Depremin üzerinden 5 ay geçti: Halk içme suyuna ulaşamıyor

Havaların ısınmasıyla deprem bölgesinde sorunlar artarken, depremzede yurttaşlar hala temiz içme suyuna erişemiyor. Semsûr(Adıyaman) halkının mecbur bırakıldıkları şebeke suyu da hastalık saçıyor.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Semsûr- Türkiye ve Kürdistan’da meydana gelen 6 Şubat tarihli Mereş depremlerinde büyük hasar alan Semsûr’da aradan geçen 5 aya rağmen depremzedelerin temel ihtiyaçları hala karşılanmış değil. Havaların ısınmasıyla çadırda kalamayan yurttaşlar gün içinde serin bir gölge ararken, şebeke sularının temizlenmemesi nedeniyle de içme suyuna erişimde hala zorluk yaşıyor. Şebeke borularının patlaması sonucu su kirlendi ve kullanılamaz bir hal aldı. Yurttaşlar içme suyu ihtiyacını muhtarların gün içinde dağıttığı 10 litrelik su şişeleri ile karşılıyor. İçme suyunun dağıtılmadığı köylerde yurttaşlar, kuyu suyunu kullanmak zorunda kalıyor. İçme suyu bulamadığı için şebeke suyunu içen çok sayda yurttaş da ishal ve karın ağrısı şikâyetleri yaşıyor.

Şebeke suyu hastalıklara davetiye çıkarıyor

Depremin ardından zarar gören şebeke borularında çalışma 5 aydan sonra başladı. Adıyaman Belediyesi dijital medya hesabından yaptığı paylaşımla şebeke borularının yapılmaya başlandığını duyururken, Semsûr halkı yine de bulanık akan şebeke suyunu kullanmak zorunda bırakılıyor. 

Konuya dair görüştüğümüz depremzede kadınlar bulaşıklarını çeşme veya depo sularıyla yıkadıklarını, içme suyu bulamadıkları yerde de şebeke suyunu kullanmak zorunda kaldıklarını anlattı. Kent merkezine bağlı Sümerevler Mahallesi’nde oturan Naile Uluca, orta hasarlı evlerinde bulunan 4 musluktan sadece birinden su aktığını dile getirdi. İçme suyunun dağıtıldığı yerlere gittiğinde de yaşlı olduğu için sırada bekleyemediğini bu nedenle şebeke suyunu kullanmak zorunda kaldığını belirterek, konuşmasının devamında şunlara yer verdi: “Şebeke sularımız bulanık akıyor ama mecbur onu kullanıyoruz. Hem yemekte hem de içmede onu kullanıyoruz. Şebeke suyunu içtiğimiz için çocuklarımızın hepsi ishal oldu. Sadece ben değil benim gibi mağdur olan yüzlerce insan var. Korkuyorum ama korkmam bir fayda etmiyor. Susuyorum mecbur su içeceğim. Bu suları bir an önce temizleyip halletsinler. İnsanlar burada perişan oldu. Bir de bu sıcakta bu halde olmak daha kötü.”

‘Çamurlu akan kuyu suyunu kullanıyoruz’

Kent merkezine bağlı Şexler Köyü’nde yaşayan Fatma Cengiz ise köylerinde su bulamadıkları için kuyu suyu kullandıklarını onun da çamur gibi aktığını söyledi. Köylülerin içme suyu için şehir merkezine gitme imkânlarının olmadığına dikkat çeken Fatma Cengiz, “Suyumuz yok depremde evimiz yıkıldı, musluğumuz yok zaten. Muhtarın dağıttığı iki şişe 5 litre su bize yetmiyor. Ben bu suyu yemekte mi kullanayım yoksa içmede mi? O suyu da sürekli dağıtmıyorlar. Yetmediği için bizler gelip marketten su almak zorunda kalıyoruz. Ama köyde kaldığımız için herkesin her zaman şehir merkezine gidip su alma imkânı olmuyor. Bazı muhtarlara dağıtılması için su bile verilmiyor. Bizim köyde kuyu suyu var ama hepsi kirli. Onla duş aldığımızda çamur kokuyoruz, onun dışında çok fazla sıkıntımız var. Ne belediye ne de kimse halimizi sormuyor, bu suyu halledelim demiyor. Depremden bu yana çok perişanız. Mecbur kaldığımız için kuyu suyu kullanıyoruz” diye konuştu.