Deprem bölgesinde çocuklar tehlikede!

Yıkıcı depremin ardından çocuklar adeta ortada kaldı. Uzmanlar, özellikle refakatsiz çocuklarla ilgili geçmiş tecrübelerine dayanarak uyarılarda bulunuyor: Çocuklar istismar ve kaçırılma riski ile karşı karşıya!

SARYA DENİZ

Haber Merkezi- Mereş’te meydana gelen 7,7 ve 7,6 şiddetinde depremler Bakurê Kurdistan ve Türkiye’de 10 ilde çok büyük yıkım ve can kaybına neden oldu. Halen yıkılan birçok binanın enkazı altında insanlar var. Neredeyse yarıdan fazla binanın çöktüğü kentlerde ayakta kalanlar ise ağır hasarlı. Depremin beşinci gününde hayatta kalmayı başaran depremzedeler eksilerde seyreden hava sıcaklıklarında her şeyden yoksun hayatta kalmaya çalışıyor. Haber kanalları bina enkazlarından kurtarılan çocukları gösteriyor. Tedavi altına alınanlar, ailelerin kayıp başvurusunda bulunduğu çocuklar ve artık onları soracak tek bir yakına sahip olmayanlar… Deprem bölgesinde en çok çocuklar korumasız ve onlar için de ciddi adımların atıldığını söylemek olanaksız.

Hala bulunamayan çocuklar

1999 yılında gerçekleşen ve Türkiye’yi sarsan deprem felaketinde binlerce insanın hayatı mahvoldu. O zaman da çocuklar için büyük felaket yaşandı. Sağ olduklarını bildiği halde onlarca çocuktan hala haber alınamıyor. Depremin kayıp çocukları aradan geçen onca zamana rağmen aranmaya devam ediyor.

Kimsesiz kalan çocukların bazılarının organ mafyası tarafından kaçırıldığı, bazılarının ise ‘Birileri tarafından evlat edinildiği’ ileri sürüldü. Onlardan bir ize rastlanmadı. Bugüne gelindiğinde uzmanlar aynı süreçlerin yaşanmaması için uyarı ve çağrılarda bulunuyor.

Aileler kayıp ilanı veriyor

Mereş (Maraş) merkezli depremler sonrası bulunan çocuklarla ilgili Aile ve Sosyal Hizmet Bakanı Derya Yanık, böyle bir durumun söz konusu olmadığı açıklamasında bulundu ama  sosyal medyaya birçok kayıp çocuk fotoğrafı düşmeye devam ediyor. Aileler çocuklarını kendi imkanları ile arıyor. Şu ana kadar en az 20 kayıp çocuğun olduğu ifade ediliyor. Enkazdan çıkarılabilen çocukların ailelerine ulaştırılmasında da ciddi sorunlar yaşandığı belirtiliyor. Aileler hastanelere koşuyor ama elleri boş dönüyor. Üstelik başka şehirlere nakledilen çocuklar da var.  En son yapılan açıklamada 79 çocuğun koruma altında olduğu toplamda 238 çocuğun da tedavi altına alındığı açıklanmıştı. Bu çocuklardan 78’i Ankara’da.

Bakanlıktan açıklama

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın, deprem bölgesindeki refakatsiz çocuklar ile ilgili yaptığı açıklamada bu konudaki tek yetkili kurumun kendilerinin olduğunu belirterek “Çocukların bakanlığımız haricinde herhangi bir kişi ya da kuruma teslim edilmesi kesinlikle söz konusu değildir. Vatandaşlarımızın bu tip paylaşımlara itibar etmemeleri önemle rica olunur” denildi.

Afet Çocuk Sivil Koordinasyon Ekibi de "Refakatsiz çocukların güvenliği, olası kaybolmaların önlenmesi ve halihazırda travmatize olmuş çocukların ve yakınlarının kaygı düzeylerinin daha da artmaması için; doğru kayıt-takip süreci ve çocukların resmi kurumlara ve görevlilere teslim edilmesi çok önemli" diyerek açıklama yaptı.

‘Çocuklar istismara açık’

Deprem bölgesinde çalışan Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Huriye Hamidi ile çocukların durumuna ilişkin konuştuk. Huriye Hamidi, çocuklarla ilgili hemen Aile Sosyal Hizmetler il müdürlükleri ya da kolluk güçlerine haber verilmesi uyarısında bulundu. Alo 183 hattına bildirim yapılabileceği aktaran Huriye Hamidi, kimi uyarılarda da bulundu. Huriye Hamidi, sosyal medyada çok fazla kayıp çocuk fotoğrafının paylaşıldığını belirterek bunun tehlikeli olduğuna dikkat çekti ve “Tabii ki iyi niyetli olan bu paylaşımlar, istismara da açık bir durum yaratıyor. Bu çocukların resimlerini, görsellerini, isimlerini paylaşarak aslında belki de bu çocukları kaçırılma ve istismar edilmeye karşı açık hale getiriyoruz” şeklinde konuştu.

‘Yetkililere haber verin’

Özellikle hastanelerde tedavi altında olan çocuklara dair konuşan Huriye Hamidi, “Hastanede olan bir çocuğun yüzünü, hangi hastanede olduğunu paylaşarak çocukları bu tehlikeye açık hale getiriyoruz. O yüzden aslında sosyal medyada bu kadar paylaşılmaması gerekir. Bu çocuklarla karşılaşıldığında öncelikle kanuni temsilcisinin tespit edilmesi gerekiyor. O çevrede kanuni temsilciye ulaşılamıyorsa durumu Aile Sosyal Hizmetler İl Müdürlüklerine bildirmelisiniz ve çocuğu buranın resmi yetkililerine teslim etmelisiniz. Buraya da ulaşılamıyorsa kolluk birimlerine haber vermeli ve çocuğu kolluğa teslim etmelisiniz” dedi.

Uyarıda bulundu

Yıkımın yaşandığı Amed’de kayıp çocuk ihbarı almadıklarını açıklayan Huriye Hamidi, ancak diğer deprem tecrübelerinden yola çıkarak afet bölgelerinin çocuk kaçakçılığı ya da organ mafyası gibi durumlara açık olduğuna işaret etti.

Huriye Hamidi, refakatsiz bir çocukla karşılaşınca yapılması gerekenlere de değindi “Çocuğun ne yaşadığını bilmiyoruz, bir travma yaşıyor. O yüzden iyi niyetli de olsa çocuğu öpmek veya teselli edici dokunuşlarda bulunmak yanlış. Bu aşamada doğru bir yaklaşım değil” diye konuştu.

Kriz Yönetim Ağı kuruldu

Depremin hemen ardından Diyarbakır Çocuk Hakları Kriz Yönetimi Ağı kurulduğunu kaydeden Huriye Hamidi "Bir araya gelerek bir saat içinde çok temel ihtiyaçlar nedir? Neler yapabiliriz? Konuştuk ve planladık. Çocuklarla psikososyal çalışmalar yürütüyoruz. Öte yandan onları ziyaret edip ihtiyaçları tespit ediyoruz. Ve bu ihtiyaçlar üzerine de acil olarak yönlendirmeleri yapıyoruz. Bebekler, küçük yaş gruplarında mama sıkıntısı yaşandı. Temin edilmeye çalışılıyor. Bebek bezi, çorap gibi çok temel ihtiyaçlar giderilmeye çalışıldı” şeklinde konuştu. Çocukların güvende olmadığını tespit ettiklerini söyleyen Huriye Hamidi o tespitleri de şöyle sıraladı:

"Güvenlik algısındaki sorun sebebiyle çocukların güvende olmadığını tespit ettik biz. Çünkü çadır kampları çok açık ve kalabalık alanlar. Herkes girip çıkabiliyor. Çocuklar bu alanlarda her türlü ihmal ve istismara açık. Buralardaki güvenlik önlemlerinin biraz daha düzgün bir şekilde oluşturulması önemli” dedi.

Afet Çocuk Sivil Koordinasyon Ekibi şu bilgilendirmeyi yaptı:

"Bir çocuğun enkazdan çıkarılmasını ve/veya hastaneye götürülmesini sağlayan bir görevliyseniz veya çocuğa sağlık hizmeti sunan bir uzmansanız lütfen aşağıdaki adımları dikkate alın:

*Çocuğun birinci veya ikinci dereceden yakınının orada olup olmadığını kontrol edin.

*Çocuğu tanıyanlardan veya (kendisini sözle ifade edebiliyorsa) çocuğun kendisinden isim/soyisim, yaş, ebeveyn ismi gibi bilgileri alın ve kaydedin.

*Çocuğun enkazdan çıkarıldığı veya bulunduğu tarih, saat, bölge, mahalle, apartman bilgisini tespit edin ve kaydedin.

*Çocuk hastaneye götürülürken veya farklı bir yere sevk edilirken tarih, saat, hastane adı, sorumlu kişi gibi bilgileri kaydedin ve ulaşabiliyorsanız mutlaka yakınlarına bilgi verin.

*Yakınlarına ulaşamadığınız bir çocuğu kesinlikle o anda ilk gördüğünüz, görevli olup olmadığını teyit etmediğiniz kişilere teslim etmeyin.

*Görevlinin olmadığı durumlarda çocuğa başka bir yetişkinin refakat etmesi gerekiyorsa bu kişinin kimlik ve iletişim bilgilerini kaydederek, yer, tarih, saat ve çocuğa dair bilgilerle birlikte hızla resmi kurumlara (kolluk, 183 vd.) bildirim yapın ve kayıtlara geçmesini sağlayın.