Depremzede çocukların cemaatlere teslim edilmesine ilişkin suç duyurusu

Mereş depremi ardından Dîlok’tan Sakarya’ya getirilerek, İsmailağa Cemaati’ne yakınlığı ile bilinen vakıfa teslim edilen depremzede çocuklar için, Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği tarafından suç duyurusunda bulunuldu.

Haber Merkezi-23 Şubat günü Mereş merkezli depremlerde babalarını yitiren ve Antep’den Sakarya’ya getirilen dokuz yetim çocucuğun Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı olan ancak işletmesi taciz ve tecavüzle gündeme gelen İsmail Ağa Cemaatine yakın Sakarya Erenler İlme Hizmet Vakfı tarafından yürütülen Mekke Mescidi Hanife Akın Kuran kursuna yatılı olarak verildikleri açığa çıktı. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği bugün, Mereş depreminin ardından depremzede çocukların alıkonularak Mekke Mescidi-Hanife Akın Kuran Kursu’na verilmesine dair Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet başvurusunda bulundu.

Başvuru da resmi kayıtlara geçmeyen örnekler bildirildiği belirtildi

Yapılan başvuruda, deprem boyunca akıbeti sorgulanan çocukların durumuna da vurgu yapılarak enkazdan çıkarılan çocukların ailelerinin tespit edilmeksizin kendilerini aileleri olarak tanıtan kişilere teslim edildiğine dair husus da paylaşıldı. Şikâyet başvurusunda, “Depremde sağ kurtarılan çocukların resmi kurumlara bildirimlerinin yapılmadığı ve kayıtlara geçmesini sağlanamadığı örnekler sahadan bildirilmektedir. Bu iddialar neticesinde tarafımıza gelen ihbarlar sonucu; Beykoz Çavuşbaşı Mahallesinde çocukların, bazı insanlar tarafından tedarik edilen 3 adet ev ve çeşitli ihtiyaçlarının karşılandığı, delil olarak sunulan videoda konuşan şahısların depremzedelerin refakatsiz çocuklarının İstanbul Beykoz'a getirildiği anlaşılmaktadır. Buna dair suç duyurusu süreci devam ederken, Gaziantep'ten Sakarya'ya getirilen dokuz yetim çocuğun durumu basına yansıdı” denildi.

 ’38 çocuğun daha akibeti belli değil’

Başvuruda, bu vakıfın ise İsmailağa Cemaati’ne ait olduğu ifade edilerek bu iddiaları doğrulayan WhatsApp yazışmalarına da yer verildi. Bunun yanı sıra Sakarya’ya getirilen 38 çocuğun daha akıbetinin beli olmadığına dikkat çekildi. Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin 3 ve 14’üncü maddesine işaret edilen başvuruda, sorumlu ve suçlular hakkında “Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması” ve “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” iddialarıyla şikayette bulunuldu.