EBÎR MUHEMED

Qamişlo- Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları sürerken, halklar üzerinde uygulanan soykırımın sonuçları her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Türk devletinin saldırılarına ise birçok kesimden tepki gelmeye devam ediyor.

Saldırılara ve etkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Başkanlık Konseyi üyesi Şêra Osê de saldırılara tepki göstererek, sistematik hal alan saldırılara karşı ses yükseltilmesi gerektiğini vurguladı.

‘Amaç halkı göçe zorlamak’

Saldırılara ve etkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Başkanlık Konseyi üyesi Şêra Osê, Türkiye’nin 23 Ekim’deki yoğunlaşan saldırılarının amaçlarına ilişkin şunları söyledi: “Türkiye, Kuzey ve Doğu Suriye'ye ilk kez vahşice saldırmıyor. 2022 yılından bu yana sistematik saldırılara maruz kalıyoruz, altyapı ve hizmet merkezleri hedef alınıyor. Bu saldırının amaçlarından biri de bölgenin ekonomisini çökertmek, insanları korkutmak ve göçe zorlamak. Aynı zamanda işgal altındaki Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî bölgelerinde olduğu gibi diğer bölgelerde de demografik yapıyı değiştirmeye çalışıyor. Hedefleri demokratik yönetim sistemini yıkmak ve Osmanlı Devleti'nin ‘milli modelini’ hayata geçirmektir.”

Şêra Osê, savaşın son dönemde daha da yoğunlaştığını belirterek, şöyle devam etti: "İsrail'in Gazze halkına karşı savaşı bir yılı aşkın süredir devam ediyor. Ayrıca İsrail'in Lübnan'daki Hizbullah ve İran'a karşı savaşı da sürüyor. İran ve Türkiye son yıllarda başta Suriye olmak üzere Ortadoğu'da birçok ülkenin egemenliğine çok fazla müdahale etti. Dolayısıyla İsrail, Amerika'nın desteğiyle Ortadoğu'daki rolünü zayıflatmak istiyor. İsrail bu konuda oldukça ısrarcı; nerede olursa olsun İran'ı destekleyen tüm grup ve partileri hedef alıyor.”

‘Şam hükümeti savaşa karşı tavır almıyor’

Suriye’deki gelişmelere işaret eden Şêra Osê, “Şam hükümetinin etkin olduğu bölgelerde İran’a destek veren ve İran’dan yana olan şahıslar yerleşmiş durumda. Ve bunlardan birçoğu da İsrail tarafından hedef alınıyor. Şam, bu savaşa karşı tavır alamıyor, bu savaşa katılmak istemiyor. Şam yetkilileri, Güney Lübnan'daki savaştan kaçan çok sayıda Lübnanlı göçmeni, Suriye'de Hizbullah gruplarının bulunduğu bölgeye yerleştirdi. Bu, gelecekte Suriye'ye karşı daha sert bir savaşın yaşanmasına ve İsrail'in müdahalesinin Suriye topraklarına ulaşmasına neden olacaktır” şeklinde konuştu.

‘İnsan hakları örgütleri Türkiye’nin suçlarına sessiz kalmamalı’

Birleşmiş Milletler (BM) ve insan hakları örgütlerine Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye halkına yönelik işlediği suçlara sessiz kalmama çağrısında bulunan Şêra Osê, "Kuzey ve Doğu Suriye'deki işgalci Türk devletinin saldırılarını görmezden gelmemek gerekiyor. Aynı zamanda tüm Suriyeli yurtsever partileri çözüm için diyaloğa çağırıyoruz” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.