Cumartesi Anneleri davasında beraat kararı
Cumartesi Anneleri'nin 950'nci haftasındaki eyleminde gözaltına alınan 20 kişi hakkında açılan davada beraat kararı verildi.
Haber Merkezi- Cumartesi Anneleri'nin 950'nci hafta eylemi nedeniyle 20 kişi hakkında “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet” iddiasıyla açılan davanın 4’üncü duruşması, İstanbul Adliyesi 39’uncu Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Büyük duruşma salonu talebi mahkeme tarafından reddedildi.
Duruşmaya, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Temsilcisi Ümit Efe ve çok sayıda avukat ile kayıp yakını katıldı.
Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada, savunması alınmayan Cüneyt Yılmaz, Hünkar Yurtsever ve Oya Meriç Eyyüboğlu’nun savunmaları alındı.
Duruşmada ilk olarak savunmasını yapan Cüneyt Yılmaz, uzun yıllardır Cumartesi Anneleri eylemine katıldığını ve bu eyleme insani bir davranış olarak, izin almadan katıldığını ifade etti. Cüneyt Yılmaz, “Gözaltında kaybolmadan evimize dönebiliyorsak bu Cumartesi Anneleri sayesindedir. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.
Ardından savunma yapan Hünkar Yurtsever, kimseden talimat almadan, kendi iradeleriyle eyleme katıldıklarını dile getirdi. Hünkar Yurtsever, “Anayasal hakkımı engelleyenlerden şikayetçiyim” dedi.
Devamında söz alan Oya Meriç Eyyüboğlu, 1995 yılından bu yana Cumartesi Anneleri eylemine katıldığını belirterek gözaltının keyfi bir tutum olduğunu ve gözaltı sırasında kötü muameleye maruz kaldıklarını ifade etti. Oya Meriç Eyyüboğlu, “Keyfi bir durumla karşı karşıyayız. Gözaltında Anayasa Mahkemesi’nin kararını söylememize rağmen ‘yasak kararı var’ diyorlar, ama bize yasak kararını göstermiyorlar. Bu eylem, Türkiye’nin yüz akı eylemlerinden biridir. Gözaltına alınmanın, eylemin yürütülmesi açısından bir anlamı yok, çünkü bir sonraki hafta yine geliyoruz. Biz niye buradayız?” dedi.
Ardından iddia makamı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. İddia makamı, olay günü suç teşkil eden bir eylemin gerçekleşmediğini ifade ederek, 20 kişinin beraatını talep etti.
Eren Keskin: Orada suç yoktu
Duruşmaya 5 dakika ara verildi. Aranın ardından duruşmada ilk olarak avukat Eren Keskin söz aldı. Eren, savcının mütalaasına katıldıklarını ancak suç unsuru oluşmadığı için beraat kararı verilmesini eleştirdiklerini söyledi. Eren Keskin, “Türkiye’de maalesef ne iç hukuk ne de uluslararası hukuk uygulanıyor. Talimatla çalışan bir yargı sistemiyle karşı karşıyayız. Yargının bu kadar bağımlı hale getirildiği bir dönemi hatırlamıyoruz. Devletin uyguladığı güvenlikçi politikalara uygun bir mütalaa bu. Orada suç yoktu. Bu politikalara boyun eğmiş bir yargı olmasaydı gözaltı talimatı verilmezdi ya da Anayasa Mahkemesi kararından sonra hemen beraat kararı verilirdi” dedi.
‘Mahkeme yasak kararını iptal etti’
Ardından söz alan avukat Jiyan Tosun, “Mütalaanın gerekçesine katılmıyoruz. Yasaklama kararları bizlere bildirilmedi ve hukuki yollara başvurmamızın önüne geçildi. 948 ve 949. haftalar için verilen yasak kararlarına dair idare mahkemesine başvurduk ve mahkeme bu yasak kararını iptal etti. Bu, yasak kararlarının hukuka aykırı olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
Devamında söz alan avukat Murat Çelik, “Biraz vicdan sahibi bir savcı, çocuklarını, babalarını, ailelerini arayan insanlarla ilgili böyle bir mütalaa vermez” dedi. Ardından savcı, “Türk milletinin savcısına vicdansız diyemezsiniz” diyerek tepki gösterdi. Mahkeme başkanının bu duruma müdahale etmemesi üzerine, salondakiler de tepki gösterdi. Salonda bulunan kayıp yakınları, “Siz böyle konuşmazsınız, biz kayıplarımızı arıyoruz” diyerek tepkilerini dile getirdi.
Beraat kararı verildi
Tartışmalar nedeniyle duruşmaya 10 dakika ara verildi. Aranın ardından söz alan avukatlar, mütalaanın gerekçesine katılmadıklarını belirterek, müvekkilleri hakkında beraat kararı verilmesini talep ettiler.
Son olarak kararını açıklayan mahkeme başkanı, 20 kişi hakkında beraat kararı verdi.