amaçlıyor. Kadın, toplumun namusu olarak görülüyor. Her şekilde eziliyor, rengi ve sesi kara çarşaflarla örtülüyor, düşünceleri ve istekleri yasaklanıyor. Aynı zamanda devlet sistemi de kanunlarıyla kadını öldürüyor. Bu sistem erkekleri kadınlara düşman olarak yetiştiriyor ve bu anlayış tüm dünyada farklı yol ve yöntemler ile yapılıyor” şeklinde konuştu.

‘DAİŞ ve Taliban erkek devlet anlayışının bir ürünüdür’

Devletçi ideolojinin DAİŞ ve Taliban gibi çeteleri yarattığını belirten Evîn Cuma "DAİŞ ve Taliban devletçi zihniyetin bir ürünüdür. Bunlar gibi terörist güçler özgür kadınının varlığına ve kimliğine karşı yaratılmışlardır. Erkek-devlet ideolojisinin ürünüdür. DAİŞ ve Taliban çeteleri, erkek zihniyetine göre yaratıldıkları için hiçbir zaman kadınların haklarını ya da yaşamalarını kabul etmez ve kadınlara karşı büyük bir düşmanlık ile yaklaşır. Devlet bu çeteler üzerinden kadına saldırarak toplumu korkutmak istiyor. Özellikle Ortadoğu'da uygulanan bu kirli politikalar, dünyanın başka yerlerinde ise bireysel özgürlükler adı altında ya da cinsel özgürlük adıyla kadınları özgür kimliklerinden uzaklaştırmak için uygulanıyor” dedi.

‘Devlet yasalarla kadınları öldürüyor’

Evîn Cuma, devletin yasalarla kadınların öldürülmesine izin verdiğini belirterek, şöyle devam etti: "Kürdistan'da kadınlar devletin yasalarıyla öldürülüyor, tecavüze, işkenceye ve tutuklamaya maruz kalıyor. İktidarcı zihniyette çocuk yaşta evlilikler meşru görülüyor, bu kadına karşı uygulanan özel bir politikadır. Jina Amini gibi kadınların öldürülmesinin yasalar nezdinde meşru olduğunu bütün dünya gördü.  Kuzey Kürdistan'da binlerce kadın tutuklanarak cezaevlerinde işkence ve şiddete maruz kalıyor. Polis ve devlet görevlileri tarafından saldırıya uğrayan, bu nedenle intihar eden ve katledilen birçok kadın var. Güney Kürdistan ve Suriye'de erken evlilik ve kadın sünneti yasal kabul ediliyor. Bu vahşi saldırıların tümü cinsiyetçiliğe ve devlet vahşetine dayanmaktadır."

‘Kadın dayanışması ve birliği kazanacak’

Kadın dayanışmasının ve birliğinin iktidarcı sistemi yıkacağını belirten Evîn Cuma, "Ülkemiz işgal altında ve bu nedenle de kadınlar saldırılara uğruyor. Bunu kabul etmeyip başkaldırdığında her türlü şiddet ve saldırıya maruz kalıyor ama buna karşı tutum alıyor.  İktidarcı zihniyet özel politikalar ile kadına saldırıyor, toplumda inançsızlık ve bilgisizlik yaratarak kendisini örgütlemeye çalışıyor.  Ama kadınlar ‘Jin, Jiyan, Azadi’ sloganı ile örgütleniyor, mücadele ediyor ve demokratik bir toplum yaratıyor. Dayanışma ve birlik, kadınlara kazandıracaktır" dedi.