DEM Parti Abdullah Öcalan'la görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvurdu

DEM Parti Hukuk Komisyonu Eş Sözcüleri Sevda Çelik Özbingöl ve Öztürk Türkdoğan, 39 aydır kendisinden hiçbir şekilde haber alınamayan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'la görüşmek için Adalet Bakanlığı'na başvuru yaptı.

Ankara- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Hukuk Komisyonu Eş Sözcüleri Sevda Çelik Özbingöl ve Öztürk Türkdoğan, 25 yıldır İmralı Adası’nda F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tek kişilik hücrede ağır tecrit altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'la görüşmek için başvuru yaptı. Eş sözcüler Adalet Bakanlığı’na dilekçe verdi.

Son görüşmenin hatırlatıldığı başvuru dilekçesinde Abdullah Öcalan'ın kardeşi Mehmet Öcalan ve avukatıyla yaptığı son görüşmelere atıf yapılarak "İmralı Ada Hapishanesi'nde tutulan Sayın Öcalan ve diğer hükümlüler ile Avukat görüş yasağı 27 Temmuz 2011 yılından 2 Mayıs 2019 tarihine dek 8 yıl boyunca kesintisiz biçimde devam ettirilmiştir. Avukat görüşü 2019 yılında 5 defa gerçekleştirilebilmiş, 7 Ağustos 2019 tarihli son avukat görüşü sonrası kesintisiz yasaklama uygulamasına yeniden başlatılmıştır" denildi.

Başvuruda, Abdullah Öcalan'ın avukatlarının tecrit altında tutulmasının uluslararası sözleşmelere de aykırı olduğu vurgulanarak Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin de Abdullah Öcalan'a uygulanan infaz rejiminin 'istisna' olduğunu kabul ettiği kaydedildi. Başvuruda, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) İmralı Cezaevi'ne 2019 yılında yapmış olduğu ziyarete dair 5 Ağustos 2020'de açıkladığı raporunda, Öcalan ve diğer üç kişinin dış dünyayla temaslarında tam bir yasak halinin uygulandığını, hiç kimse ile görüştürülmedikleri bu durumun bir tür hücre hapsi (incommunicado) olduğunu değerlendirdiği anımsatıldı. Aynı zamanda Abdullah Öcalan'ın avukatlarının 2022'nin sonlarında Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi'ne başvuruda bulunduğu da kaydedildi.

‘Ziyaretler derhal gerçekleşmeli’

Başvuruda şunlar ifade edildi:

"Komite, bu başvuruyu Türkiye’ye göndererek, mutlak iletişimsizlik hali olan 'incommunicado' haline son verilmesi ve avukatların derhal kesintisiz bir şekilde müvekkilleri ile görüştürülmesini de içeren geçici tedbir talebinde bulunmuştur, ancak Türkiye buna rağmen herhangi bir adım atmamıştır. İmralı Ada Hapishanesi'ne avukat ziyaretinin yasaklanması, 2015 yılında güncellenen Birleşmiş Milletler Mahpuslara Uygulanacak Muameleye İlişkin Asgari Standart Kuralları (Nelson Mandela Kuralları), CPT’nin tavsiyelerini ve Türkiye’nin 5275 Sayılı İnfaz Yasasını açıkça ihlal etmektedir. Devletler, tutuklu ve hükümlülerin kimliklerine ve cezalarının niteliğine bakılmaksızın haklarını kullanmalarını güvence altına almakla yükümlüdür.

 Avukatların Rolüne İlişkin Birleşmiş Milletler Temel İlkeleri'nde başta 8 ve 16 ilkelerinde belirtildiği üzere; Avukatlar hiçbir baskı, engelleme, taciz veya yolsuz bir müdahaleyle karşılaşmadan her türlü mesleki faaliyeti yerine getirmelerini ve yurt içinde ve yurt dışında serbestçe seyahat etme ve müvekkilleriyle görüşebilmelerinin sağlanması gerekmektedir. Ayrıca 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 59. Maddesi uyarınca hükümlülerin avukat ile görüşme hakkı vardır.İmralı Ada Hapishanesinde devam eden hukuka aykırı avukat yasağına son verilerek avukat ziyaretlerinin derhal gerçekleşmesi ve devamlılığının sağlanmasının gerektiği açıktır."

DEM Parti talepleri

Görüşme başvurusunda şu talepler yer aldı:

"* İmralı Ada hapishanesindeki tecridi aşan mutlak iletişimsizlik politikasının terk edilmesi, evrensel hukuk ilkelerinin tanınması, Abdullah Öcalan ve diğer hükümlüler Veysi Aktaş, Ömer Hayri Konar ve Hamili Yıldırım’ın vasi, aile ve avukat ziyaretlerinin derhal yapılması için gerekli ve zorunlu girişimlerde bulunmanızı,

 *İmralı Ada Hapishanesinde mutlak iletişimsizlik haline sebep olanlar hakkında HSK Başkanı olarak her türlü adli ve idari soruşturma başlatmak için girişimlerde bulunmanızı,

* Abdullah Öcalan ve diğer hükümlüler Veysi Aktaş, Ömer Hayri Konar ve Hamili Yıldırım ile görüşmek için DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu eş sözcüsü avukatlar olarak tarafımıza cezaevinde görüşme izni vermenizi talep ederiz."