Demokratik eğitim sistemi içinde 3 bin 500 öğrenci eğitim görüyor

Şehit Rüstem Cûdi Mexmûr Mülteci Kampı'nda, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Demokratik Ulus paradigmasının temel alındığı yeni eğitim-öğretim yılı 3 bin 500 öğrenciyle başladı.

BERJÎN KARA

Mexmûr- Türk devletinin 1990'lı yıllarda Kuzey Kürdistan kentlerinde Kürtlere yönelik uyguladığı savaş politikaları nedeniyle binlerce yurttaş yerlerinden edilerek, Federal Kürdistan'a göç etti. Göçün ardından Federal Kürdistan’daki kamplara yerleşen Kürtler, 1998 yılında Şehit Rüstem Cûdi Mexmûr Mülteci Kampı’na geçti. Kampa yerleştikleri günden bugüne kadar Kürt halkına Türk devletinin ve ortağı KDP'nin saldırıları durmadı. Bu saldırılarda çok sayıda kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi ise yaralandı.

KDP, Türk devletinin saldırıları nedeniyle 2019 yılından itibaren kampa ambargo uygulayarak, kamp sakinlerinin yaşamını kısıtladı. Ancak kamp sakinleri Türk devletinin bu saldırıları ve KDP'nin kendilerine çıkardığı engeller karşısında örgütlülüğünü korudu. Kurulduğu günden bu yana Birleşmiş Milletler'e (BM) ait olan kampa yönelik sorumluluklar yerine getirilmiyor. Kamp sakinleri kendi kaynaklarıyla bir komite oluştururken halk, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın sunduğu Demokratik Ulus Sistemi kapsamında eğitim komitesi oluşturularak faaliyetlerini yürüttü. Bu sistem içerisinde kamp okullarından binlerce öğrenci mezun oldu.

‘Zorluklara karşın başarılara imza atıldı’

5 anaokulu, 4 ilkokul, 2 ortaokul ve 1 yüksek okulun toplamda 3 bin 500 öğrenci ve 150 öğretmenin bulunduğu kampta yeni eğitim-öğretim yılı başladı. Mexmûr Eğitim Komitesi eski temsilcisi Öğretmen Bêrîvan Kaya ile kamptaki yeni eğitim-öğretim yılını konuştuk. Konuşmasının başında kamptaki eğitim sistemini kurmanın zorluklarından bahseden Bêrîvan Kaya, şunları söyledi:

"1994 yılından bu yana kampın eğitim sistemi zor şartlarda altında hayata geçirildi. Mexmûr’daki eğitim sistemi, içinden geçtiği süreçler, zor şartlara ve mevcut dezavantajlara rağmen pek çok açıdan büyük başarılara imza atmıştır. Özellikle Kürtçe konusunda büyük başarılara imza atıldı. Gezdiğimiz farklı kamplarda binlerce öğrencinin bu okullarda eğitimini tamamladığını söyleyebiliriz. Hatta öğrencilerimizin bir kısmı birçok bölge üniversitesinde eğitim almış ve farklı mesleklerde deneyim kazanmıştır. Dünyada uygulanan mevcut sistemlerle ve günümüz şartlarıyla karşılaştırıldığında elbette içeride de karşılaştığımız pek çok zorluk var."

‘Çocuklar düşünmekten uzaklaştırılıyor’

Bêrîvan Kaya, günümüz eğitim sisteminin zorluklarının yanı sıra başka temel zorlukların da bulunduğunu belirterek, "Tüm dünyada eğitim sisteminin teknik ve teknoloji odaklı olduğunu görüyoruz. Mevcut öğrenciler düşünmekten, hayatı anlamaktan uzaklaştırılıyor. Özellikle otomatikleştirilmiş bir sistem var. Öğrencinin yalnızca robot gibi performans sergileyebildiği ve geçebildiği bir sistem. Yani bilimi anlamak, tanımak ve hayata geçirmek açısından kapitalizm gençleri her yönüyle etkileyen bir süreç geliştirmiştir ve bu da çoğunlukla eğitim sistemi üzerinden uygulanmaktadır” diye belirtti.

Değerlendirmesinde teknolojinin öğrenciler üzerindeki etkisine vurgu yapan Bêrîvan Kaya, "Özellikle çocuklara küçük yaşta teknoloji kullanımının öğretildiğini gözlemlediğimizde, telefon ve internetten etkilenmek öğrenciler üzerinde kesinlikle büyük bir etkiye sahiptir. Bu da öğrencilerimizin yaşadıkları dünyadan uzaklaşmalarına neden oluyor. Bu bakımdan çocukların eğitimi konusunda öğretmenlerle aileler arasında bazı zaaflar var" dedi.

Eğitimin gelişmesi için konferans yapıldı

Bu yıl düzenlenen eğitim konferanslarını hatırlatan Bêrîvan Kaya, sözlerine şöyle devam etti: "Bildiğiniz gibi Mexmûr’un eğitimi olarak her iki yılda bir konferanslara katılıyoruz. Bu yılki konferansların verimli geçtiğini söyleyebiliriz. Sistemin her iki yönü de tartışıldı, öğrencilerimizin mevcut zayıf yönleri, hangi yönlerden gelişmedikleri veya Mexmûr’un eğitiminin hangi yönlerden zenginleştirilmesi gerektiği tartışıldı. Burada hem kampın eğitim sistemi yenileniyor hem de eğitim yönetimi de mevcut yönetmelik gereği iki yılda bir yenileniyor. Bununla birlikte yeni kararlar alınıyor ve bu kararların uygulanması organize ediliyor. Bu yılki konferanslarda alınan kararların ve bunlara ilişkin değerli tartışmaların öğrencilere ve ailelere büyük fayda sağlayacağına inanıyorum."

‘Abdullah Öcalan’ın paradigmasına bağlılar’

Bêrîvan Kaya, KDP hükümetinin kampa uyguladığı ablukanın en çok öğrencilerin eğitimini etkilediğine dikkat çekerek, "2019 yılından bu yana kampta abluka var ve bu ablukanın en büyük etkisi öğrencilerimiz üzerinde oldu. Bölge hükümeti üniversitelerini öğrencilerimize kapattı ve öğrencilerimiz bu durumu kendileri için tehdit olarak görüyor. O yıldan bu yana eğitimini burada tamamlayan yüzlerce öğrencimiz boşlukta kaldı. Farklı alternatif arayışları yapıldı ancak bu konferanslarda ulaştığımız en fazla nokta, öğrencilerimizden kendimizin sorumlu olması gerektiğiydi. Her öğrencinin yeteneklerine göre kendini ifade edebileceği, yeni bir mesleğe sahip olabileceği meslek bölümleri kurulmalı. Yıllardır kampta verdiğimiz eğitimin Önderliğin Demokratik Ulus paradigmasına dayalı bir eğitim olduğunu söylüyoruz. Bunun üzerine ve aynı zamanda insanın kendini, doğasını ve özgürlüğünü bilmesi düşüncesiyle örgütlenmiş yani eğitimimizin sağlam bir temeli var” diye belirtti.

Ailelere çağrı

Bêrîvan Kaya, konuşmasının sonunda ailelere çocuklarını eğitime teşvik etmeleri çağrısında bulunarak, şunları söyledi: "Yeni eğitim yılı 3 bin 500 öğrenciyle başladı. Yeni öğrenci başvuruları devam ediyor. Mexmûr’un eğitim ve öğretimi alanında kapsamlı bir çalışma var. Tüm öğrencilerimizin ailelerini eğitim sisteminde çocuklarına yardımcı olmaya, çocuklarını hayal dünyalarını sanal dünyaya dönüştüren mevcut kapitalist sistemden uzak tutmaya, öğretmenleri ve okullarıyla güçlü bir güç olmaya çağırıyoruz.”