‘Cinsiyetler arası eşitlik ayrımcı yasaların kaldırılmasıyla sağlanır’

Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için cinsiyet ayrımcılığını besleyen yasaların kaldırılarak eşitlikçi bir Anayasa oluşturulması gerektiğini belirten Mısır Kadın Hakları Vakfı’ndan Avukat Jawaher Al-Taher, bunun için iş birliğini vurguladı.

ASMAA FATHI

Kahire- Toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık, ataerkil toplum ve devlet zihniyetiyle hayatın her alanında sürdürülüyor. Cinsiyete dayalı ayrımcılıkla mücadele eden kadın örgütlerinden Mısır Kadın Hakları Vakfı da 20 yılı aşkın süredir çalışmalarını yürütüyor. Mısır Kadın Hakları Vakfı Adalete Erişim Programı Direktörü Avukat Jawaher Al-Taher toplumsal cinsiyet eşitliğinin nasıl sağlanabileceğini ve vakfın bu konudaki çalışmalarını değerlendirdi.

‘Ataerkil zihniyet yasa ve uygulamalara etki ediyor’

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması önündeki engellere değinen Jawaher Al-Taher, Mısır’da ataerkil zihniyetin yasa ve uygulamalara etki ettiğini belirterek, şunları ifade etti: “Mısır’da, kadını erkekten daha küçük gören toplumsal zihniyetin, genel uygulamalara, yasalara, hatta cezaya yansıması da dahil olmak üzere birçok sorun var. Mısır Anayasası, kanun önünde eşitlikten bahsediyor ama kanunlar çok fazla ayrımcı madde içeriyor. Erkek zihniyeti aynı zamanda kanunu yazanların düşüncesini de kontrol ediyor. Bu nedenle eşitliği destekleyen kanunların bulunması ve ayrımcı metinlerin değiştirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır.”

‘Ayrımcılık Komisyonu için yasa tasarısı hazırlığı içindeyiz’

Jawaher Al-Taher, Mısır Kadın Hakları Vakfı olarak bir süredir Mısır yasalarında ve mevzuatında var olan tüm sorunları içeren ve çoğu kadın ve erkek arasındaki ayrımcı yasaların sayısını listeleyen bir makale hazırlamak için çalıştıklarını anlattı. 2014 yılından bu yana Mısır Anayasası’nda şart koşulan Ayrımcılık Komisyonu'nun kurulması için bir yasa taslağı hazırlığı içinde olduklarını dile getiren jawaher Al-Taher, “14'ten fazla madde içeren bir kanun taslağı da hazırladık. Umarız Parlamento üyeleri bunu yakında görüşmek üzere Yasama Komisyonu'na sunulmasını kabul eder” dedi.

‘20 yıldır Kişisel Statü Yasası üzerine çalışıyoruz’

Mısır Kadın Hakları Vakfı'nın 2003 yılından bu yana farklı meslek grupları ve örgütlerle çalışma içinde olduğunu kaydeden Jawaher Al-Taher, Kişisel Statü Yasası üzerinde ciddi gelişme sağlandıklarına vurgu yaptı. Jawaher Al-Taher, şunları aktardı:

“Yirmi yıl boyunca Kişisel Statü Yasası üzerinde çalışıyoruz. Fakat daha geçen yıl Adalet Bakanlığı tarafından yeni bir kanun taslağı hazırlamak üzere bir komite kuruldu. Adalet Bakanı’nın hazırlanacak yasaya içeriğine dair verdiği bilgilerin bizim çalışmamızla örtüştüğünü gördük. Hazırladığımız Yasa taslağını Adalet Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Ulusal Kadın Konseyi'nin oluşturduğu komite de dahil olmak üzere ilgili tüm taraflara gönderdik. Yasama Komisyonu'na girmek için milletvekillerinin imzaları gerekiyor.”

‘Uluslararası sözleşmeler konusunda bilgilendiriyoruz’

Hazırladıkları Yasa Taslağı’nın içerisinde Ayrımcılık Komisyonu’nun kurulmasından, hakimlerin şiddet faillerine taktir indiriminin kaldırılmasına kadar birçok düzenlemenin olduğunun altını çizen Jawaher Al-Taher, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yasa Taslağı’nda Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu’nun kurulmasını destekleyen 14’üncü madde ve kadına yönelik şiddet, tecavüz ve katliam faili erkeğe hakimler tarafından uygulanan takdir indirimini yeni sağlayan 17’nci madde üzerinde çalıştık. Kadın-erkek ayrımı yapan maddelerin kaldırılması üzerine çalışıyoruz.  Ayrıca kırsal kesimde yaşayan, hakları konusunda bilgi sahibi olmayan kadınlarla da çalışma yürütüyoruz. Kadınlara uluslararası sözleşmeler, özellikle de kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasıyla ilgili (CEDAW) gibi sözleşmeler konusunda bilgi veriyoruz. Özellikle Hukuk Fakültesi'ndeki kız ve erkek öğrencilerle ve yeni mezunlarla, toplumsal cinsiyet adaletinin ve uluslararası anlaşmaların bilincinde olan bir nesil oluşturmak için çalışma yaptık. Ayrıca politikacılar ve yetkililerle de iş birliği içindeyiz.”