Haber Merkezi -  Merkez üssü Mereş ve Dîlok olan deprem sonrası yeni bilgiler gelmeye devam ediyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın  yaptığı açıklamada, yaşamını yitiren yurttaşların sayısının 1651'e yükseldiğini belirtirken,10 ilde 11 bin 119 kişinin yaralandığını ve 3471 binanın ise yıkıldığını ifade etti.

Hatay’da can kayıplarının 520’e ulaştığı belirtilirken, Mêrdîn’de 15 yapıda hasar olduğu ve 3 binanın da tamamen boşatıldığı belirtildi. Amed’e ise 46 kişinin yaşamını yitirdiği 550 kişinin yaralandığı duyuruldu.

Ayrıca AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da yaptığı açıklamada , deprem nedeniyle 6 Şubat'tan 12 Şubat'a kadar yas ilan ettiklerini duyurdu.

 

Hatay’da 520 kişi yaşamını yitirdi

Depremin en çok yıkıma neden olduğu illerden biri olan Hatay'da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın son açıklamasına göre 520 kişi yaşamını yitirirken, 700 kişi ise yaralandı. Şimdiye kadar tespit edilen bin 278 binanın yıkıldığı kente halen yardım ekipleri ulaşabilmiş değil.

Çalışma yapacak ekiplere ihtiyaç var

Deprem bölgesinde bulunan Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletveki Sekan Topal, sanal medya hesabından açıklamada bulunarak "Hatay şu an da çok kötü. Nasıl ifade edebileceğimi bilemiyorum. Bütün belediye başkanlarımıza söylemek istiyorum, özellikle battaniye, çadır ve gıda yardımına ihtiyaç var. Yağmur dinmiyor, sürekli yağmur var. Enkaz altında kalan vatandaşlarımız var. Enkaz konusunda çalışma yapabilen ekiplere ihtiyaç var. Bu akşam yatılabilir diyebileceğimiz tek bir bina yok. Antakya, Kırıkhan, Defne, Samandağ, İskenderun yerle bir olmuş. On binlerce vatandaş enkaz altında bekliyor. 14 saattir Samandağ’a, Defne’ye bir ekip gelmedi. Antakya’ya bir ekip geldi" dedi.

‘AFAD yok’

Yine bir katıldığı bir televizyon programında konuşan Defne Belediye Başkanı İbrahim Güzel de "AFAD'dan görevli yok. Kendi çabamızla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Şu an hava çok soğuk, barınma sıkıntımız var. Sağlam, sıfır binalar bile çatlak içinde, oturulması mümkün değil. Kötüyüz, çok kötüyüz. Enkaz altında bir sürü insan var, canlı mı değil mi bilmiyoruz" ifadelerini kullandı.

Antakya ilçesindeki Armutlu ve Cebrail mahallelerinde çok sayıda bina yıkılırken, bölgeye ulaşım sağlamakta zorluklar yaşanıyor. Elektrik, doğal gaz ve suların kesildiği bölgede, bina enkazları yolları kapattı, araç trafiğinde aksamalar oldu. Kurtarma ekipleri de saatlerde sonra bölgeye ulaşabildi.

Mêrdîn’de 4 bina boşaltıldı

Depremlerin hissedildiği illerden biri olan Mêrdîn'de Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) Mêrdîn İl Koordinasyon Kurulu (İKK) hasar tespit çalışmaları gerçekleştirdi. TMMOB tarafından yapılan tespitlere göre;

* Şemrex (Mazıdağı) ilçesinde; bir adet orta hasarlı yığma yapı, bir adet ağır hasarlı yığma yapı ve bir adet tamamen yıkılmış bir adet yığma yapı,

* Dêrîk (Derik) ilçesinde; bir adet orta hasarlı tek katlı yapı,

* Qoser (Kızıltepe) ilçesinde; 3 adet 8 katlı bina, bir adet 6 katlı bina, kırsal mahallelerinde toplam 5 adet tek katlı yığma yapılar, iki adet mısır depolama ve kurutma fabrikasında ağır hasar tespiti yapıldı. 

Öte yandan Qoser'de 4 adet çok katlı binanın ağır hasar nedeniyle tamamen boşaltılarak, mühürlendiğine yer verildi.

Amed depreminde bilanço ağırlaşıyor

Depremin en fazla hissedildiği Kurdistan kentlerinden olan Amed’de de yıkılan binaların enkazında arama kurtarma çalışmaları sürüyor. Peyas ve Rezan ilçelerinde yıkılan 4 binanın enkazından çok sayıda kişi kurtarıldı. Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu ise Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) kriz masası kurdu. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da Amed’e gelerek öncelikle enkaz altında kalanların yakınlarını ziyaret edip ardından kriz masasına gelip basın açıklaması yaptı. Açıklamaya HDP Sözcüsü Ebru Günay, HDP’li vekiller, HDP Amed İl Eşbaşkanları Gülistan Atasoy ile Zeyyat Ceylan ve Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu’nun oluşturduğu kriz masası bileşenleri katıldı.

Kentte 46 kişi yaşamını yitirdi

Platform sözcüsü Doğan Hatun, “Deprem olduğunda ilk anda alanlarda valilik ve AFAD yoktu. Anında bileşenlerimizle toplantımızı alıp her mahalleye arkadaşlarımızı gönderdik. Ağır hasar alan yerleri ve halkın ihtiyaçlarını hemen tespit ettik. Neler yapabileceğimize dair toplantı yaptık. Ardından kriz masasını oluşturduk.  Son üç saatin verileri hala elimize ulaşmadı. Fakat şu ana dek kırsal ilçeler dahil 23 yapı yıkıldı. Mevcut enkazdan çıkarılan vefat sayısı 46, yaralı sayısı 550’dir” bilgisini verdi.

‘Zaman dayanışma zamanıdır’

Daha sonra konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ise bu kadar büyük felaket içerisinde sivil toplum örgütlerinin gösterdiği duyarlılıktan ötürü teşekkür etti. Büyük bir acı yaşandığına dikkat çeken Pervin Buldan, “Hala kaç kişinin yaşamını yitirdiğini, yaralı olduğunu, kaç binanın yıkıldığını tam olarak öğrenemediğimiz bir süreç yaşıyoruz. Umut ediyoruz ki az önce ifade edilen sayılarla sınırlı kalsın.  Hem yaralılar hem enkaz altında kalanlar hem de bütün yaşanan felaketlerden en az zararla çıkabilmeyi umut ediyoruz. Aslında biliyoruz ki deprem öldürmez öldüren ihmalkarlık ve tedbirsizliktir. Elbette bunun muhasebesini yapacağız zaman içerisinde... Niçin tedbirlerin alınmadığını, bu kadar ihmalkarlığın kötü sonuçlara bile bile yol açtığını, iktidara ve bu ülkeyi yönetenlere soracağız. Bugün zaman hesap sorma zamanı değil yaraları sarma acıyı hafifletme ve enkaz altında kalanları kurtarma zamanıdır” diye konuştu.

‘Zamanla yarışıyoruz’

Bağlar’da yıkılan binaya gittiklerini ifade eden Pervin Buldan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “İnsanların teknik açıdan tüm eksikliklere rağmen yakınlarına ulaşabilmek için döktükleri gözyaşlarına tanıklık ettik. Teknik açıdan çok eksiklik olmasına rağmen umutla bekleyişlerini gördük. Birçok eksiklik var. Mesela arama köpeği olmaması, sese, ışığa duyarlı cihazın olmaması, ülkeyi, kentleri, illeri yönetenlerin eksikliklerini hep birlikte gördük. Bu eleştirileri yapmakla birlikte insanların böyle bir beklentisini olduğunu ısrarla belli etmek zorundayız. Çadıra, barınmaya ihtiyaç var. Enkaz altındaki insanların zamanla yarıştığını hepimiz biliyoruz. Diyarbakır halkının en kötü günlerde bile halkıyla dayanıştığını gördük. Bir kere daha çağrıda bulunuyorum. Evleri yıkılan ve dışarıda kalanların elinden tutma zamanıdır. Onları evlerine alabilecek bir odaları mutlaka vardır. Kaynattıkları tencereden verecekleri bir tas çorba muhakkak vardır. Ancak dayanışarak birbirimizin acısını paylaşarak atabiliriz. Hatay, Maraş, Osmaniye’de çok büyük kayıplar olduğunu biliyoruz. Evet, Diyarbakır’da da deprem oldu hasar gördü ama buradaki halkın diğer kentler ile de dayanışmasını bekliyoruz.

Dayanışmayı büyütelim

Tüm çalışanlar olarak, bütün kurum ve kuruluşlarımız hepimiz seferberlik ilan ettik. Bu acı dinene kadar, yaralılar acil şifa bulana kadar dayanışma büyüyerek devam edecek. Buraya geldiğimde bu binada insanların kaldığını gördüm. İnsanları barındırmanız bizim için çok anlamlıdır. Bu bir insanlık görevi ve vicdan sorumluluğudur. Dayanışmayı büyütmeye ihtiyaç var diyorum. Emek veren herkese teşekkür ediyorum. Hepimize hem geçmiş olsun hem de başı sağolsun.”

Yapılan konuşmaların ardından açıklama sona erdi.