Büyük Özgürlük Yürüyüşü’ 14’üncü gününde

Wan ve Qers kolundan başlatılan ‘Büyük Özgürlük Yürüyüşü’ 14’üncü gününde Riha ile devam ediyor. Yürüyüşte “Bu yürüyüş hepimizin, bu özgürlük de hepimizin olacak. Biz kazanacağız” mesajı verildi.

Haber Merkezi- Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun demokratik çözümü için Qers ve Wan kolundan başlatılan "Büyük Özgürlük Yürüyüşü" sürüyor. Dün Amed'de buluşan siyasetçi ve demokratik kitle örgütü temsilcileri, Riha'nın Sêwereg (Siverek) ilçesine ulaştı. Yürüyüşçüler, ilk olarak 2018 yılında Federe Kürdistan Bölgesi'nde  geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren Kürt siyasetçi İbrahim Ayhan ile 5 Nolu Cezaevi'nde bedenini ateşe veren Mahmut Zengin’i mezarları başında andı.

‘Sayın Öcalan’a uygulanan tecrit aslında Ortadoğu halklarına uygulanıyor’

Anmada konuşan DEM Parti Milletvekili Sezai Temelli, şunları ifade etti: "İbrahim Ayhan bu mücadelede çok önemli bir kişiydi. Onun yaşadıkları bu ülkenin nasıl bir zulüm ve şiddet ülkesi olduğunu hatırlattı. Ona yapılanları unutmayacağız. Uydurma bir kararla milletvekilliği düşürüldü. Kendisi de tecridin kaldırılmasını istedi. Bu ülkeye tecridi, inkarı dayatanlar onun yaşamına mal oldu. Nice İbrahim Ayhanlar bu şekilde yaşamını yitirdi. İşte bunlar yaşanmasın diye özgürlük yürüyüşü yapıyoruz. Eğer tecrit varsa, hukuk ve demokrasi yoktur. Sayın Öcalan'a uygulanan tecrit aslında Ortadoğu halklarına uygulanıyor" diye konuştu.

’42 yıldır bu ateş büyüdü’

Yürüyüşçüler, daha sonra Mahmut Zengin'in kabrini ziyaret etti. Çok sayıda kişi, yürüyüşçüleri "Şehîd namirin" sloganıyla mezarlık girişinde karşıladı. DEM Parti Milletvekili Saliha Aydeniz, "Dörtler, 'Ateşi söndürmeyin harlayın' demişti. 42 yıldır bu ateş büyüdü ve Kürt halkının özgürlüğü durdurulamayacak bir merhalededir. Herkes bilsin ki bu ateş bizi özgürlüğe ve barışa ulaştıracaktır" dedi. Anmada mezarlığa karanfiller bırakıldı. Yürüyüşçüler daha sonra DEM Parti ilçe binasına kadar sloganlarla yürüdü. Yağmura rağmen çok sayıda yurttaş da alkış ve sloganlarla yürüyüşe destek verdi.

‘Bu yürüyüş hepimizin’

DEM ilçe binasında önünde konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Bu yürüyüşün sonunda hepimiz için özgürlük var” dedi. Bu ülkede uygulanan tecridin Türkiye’nin geleceğini ipotek altına aldığına dikkat çeken Çiğdem Kılıçgün Uçar, şöyle konuştu:

“Bize Kürt sorununu dayatanlar, dilimizi, kimliğimizi inkar edenlere sesleniyoruz; ‘Bu sorunu bir haftada çözerim’ diyen bir Sayın Öcalan gerçekliği var. Bu sesleniş aynı zamanda devlete, yeni bir yaşamı kurmak isteyen tüm çevreleridir. Dilinden, kimliğinden vazgeçmeyen Kürt halkının haklı taleplerini demokratik bir şekilde çözülmesi için yürüyoruz. Biz, Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için yürüyoruz. Ülkenin sürüklendiği karanlık atmosferde, ülkede halkları ve inançları karşı karşıya getirenler en çok bizim mücadelemizi biliyor. Bu yürüyüş hepimizin, bu özgürlük de hepimizin olacak. Biz kazanacağız.”

Yürüyüş, “Bimre koletî, bijî azadî” sloganıyla sona erdi. Yürüyüşçüler Sêwereg’in ardından Curnê Reş (Hilvan) ilçesine doğru yola çıktı.

Yürüyüşçüler Curnê Reş’e ulaştı

Curnê Reş'e ulaşan yürüyüşçüler, ilçe merkezinde yapılan yürüyüşün ardından DEM parti ilçe binası önünde açıklama yaptı. Açıklamada “Kimsenin adını bile söyleyemediği ülkenin yurtseverliğini biz yaptık” pankartı açıldı. Burada konuşan DEM Parti Milletvekili Öznur Bartın, “Biz, gittiğiniz her yerde büyük bir coşku ile karşılandık. Halkımıza minnettarız” dedi.

‘Tek muhatap Sayın Öcalan’dır’

Cezaevinde olan tutsakların ve annelerin taleplerinin yerine getirilerek tecridin sonlandırılmasını isteyen Öznur Bartın, “Uluslararası komployu buradan kınıyoruz. Bizim talebimiz Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüdür. Kürt sorununun demokratik çözümünün tek muhatabı Sayın Abdullah Öcalan’dır. Kürt sorunun demokratik çözümü için görüşmeler acilen sağlanmalıdır. Zafer bizimdir” şeklinde konuştu.

Açıklama sırasında ilçe binasına “Azadiya Rêberê me azadiya me ye” pankartı asıldı. Yürüyüşçüler ise alkış ve zılgıtlarla gençlere karşılık verdi. Açıklamanın ardından “Bimre koletî, bijî azadî”, “Bijî berxwedana zindanan” sloganları atıldı. Yürüyüşçüler daha sonra yeniden ilçe merkezine yürüyüş yaptı. Daha sonra PKK'nin öncü kadrolarından biri olan Salih Kandal ve arkadaşları mezarları başında anıldı. Yapılan saygı duruşundan sonra DEM Parti Milletvekili Cengiz Çiçek konuşma yaptı.

‘Mezarlıklarda değerleri bir kez daha görüyoruz’

Cengiz Çiçek, şöyle konuştu: "Gittiğimiz her yerde mezarlıkları ziyaret ediyoruz ve Kürt özgürlük mücadelesinin değerlerini bir kez daha görüyoruz. Mezarlar Kürt halkının ödediği bedelin şahitliği ile dolu. Kürdistan toprakları, Urfa toprakları, bir yandan Nemrutların tarihi ile bir yandan da İbrahimlerin tarihi ile dolu. Bu topraklar yine bir yanda iç ihanetin tarihi bir yandan da baş eğmez onurlu kişilerin tarihi ile dolu. Bu topraklar, bizi yüz yıllar boyunca betona gömmek isteyen faşist zihniyete karşı ‘bir uçurumda da olsak, uçurum çiçeği oluruz ve o uçurumlarda kanatlanırız, özgürlüğümüzü her zaman dillendirin.

Bu mücadele Kürt halkının 50 yıldır emekçilerin omuzlarında yükseldi. Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için yollardayız. Bizim mücadelemiz iki yönlüdür; bir yönü sisteme yöneliktir, diğer yönü de iç ihanete karşıdır. Burada bu mezarlıkta yatanlar iç ihanete karşıda mücadele etmişlerdir. İş ihanete, sömürgeciliğe karşı demokratik modernite mücadelesi yürüteceğiz. 'Hakikat aşktır, aşk özgür yaşamdır’ diyoruz. Bu mücadeleyi ilk başlatanların güzel bir sözü var; ‘söz onurdur, onuru çiğnetmeyeceğiz.”

Cengiz Çiçek’in konuşmasının ardından Kürt özgürlük hareketinin öncülerinden Cuma Tak ve Halik Çavgun’un mezarlarına çiçek bırakıldı. Yürüyüş, Riha merkeze doğru devam ediyor.