‘Büyük Özgürlük Yürüyüşü’ 7’nci gününde sürüyor

Büyük Özgürlük Yürüyüşü’nün 7’nci gününde Qers kolu Dep’e ulaşırken, Wan kolunda yer alanlar ise Cizîr’de ziyaretlerini sürdürüyor. Saliha Aydeniz, “Kürdistan’ın özgürlüğü ve Türkiye’nin demokrasisi için Sayın Öcalan’ın muhataplığı tanınmalıdır” dedi.

Haber Merkezi- Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorunun demokratik çözümü için Wan ve Qers olmak üzere iki koldan başlatılan “Büyük Özgürlük Yürüyüşü” bir haftayı geride bıraktı.

Özgürlük Yürüyüşü’nün Wan kolunda yer alanlar dün geceyi Şirnex’in Silopiya (Silopi) ilçesinde geçirdi. Sabah saatlerinde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Silopiya İlçe Örgütü önüne gelen ilçe sakinleri ile tek tek tokalaşan Özgürlük Yürüyüşçüleri, Cizîr’e (Cizre) doğru yola koyuldu. İlçe halkı, yürüyüşçüleri "Bijî berxwedana zindanan", "Bijî berxwedana İmrali yê" sloganlarıyla uğurladı.

Özgürlük Yürüyüşçülerini Cizîr’in girişindeki Yafes Köprüsü mevkiinde Barış Anneleri karşıladı. Anneler, buluşma anında “Berxwedan Xwes Doze” ve “Herne Pêş” marşlarını okudu. Daha sonra Özgürlük Yürüyüşçüleri ile kol kola giren Barış Anneleri, “Bijî berxwedana zindanan”, “Barışın elçisi İmralı’dadır”, “Jin, jiyan azadî”, “Tecrit ölümdür, direniş özgürlüktür” sloganlarıyla yürüdü. Polisin yürüyüş sırasında dükkanlarına sokmaya çalıştığı esnaflar ve ilçe sakinleri Özgürlük Yürüyüşçülerini alkışlarıyla selamladı.

DEM Parti Cizîr İlçe Örgütü’ne kadar alkışlarla yürüyen Özgürlük Yürüyüşçüleri, burada bekleyen kitle tarafından “Bijî berxwedana zindanan”, “Bijî Serok Apo” sloganlarıyla karşılandı. Parti binası önündekiler arasında ilçede uygulanan sokağa çıkma yasakları döneminde katledilen Mehmet Tunç’un annesi Esmer Tunç da yer aldı.

Saliha Aydeniz: Hiçbir güç bu yürüyüşü durduramayacak

Burada halka seslenen DEM Parti Milletvekili Saliha Aydeniz, “Bugün 7 gündür Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve Kürt sorununun demokratik çözümü için yürüyoruz. Biliyoruz ki bu yürüyüş amacına ulaşacak. Bu yürüyüşün amacı hakikat, birlik, barıştır. 7 gündür il il, ilçe ilçe geziyoruz. Ama bugün Cizîr’de iktidarın, kolluğun yaklaşımı demokrasiden korkmalarındandır. Bu yaklaşım özgürlüklerden korkmadır. Devlet, AKP iktidarı ve kolluk birimleri iyi bilsin ki güçleri bu yürüyüşü durdurmaya yetmeyecek” dedi.

Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve Kürt sorununa çözüm taleplerini hiçbir gücün engelleyemeyeceğini vurgulayan Saliha Aydeniz, “Cizîrê Botan’ı onlarca defa yıktılar ancak her defasında ayağa kalkarak, mücadelesini sürdürdü. Cizîrê Botan’dan sesleniyoruz; Sizin güvenlikçi, Kürt halkının iradesini tanımayan politikalarınız kabul görmedi, kabul görmeyecek. Sizin politikalarınız sonucunda Türkiye gittikçe krize ve kaosa sürükleniyor” şeklinde konuştu. Özgürlük Yürüyüşçüleri olarak, Kürt halkının özgürlüğü ve Türkiye’nin demokrasisi için yürüyüşlerini sürdüreceklerini söyleyen Saliha Aydeniz, şöyle devam etti:

“2013-2015 yıllarında birlikte barış içinde yaşadık. Sayın Öcalan konuştuğu zaman nasıl barış oldu, demokrasi oldu herkes gördü. Her gün ölümler geliyordu, konuştuğu zaman böyle olmadı. Bu da Sayın Öcalan’ın sorunları nasıl çözdüğünü gösteriyor. Devlet aklını başına alsın! Kürt halkı hiçbir zaman geri adım atmadı, bundan sonra da atmayacak.

Biz 75 kişi, 7 gündür sokak sokak dolaşıyoruz, milyonların adına yürüyoruz. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için sadece Kürt halkı, 4 parça Kurdistan ya da Ortadoğu halkları değil bütün dünya mücadele ediyor. Herkes Sayın Öcalan’ın düşüncelerinin önemini biliyor. Ancak bu devlet bilinçli olarak anlamak istemiyor. Ancak buradan sesleniyoruz; Kürdistan’ın özgürlüğü ve Türkiye’nin demokrasisi için Sayın Öcalan’ın muhataplığı tanınmalıdır. Biz Özgürlük Yürüyüşçüleri olarak sadece bu yürüyüşle değil, her şekilde mücadelemizi yükselteceğiz. Birliğin, barışın sesini duyun, bu zulmü ortadan kaldırın.”

‘Kadın özgürlükçü paradigmanın mimarı Sayın Öcalan’dır’

DEM Parti’nin Cizîr Belediyesi Eşbaşkan Adayı Güler Tunç da, yaptığı konuşmada Özgürlük Yürüyüşçülerini selamlayarak, “Tecrit tüm toplum ve insanlar üzerinde var. Ama kadınlar üzerinde ayrı bir tecrit uygulanıyor. Çünkü kadın özgürlükçü paradigmasının mimarı Sayın Öcalan’dır. Kadınların özgür bir şekilde toplumu yönetmelerini istemiyorlar. Bundan kaynaklı Sayın Öcalan üzerinde tecrit uygulanıyor. Eğer ki biz kadınlar özgürlüğü istiyorsak, mimarımızı özgürleştirelim ve buna karşı mücadelemizi büyütelim” ifadelerini kullandı.

‘Özgürlük yürüyüşçüleri kara bulutları dağıtmaya geldi’

Özgürlük Yürüyüşçülerinin bir haftadır yollarda olduklarını dile getiren Cizîr Belediyesi Eşbaşkan Adayı Abdurrahim Durmuş ise, Cizîr’in abluka altına alınmasına işaret ederek, “Nasıl bir tecrit olduğunu görüyoruz” dedi. Cizîr ve ülkenin üzerindeki kara bulutların artık dağılmasını istediklerini ifade eden Abdurrahim Durmuş, “Özgürlük Yürüyüşçüleri bu kara bulutları dağıtmaya geldi” dedi.

Mektuplar yürüyüşçülere verildi

Yapılan konuşmaların ardından Özgürlük Yürüyüşçüleri parti binasına geldi. Barış Anneleri, burada açlık grevindeki tutsaklar için yaptıkları patik ve eldivenlerin yanı sıra İmralı’ya gönderilmek üzere kaleme aldıkları mektupları Özgürlük Yürüyüşçülerine teslim etti. Şal û şepik giyen küçük bir kız çocuğu da yazdığı mektupla birlikte elindeki oyuncağı da Abdullah Öcalan’a gönderilmek üzere Özgürlük Yürüyüşçülerine verdi. Yürüyüşçüler daha sonra Cizîr’de sokağa çıkma yasakları sırasında yaşamını yitirenler için parti binasında yapılan anma etkinliğine katıldı. Anma etkinliğinin ardından yürüyüşçüler Cizîr’de (Cizre) esnaf ziyaretinde bulunuyor.

Qers kolundaki yürüyüşçüler Kanîreş’e ulaştı

Yürüyüşün Qers kolunda yer alanlar da Çewlîg’in Kanîreş (Karlıova) ilçesine ulaştı. İlçe girişinde karşılanan yürüyüşçüler daha sonra ilçe merkezinde "Bijî berxwedana İmraliyê" sloganıyla yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş sonrası konuşan DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan, "Mehmet Karasungur, Mazlum Doğan, Hayri Durmuş’u anıyorum. Onlar bedenlerini ölüme yatırdılar ve büyük bedel verdiler. İşte torunlarınız sizin izinizde yürüyorlar. Burası Kurdistan’dır ve burası bizim vatanımızdır” dedi.

‘Neden Sayın Öcalan ile görüşmeye izin vermiyorsunuz?’

Eşit ve özgür bir yaşam istediklerini vurgulayan Ömer Öcalan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Qers’ten başlayarak buraya kadar geldik. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için yürüyoruz. Ülkemizin özgürlüğü, halkımızın özgürlüğü için yürüyoruz. Biz de diğer halklar gibi statü sahibi olmak istiyoruz. Kürt sorununun çözülmesini istiyoruz. İmralı’da Sayın Öcalan üzerinde büyük bir hukuksuzluk var. Neden Sayın Öcalan ile görüşmeye izin vermiyorsunuz? Bu düşman hukukudur. Bizim taleplerimiz meşru ve haklıdır. Bu haklarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz. Kürt sorununun Sayın Öcalan'ın muhataplığında çözülmesini istiyoruz. Şuan devlet tüm ekonomisini Kürtleri yok etmek için kullanıyor. Bu ülkenin parası neden savaşa harcanıyor? Türk ve Kürt halkının paralarını bu halkı ezmek için kullanmayın. Bu halkın çocukları artık ölmesin istiyoruz."

Ömer Öcalan’ın konuşmasının ardından yürüyüşçüler bir kahvehanede halkla bir araya geldi. Abdullah Öcalan’ın görüşme notlarından bölümler okundu.

Hayri Durmuş mezarı başında anıldı

Yürüyüşçüler, daha sonra 12 Eylül döneminde kaldığı Diyarbakır 5 Nolu Cezaevinde uygulanan vahşete karşı başlatılan açlık grevi eyleminde yaşamını yitiren PKK’nin öncü kadrolarından Hayri Durmuş’u, Çewlîg’de bulunan mezarı başında andı. Ellerinde karanfillerle mezarlığa gelen yürüyüşçüler, bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. “Şehid namirin” sloganı atıldı. Burada Hayri Durmuş ve arkadaşlarını anarak konuşmasına başlayan DEM Parti Milletvekili Ömer Faruk Hülakü, “Şu an Türkiye’nin her yeri Diyarbakır 5 Nolu’ya döndü. Ama bilsinler ki Esat Oktay’lar varsa, bunun karşısında direnen Mazlumlar ve Hayriler de var. Hayri Durmuş, ‘Ölürsem mezarıma halkına borçlu’ yazın demişti. O bize değil, biz ona borçluyuz. Biz de direnişimizle ona sahip çıkacağız” dedi.

Anmada Hayri Durmuş’un mahkemedeki savunmalarından bir bölüm de okundu. Hayri Durmuş’un mezarına karanfiller bırakılmasının ardından özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin mezarları ziyaret edildi.

Xarpêt’in Dep ilçesinde coşkulu karşılama

Yürüyüşçüler daha sonra bir kahvehanede halkla bir araya geldi. Abdullah Öcalan’ın görüşme notlarından bölümler okundu. Yürüyüşçülerin bir sonraki durağı ise Xarpêt’in Dep (Karakoçan) ilçesi oldu. Yürüyüşçüler burada yüzlerce kişi tarafından “Burası Mazlum Doğan memleketi”, “Bijî berxwedana zindanan” ve “Bê serok jiyan nabe” sloganlarıyla karşılandı. Alkış ve sloganların hiç dinmediği karşılamaya coşku hakimdi. Mazlum Doğan'ın kardeşi Arife Doğan da yürüyüşçüleri karşılayanlar arasında yer aldı.

Yürüyüşçülerden Derya Yulcu, "Sayın Abdullah Öcalan’a özgürlük istiyoruz. Yıllardır sürdürülen bu tecridin son bulmasını istiyoruz. Tecridin insanlığa karşı işlenen bir suç olduğunu biliyoruz. Tecrit bugün tüm ülkeye yayılmış durumda. Kürt sorunu bu ülkenin en temel sorunudur. Ülkenin kaynakları savaşa ve ranta harcanmaktadır. Emekçiler, emekliler, çocuklar, kadınlar açlıkla mücadele ederken, bir avuç sermayedar ve bir avuç AKP’li rahat ediyor" dedi.  Yürüyüşçüler, kitle ile birlikte daha sonra DEM Parti'nin kentteki seçim bürosu açılışına katıldı.