Cumartesi Anneleri 46 yıl önce kaybedilen Bedirhan Tüysüz’ün akıbetini sordu
Cumartesi Anneleri, bu haftaki eylemde 46 yıl önce kaybedilen Bedirhan Tüysüz’ün akıbetini sordu. Eylemde, etkin bir soruşturmanın yürütülmesi çağrısı yapılarak, “Bedirhan Tüysüz’ün en azından bir mezarı olsun” denildi.
İstanbul- Gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanmasını talep etmek için her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 1036’ncısını gerçekleştirdi. Bu haftaki eyleme kayıp yakınları, insan hakları savunucuları, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha Milletvekili Ferit Şenyaşar ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Temsilcisi Ümit Efe katıldı.
Bu haftaki eylemde, 1979 yılında Riha’nın Curnê Reş (Hilvan) ilçesine bağlı Kılıcın köyünde kontrgerillayla yakın ilişkileri bulunan Bucak Aşireti’ne bağlı silahlı kişiler tarafından kaçırılan Bedirhan Tüysüz’ün akıbetini sordu. Açıklamada basın metnini Ümit Efe okudu.
Bucak Aşireti’nin etkisi
1970’lerin sonlarında Curnê Reş’de saldırıların ve ölümlerin yaşandığı ağır bir şiddet ortamı olduğunu ifade eden Ümit Efe, “6 Mayıs 1979’da yenilenen Hilvan seçiminde bağımsız belediye başkan adayı olarak giren Nadir Temel seçimi kazandı. Böylece Hilvan, Kürt siyasetinin kazandığı ilk belediye oldu. Seçimlerin ardından Hilvan’daki şiddet ortamı daha da ağırlaştı. Dönemin Adalet Partisi Milletvekili Mehmet Celal Bucak, aynı zamanda yüzlerce silahlı adamı olan Bucak Aşireti’nin devlet ile iş birliği yapan kanadının ağasıydı. Kontrgerilla ve özel harekât ile yakın ilişki içinde olduğuna dair ciddi iddialar bulunmaktaydı.
Ailesiyle tehdit edip kaçırdılar
Kendisiyle iş birliği yapmayan Urfa’daki aşiretler, Bucak’ın hedefindeydi. Siverek ve Hilvan’a yerleşmiş olan Tüysüzler de bu aşiretlerden biriydi. Bedirhan Tüysüz, köyde tarımla uğraşan, çevresinde sevilen ve sayılan birisiydi. 1979 yılının Kasım ayında, Bucak Aşireti’ne mensup Hakkı Bucak’ın yüzlerce silahlı adamı köye baskın yaptı. Bedirhan Tüysüz’ün 13 yaşındaki oğlu ve eşini rehin aldılar. Bedirhan Tüysüz’e, ‘Ailen elimizde, gel konuşalım’ diye haber gönderdiler. Bunun üzerine Bedirhan Tüysüz olay yerine geldi, ancak onu zorla araca bindirip kaçırdılar.
Söğütlü Köyü’nde alıkonuldu
Hemen jandarma ve kaymakamlığa başvuran aile, kaçırılan oğullarının bulunmasını talep etti. Tüysüz’ün Bucaklara ait Söğütlü Köyü’nde zorla alıkonulduğu başta olmak üzere, ailenin hiçbir iddiası araştırılmadı; savcılıklara yaptıkları suç duyuruları takipsizlikle sonuçlandı” ifadelerini kullandı.
‘Etkin soruşturma yürütün’
Soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet savcılarına seslenen Ümit Efe, “Tüysüz’ün akıbetini açığa çıkaracak etkin bir soruşturma yürütün. Tüysüz Ailesi’nin ‘en azından bir mezarımız olsun’ talebini karşılamak için harekete geçin. Kaç yıl geçerse geçsin, Bedirhan Tüysüz için ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten; devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Eylem, abluka altındaki meydana karanfillerin bırakılmasıyla sona erdi.