Daha iyi bir gelecek için kadınlar desteklenmeli
Toplumdan topluma farklılık gösteren kadın hakları ve ihtiyaçlarına yönelik farkındalığın arttırılması, ezberlenmiş bir slogan değil, yerel ve uluslararası düzeyde her zaman sosyal adalet talep eden gerçek bir feminist mücadeledir.
SHAİMA EL-SHAWARBY
Ortadoğu son dönemde genelde insanları, özelde ise kadınları doğrudan etkileyen büyük siyasi dönüşümlere sahne oluyor. Sudan'da, Filistin'de, Yemen'de, özellikle Suriye'de hızla gelişen olaylar, özellikle cihatçı zihniyetin varlığı doğrultusunda kadınların gerçekliği üzerinde derin bir etkiye tanık oluyor.
Sudan'daki siyasi gelişmelere öncelikle değinecek olursak, Darfur'da cinsel şiddet, zorla yerinden edilme, altyapının tahrip edilmesi gibi çatışmaların yanı sıra sınırlı siyasi katılım, özgürlüklerin kısıtlanması, cinsel, ekonomik ve mesleki ayrımcılık da var.
Yemen'de, hükümet ile Husiler arasındaki çatışma, altyapının tahrip olmasına, nüfusun yer değiştirmesine, yoksulluğun artmasına, aile ve mesleki yüklere, cinsel şiddete ve tecavüze neden oluyor.
Filistin demişken, Gazze'nin kuşatılması, yerleşim alanlarının artması, altyapının tahrip edilmesiyle gelişen bir İsrail-Filistin çatışması onlarca yıldır elbette var.
Suriye konusunda ise tartışmalar uzun yıllardır sürüyor. 13 yılı aşkın süredir devam eden çatışmaların sona erdirilmesi amacıyla Suriye hükümeti ile Suriye muhalefeti arasında Cenevre'de barış görüşmeleri yeniden başlıyor.
Öte yandan Türkiye-Suriye ilişkilerinde, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine müdahalesi ve İran'ın Suriye’deki rolü nedeniyle gerginlikler yaşanıyor ve bu da siyasi dengeleri etkiliyor.
Peki yukarıdakilerin hepsi kadınların gerçekliğini etkiliyor mu? Elbette etkisi derin. Kadınlar kaçınılmaz olarak evlilik, boşanma, miras gibi hukuki konularda negatif ayrımcılığa maruz kalacaklar. Mesela cinsel şiddette ve tecavüz saldırılarında bir artış var. Sorunlu bölgelerde kadınlar zorla evlendiriliyor. Altyapının tahrip olması nedeniyle eğitim, hareket ve hatta çalışma özgürlüğünün hayata geçirilmesindeki zorlukların yanı sıra, güvenlik ve sosyal kısıtlamalar nedeniyle kadınların hükümete ve siyasi örgütlere katılımı kesinlikle azalacak ve bunun sonucunda çatışmalar ve yoksulluk nedeniyle kadınlar psikolojik olarak etkilenecek.
Tüm bunların üstesinden gelmenin mümkün olup olmadığını ise bu zorlukları aşmak için atılacak adımlar belirleyecek.
Benim açımdan öncelikle toplumdan topluma farklılık gösteren kadın hakları ve ihtiyaçlarına yönelik farkındalığın arttırılması ezberlenmiş bir slogan değil, yerel ve uluslararası düzeyde her zaman sosyal adalet talep eden gerçek bir feminist mücadeledir.
Her zaman sosyal adaleti talep eden, kadınların her toplumda ve her koşulda erkeklerle eşit haklara sahip olmasını isteyen, aynı zamanda kadın haklarını destekleyen ve önemseyen uluslararası kuruluşların da desteğini gerektiriyor. Daha iyi bir gelecek için kadınların sosyal, politik ve ekonomik açıdan güçlendirilmesine yönelik eğitim ve öğretim programlarının oluşturulması, ardından kadınların siyasi katılımının ve yönetimde temsilinin artırılması, ekonomik bağımsızlık haklarının korunması, eğitim ve sağlığın desteklenmesi ve barıştaki rollerinin tanınması yönünde çalışmalar yapılması da mümkündür.
*Shaima El-Shawarby Mısır Liberal Partisi Kadınlar Birliği Başkanı