Cezayir’de kadınlar erkek-devlet-yargı şiddetine karşı mücadele ediyor
Cezayir’de kanunların yetersizliği ve uygulanmayışı kadına yönelik şiddeti ve katliamları giderek artıyor. Cezayirli kadınlar kampanyalarla ve toplumsal farkındalık etkinlikleriyle erkek-devlet-yargı sisteminin değişmesi için kararlılıkla çalışıyor.
![](https://test.jinhaagency.com/uploads/tr/articles/2025/02/20250214-20250213-mdlt-jpg959ced-image-jpgb4633f-image.jpg)
Haber Merkezi – Cezayirli kadınların tarihi yolculuğu, mücadele ve fedakarlıklarla dolu. Haklarını elde etmek için uzun bir mücadele geçmişine sahip olan Cezayirli kadınlar, erkek zihniyetin politikaları nedeniyle çeşitli kısıtlamamalara maruz kalıyor.
Kadınların mücadelesiyle Cezayir’de kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesi için Ceza Kanunu'nda kimi değişiklikler yapılsa da sahada yaşam bulmadığı için çözüme katkı sunmuyor.
Cezayir Aile Kanunu'nda çeşitli alanlardaki cinsel taciz insan hakları ihlali değil, ahlaka hakaret olarak tanımlanıyor. 1984'te yürürlüğe giren Cezayir Aile Kanunu, 2005'te yapılan değişikliklere rağmen eşitliğe ulaşmaktan uzak. Yapılan değişikliklerle Erkeğe verilen boşanma hakkının kaldırılması, bunun yerine karşılıklı rızanın olması. Zarar verme veya geçimsizlik yoluyla boşanmanın getirilmesi. Kadına zarar verme, geçimsizlik ve diğer meşru sebeplerden dolayı kadına boşanma talebinde bulunma hakkının tanınması gibi önemli kazanımlarda bulunuyor.
Çocuk evliliklerin önü açık
Ayrıca çeyizin iade edilmesi zorunluluğu da kanunda yer alıyor. Öte yandan 10 yaşına kadar olan çocukların velayet hakkı çocuğun talebi üzerine bu sürenin 16 yaşına kadar uzatılması imkanı veriliyor. Ancak kanunun 56’ncı maddesine göre boşanan kadın yeniden evlenmesi durumunda çocuğun velayet hakkını kaybediyor. Bölgedeki çoğu ülkede olduğu gibi asgari evlilik yaşı 18 olarak değiştirilse de hakimler özel durumlarda erken yaşta evliliğe izin verebiliyor. Bunun yanı sıra kanunlarla erkeklere çok eşliliğin de yolu açılıyor. Ayrıca Müslüman bir kadının yabancı bir erkekle evlenmesi kabul görülmüyor. Kanunlara göre ailenin reisi olarak erkekler belirlenirken, kadınlarında erkeğe itaat etmesi isteniyor.
Kadınlar şiddete karşı yöntem geliştiriyor
Kadın aktivistler, kadınları şiddetten korumak amacıyla son yıllarda aile içinde, sokakta veya işyerinde maruz kalabilecekleri şiddeti raporlamak için bir dizi dijital uygulamayı hayata geçirme girişiminde bulundu. Bunların arasında kadınların yalnızca kamusal alanlarda maruz kaldıkları şiddeti bildirmek için kullandıkları ücretsiz küresel uyarı sistemi "Surority" ve yakın zamanda bir grup kadın tarafından başlatılan ve mağdurun yerini belirleme özelliği sağlayan "Dyne" (Yeter) uygulaması da yer alıyor. Cezireuna Derneği de “Ceziriye” uygulaması ile şiddete maruz kalan kadınların gizlilik ve güvenliğini sağlarken, maruz kaldıkları şiddeti bildirmelerine olanak sağlıyor. Söz konusu bu uygulamalar aylardır yürürlükte olmasına rağmen, uzmanlar ve aktivistler gerçekte bunların etkili olup olmadığı konusunda hemfikir değiller.
Kadına şiddet en çok evlerde yaşanıyor
Feminisid Cezayir Derneği, son 5 yılda toplam 315 kadın katliamını kaydetti. Derneğin açıklamasına göre; faillerin çoğunluğunun kadınların en yakınındakiler olduğu, işlenen suçların yüzde 42,6'sının partner ya da eski partner tarafından işlendiği, faillerin yüzde 27,7'sini aile bireylerinin oluşturduğu, yüzde 29,8'ini oluşturan suçların ise tanımadıkları erkekler tarafından işlendiği belirtildi. Kadınlar için en güvenli yerler olduğu düşünülen evlerde işlenen suçların oranı yüzde 89,4'e ulaşırken, birçok kadın katliamına ‘intihar’ süsü verilmeye çalışıldığı da ortaya çıktı.
Kadın katliamlarının ve cinsel tacizin artmasının en önemli nedenleri arasında cezasızlık, mevzuatta radikal değişikliklerin olmayışı, mevcut yasaların katı bir şekilde uygulanmaması ve toplumsal farkındalığın yavaş ilerlemesi yer alıyor. Yetkililer, cinsiyet ayrımcılığını ve bu olguyu körükleyen ataerkil kültür gibi şiddetin temel nedenlerine yönelik acil önlemler almadığı sürece bu suçların aynı hızda tekrarlanması olası.
Şiddete karşı dijital kampanya
Bu suçları azaltmak için bir grup kadın derneği, farkındalığı artırmak ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin ortadan kaldırılmasına yönelik çabaların yoğunlaştırılmasını teşvik etmek amacıyla dijital bir kampanya başlattı. Kampanyanın sona ermesinin ardından bir grup kadın aktivist, "Kampanya bitti ama mücadele devam ediyor" hashtag'ini başlatarak kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetin azaltılması için farkındalık yaratma ve toplumsal katılımı artırmaya yönelik çalışmalara ve mücadeleye devam edilmesi çağrısında bulundu.
Kadınlardan farkındalık eylemleri
Oro Made Feminist Örgütü ve Cezayir Kadın Derneği, küresel alanda başlatılan, “16 Günlük Aktivizm” kampanyası kapsamında, “Ona zarar veren bana zarar vermiş olur" sloganıyla bir dijital kampanya başlattı. Kampanyada Cezayir'deki kadın katliamlarına ilişkin istatistiklerin yanı sıra, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik uygulanan şiddet ve son yıllardaki sıklığı konusunda içerikler yayınladı. Kampanya kapsamında dijital medya kullanıcıları arasında farkındalık yaratmak amacıyla şiddete maruz kalan kadınların ifadelerine, medyadaki röportajlarına ve videolarına yer verildi.
Cezayirli Kadınlar İçin Huria Derneği de "O bir emanettir... Hakaret etmeyi bırakın" sloganıyla özel bir farkındalık günü düzenledi. Salamat Dezad Platformu, Al-Jeryan Feminist ve Laha Podcast Girişimi ise yakın zamanda kadına yönelik şiddete ilişkin istatistikler ve araştırmalar yayınlarken, “Cezayir'de Kadına ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddete İlişkin Dijital Rehber” başlığıyla “Tek Durak Noktası” ismiyle bir farkındalık kampanyası başlattı. Kampanyada eski eşinden boşanmadan önce sistematik şiddete maruz kalan bir kadının şiddete karşı verdiği mücadele anlatıldı.