Beyrut’ta kadınlar komployu kınadı: Mücadelemizi büyüteceğiz

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik geliştirilen uluslararası komplonun yıldönümü dolayısıyla Beyrut'taki Birleşmiş Milletler Komisyonu önünde eylem yapan kadınlar, mücadeleyi daha da yükselteceklerini söyledi.

SUZAN EBU SAİD

Beyrut- Birleşmiş Milletler Komisyonu (ESCWA) önünde dün oturma eylemi yapan kadınlar, uluslararası topluma, insan hakları ve insani yardım kuruluşlarına, 25 yıldır İmralı Adası’nda ağır tecrit altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziksel özgürlüğünün sağlanması için çağrıda bulundu. Newroz Sosyal ve Kültür Derneği tarafından organize edilen eyleme, çok sayıda Lübnanlı ve Kürt kökenli Lübnanlı vatandaşın yanı sıra, aralarında Genel İşçi Sendikası'nın da bulunduğu çok sayıda dernek ve sendika üyesi katılım sağladı. Eylemde sık sık “Jin, jiyan, azadî”, “Öcalan’a özgürlük” sloganları atılırken, uluslararası komploya dair konuşmalar yapıldı.

‘Sistemlerini korumak için komployu planladılar’

Eylemde açıklamada bulunan Kongra Star, "Önder Abdullah Öcalan’a yönelik geliştirilen uluslararası komplonun 25’inci yılı nedeniyle Birleşmiş Milletler Genel Merkezi önündeyiz. Beyrut genel olarak Kürt halkına karşı yapılan bu komployu kınamaktadır. Komplocu ülkeler Ortadoğu’daki hegemonya sistemlerini sürdürmek için bu komployu planladılar. Önder Öcalan'ın ortaya koyduğu Demokratik Ulus Projesi’ne karşı Büyük Ortadoğu Projesi’ni hayata geçirmek istiyorlar. Komplocu güçler Ortadoğu’da çıkarlarını korumak için savaş politikalarını hayata geçirdiler. Ortadoğu’da demografik değişimin yanı sıra askeri, ekonomik, psikolojik ve biyolojik bir savaş yürütülmektedir” dedi.

‘Türk devletine baskı yapılmalıdır’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için mücadelenin daha da yükseltileceği kaydedilen açıklamada, şunlar belirtildi: “Kadınların özgürlüğü ve kurtuluşu için çok şey yapan Önder Öcalan'ın özgürlüğü için onlarca kadın canını feda etti. Türk devletinin tüm planlarına, tüm bu saldırılarına, insan hakları hukukunu ihlal etmesine ve Önder Öcalan'ı tüm meşru haklarından mahrum bırakmasına rağmen bu komplo, Önder Öcalan'ın olağanüstü direnişiyle boşa çıkarılmıştır. İmralı Cezaevi'nde özgür yaşamın mucidi Önder Öcalan’ın Demokratik Ulus Projesi, Ortadoğu'daki tüm toplumsal sorunların çözüm yolunu ve güvencesini teşkil ediyor. Lübnan'daki Kongra Star adına, Önder Öcalan'a yönelik uluslararası komployu kınıyor ve CPT başta olmak üzere tüm uluslararası güçlere, insan hakları örgütlerine, insani ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz. Avukatların İmralı'yı acilen ziyaret etmesine izin verilmesi ve durumu hakkında net bilgi verilmesi konusunda Türk devletine baskı yapılmalıdır.”

‘Özgürlüğünü talep ediyoruz’

Kadın Hakları Komitesi Başkanı Aida Nasrallah, siyasi tutukluların bırakılması için uluslararası topluma acil eylem çağrısında bulunarak, devam eden tutuklamaları ve suikastları kınadı. Kürt aktivistleri hedef alan saldırıları kınayan Aida Nasrallah, “Birçok ülkede aktivistlere yönelik baskıcı uygulamalara da tanık oluyoruz.  Ayrıca Gazze Şeridi’nde yaşanan soykırımı şiddetle kınıyoruz. Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılar düzenleyen İsrail, oradaki tüm yaşam alanlarını yok etti. Gazze Şeridi’nde gelecek yok edildi ve insan hakları konusunda çifte standart uygulanıyor. Günümüzde teknoloji ve hızlı iletişim çağındayız ve halklar adaletsizliklerin ortadan kaldırılması için seslerini her yere ulaştırabiliyorlar. Bizim en büyük örneğimiz Filistin ve Gazze'dedir. Bu küçük yerde ortaya çıkan ayaklanma tüm dünyaya harika bir ders vermiştir. Halklar olarak, Önder Öcalan'ın fiziki özgürlüğünü, Filistin ve Kürt halkı başta olmak üzere dünyadaki tüm mazlum halkların özgürlüğünü talep ediyoruz” şeklinde konuştu.

‘Türk devletinin soykırımı kanıtlanmıştır’

Newroz Sosyal ve Kültür Derneği Başkan Yardımcısı Hanan Osman ise şu ifadelerde bulundu: "Bugün Önder Öcalan'a yönelik geliştirilen uluslararası komployu kınamak ve Önder Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü istemek için burada toplandık. Rêber Öcalan'ın fiziki özgürlüğünü talep edecek etkinlik ve faaliyetlerde bulunacağız. Bugün Birleşmiş Milletler binası önünde eylem yapıyoruz çünkü burası insan haklarını ve adaleti talep eden örgütlerden biri. Ancak bu örgütler, özellikle Kürdistan ve Gazze'nin maruz kaldığı ihlallere karşı gerekeni yapmamıştır. İnsan haklarına aykırı gerçek yüzlerini göstermişlerdir. Gazze'de yaşananlar bunun kanıtıdır. Uluslararası Mahkeme, İsrail ve faşist Türk devletinin halklara, Filistin ve Kürdistan halklarına karşı komplo ve soykırım yürüttüğünü kanıtlamıştır.”

‘Masum siviller öldürüldü’

Kongra Star üyesi Mervat Hamo, "Türk devletinin terör devleti olduğunu söylediğimizde bunu öylesine bir söz olarak söylemiyoruz. Osmanlı döneminden bu yana Ermenilere ve halklara karşı birçok suç işlemiştir. En son suçları da Suriye'nin kuzey ve doğu bölgesinde işlendi. Efrin halkı da zorla yerinden edilmeye maruz bırakıldı. Efrin 70 uçağın saldırısına uğradığında bu terör anlamına gelmiyor mu? Türk devleti, Efrin'i bombaladığında çok sayıda insan katledildi. Efrin bir Türk bölgesi değildir, Suriye’ye bağlı bir bölgedir. Eski Kürdistan sınırları içinde olduğu bilinerek masum siviller öldürüldü, birçoğu da yerinden edildi" şeklinde konuştu.

‘Saldırılar bize geri adım attırmayacaktır’

Türk devletinin Irak'ta, Suriye'de ve birçok bölgede saldırılarını sürdürdüğünü dile getiren Mervat Hamo, sözlerini şöyle tamamladı: “Rêber Öcalan, mazlum halkların haklarını alması için mücadele etti. Türk devleti ve egemen güçler, Rêber Öcalan’ı tutuklayarak Kürt sorununu bitireceklerini zannettiler. Komplonun Kürt halkının mücadele gücünü daha da artıracağını bilmediler. Kürt halkı bu açıdan Kürt sorununa çözüm bulmakta kararlıdır. Kürt kadınları özgürlük ve demokrasi devriminde önemli bir role sahiptir. Bu nedenle birçok saldırıya maruz kalıyorlar. Türk devleti Kürt kadınının gücünü görüyor ve saldırılarıyla kırmaya çalışıyor. Bu yüzden Türk devletine diyoruz ki; ödediğimiz bedellere rağmen saldırılar bize geri adım attırmayacaktır. Ne kadar şehit verirsek verelim mücadelemiz daha artacaktır.”

Eyleme katılan Cihan İbrahim ise "Bugün Rêber Öcalan'ın serbest bırakılmasını talep etmek için buluştuk. Önderlik 25 yıldır İmralı Adası'nda tutuklu bulunuyor. En temel haklarından biri olan ailesi ve avukatıyla görüşmekten mahrum bırakıldı” dedi.