Haber Merkezi– Birleşmiş Milletler’in İran’daki insan hakları özel raportörü Mai Sato, Jîna Emini’nin katledilmesinin üçüncü yıldönümü ve ardından başlayan “Jin, Jiyan, Azadî” devrimci ayaklanmasının yıldönümü vesilesiyle bir açıklama yaptı.

Mai Sato, üç yıl önce Jîna Emini’nin hayatını kaybetmesinin ve onun cesaretinin milyonlarca insana ilham verdiğini belirterek, bu olayın kadınların hakları ve özgürlükleri merkezli büyük bir hareketin fitilini ateşlediğini söyledi. Raportör, “Ailesinin cenazede dile getirdiği gibi, Jîna’nın adı bu mücadelenin sembolü oldu” dedi.

Kadın hakları hâlâ ağır baskı altında

BM İnsan Hakları Konseyi’ne 2025 yılında sunduğu rapora atıfta bulunan Mai Sato, İran’da kadınların temel haklarının hâlâ büyük ölçüde ihlal edildiğini ve bu alanda ciddi çalışmalar yapılmasının zorunlu olduğunu vurguladı.

Kadınların sağlık, evlilik, miras, seyahat ve yaşamın birçok alanında ayrımcılığa uğradığını hatırlatan Mai Sato, “İranlı kadınlar hâlâ çok ağır sınırlamalarla karşı karşıya” diye konuştu.

Zorunlu başörtüsü ve ayrımcı yasalar

Raportör, zorunlu başörtüsü yasasına da değinerek, “İslami Ceza Kanunu’na göre hâlâ  başörtüsü zorunlu” dedi.

Mai Sato, kadınlara yönelik baskının yalnızca kıyafetle sınırlı olmadığını, hayatın her alanında kadınların temel haklarının çiğnendiğini vurguladı.

Tutuklular hâlâ idam tehdidi altında

“Jin, Jiyan, Azadî” ayaklanması sırasında tutuklanan birçok kişinin hâlâ idam tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu hatırlatan Mai Sato, “Aradan üç yıl geçmesine rağmen İranlı kadınların hakları, uluslararası toplumun sürekli ilgisine ve somut adımlarına ihtiyaç duyuyor” ifadelerini kullandı.