‘DAİŞ bize yaşattığı insanlık dışı suçlardan yargılansın’

IŞİD çetelerinin saldırarak katliam yaptığı Til Marûf’dan Fensa Hesen, IŞİD çetelerinin yargılanmasını ve hesap vermesini istedi.

EBÎR MUHEMED

Qamişlo- Kuzey ve Doğu Suriye’nin Cizîr Bölgesi’nin doğusundaki çok sayıda belde ve köy Şubat 2014’te IŞİD çetelerinin kontrolüne geçti. IŞİD, Ekim 2014'te Cizîr Bölgesi’nde 200'den fazla köyü kontrolüne aldı. 27 Mart 2014 tarihinde köyler, Kadın Koruma Birlikleri (YPJ) ve Halk Koruma Birlikleri'nin (YPG) direnişiyle özgürleştirildi.

IŞİD çetelerinin kontrolüne aldığı ve daha sonra YPJ ve YPG birlikleri tarafından özgürleştirilen köylerden biri de Qamişlo şehrinin yaklaşık 28 kilometre güneydoğusunda yer alan Til Marûf’tu.  IŞİD çeteleri, El-Xiznewî ailesinden Nakşibendi şeyhlerinin yaşadığı özel ve dini bir statüye sahip olan Til Marûf köyünde, cami, mezarlık ve mescitleri havaya uçurdu, köylülerin evlerini yaktı. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu çok sayıda insanı kaçırdı.

IŞİD için coğrafik öneme sahipti

Birden fazla çetenin kontrolünde kalan köy, IŞİD için coğrafik bir öneme de sahipti. Bir geçiş yoluna sahip Til Marûf köyü, Til Koçer kasabasının Irak sınırına ulaşan M4 uluslararası karayoluna da yakın. IŞİD bu sebeplerle de bu köyler üzerinde kontrolünü kurmak istedi.

750 hanelik köyde sadece 180 hane kaldı

IŞİD saldırısından önce yaklaşık 750 hanenin olduğu Til Marûf köyünde şimdi sadece 180 aile yaşıyor. Köyde hala enkazı duran camiler, yanmış araçlar IŞİD saldırısının boyutunu gözler önüne seriyor. IŞİD’in köydeki birkaç saatlik saldırısının yarattığı korku ve yıkım sürüyor. Köylüler tanımadıkları birini gördüklerinde tedirginlik yaşıyor.

‘Evlerimizi yağmalayıp yok ettiler’

Til Marûf köyünden 55 yaşındaki Fensa Hesen de saldırıya maruz kalan ve tanık olanlardan. Evine saldıran IŞİD çeteleri tarafından alıkonularak 18 gün tutulduğunu anlatan Fensa Hesen, saldırıya ilişkin şunları aktardı:

"Saat 03.00 sıralarında uzun sakallı ve siyah giysili adamlar evime saldırdı. Duvarlarımızı aştılar ve vahşice eve girerek hem erkekleri hem de kadınları tutukladılar. Mallarımızı ve evlerimizi yağmalayıp yok ettiler, köylülerin araçlarını yaktılar ve ellerine geçen her şeye zarar verdiler. Önlerine gelen kişileri darp ettikten sonra kaçırdılar. Benim küçük oğlumu da dövdüler, ellerinde silahlarla bizi korkuttular. Çok sayıda kız çocuğu ve kadınlar çeteler tarafından küçük düşürüldü ardından esir alındı. Sonra YPG ve YPJ tarafından kurtarıldılar. Çeteler bize başörtü dayatmasında bulunurken, tesettür giyinmeye zorladı.”

‘İnsanlık suçunun hesabını vermeliler’

IŞİD saldırısı nedeniyle yüzlerce ailenin köyden göç etmek zorunda kaldığını söyleyen Fensa Hesen, “DAİŞ köyümüze saldırmadan önce hayatımız huzurluydu. O günden sonra evleri yıkıldığı için köye dönmeyen birçok aile var” dedi. Köyde kalanların ise bir yıl boyunca evlerini yeniden inşa ettiğini anlatan Fensa Hesen, “DAİŞ'in gizli hücreleri var ve yeniden canlanmak istiyorlar. Bu çeteler cezalandırılmazsa başımıza daha beter bir durum gelecek. DAİŞ yargılanmalı ve yaptıkları insanlık suçlarının hesabını vermelidir” şeklinde konuştu.