Beyrut'ta ‘Demokratik Ortadoğu için Hep Birlikte’ Çalıştayı

Hukukçular, akademisyenler ve siyasetçilerin katılımıyla bugün Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta “Barışa giden yol, demokratik bir Ortadoğu için hep birlikte” şiarıyla düzenlenen çalıştayın ilk gününde önemli tartışmalar gerçekleştirildi.

Beyrut-Lübnan Daimi Federal Kongresi, Newroz Kültür Derneği, Çok Kültürlü Doğu Platformu, Demokratia Novu Orao Seclorum ve RESILIENT BEIRUT iş birliğiyle “Barışa giden yol, demokratik bir Ortadoğu için hep birlikte”  çalıştayı bugün Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta başladı.

10 ülkeden katılım

Çalıştaya Lübnan, Irak, Tunus, Sudan, Filistin, Ürdün, Mısır, Güney Afrika, İran, Türkiye, Kuzey ve Doğu Suriye, Kürdistan gibi Ortadoğu'nun ve dünyanın 10 ülkesinden hukukçular, siyasetçiler ve aydınlar katıldı.

Çalıştayın ilk gününde açılış konuşması yapıldı. Daha sonra birinci ve ikinci oturumların konuları tartışıldı. İlk oturum, "Küresel çatışma ve Orta Doğu'daki etkileri" başlığı altında gerçekleştirildi. Görüşmede, küresel çatışma, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki nedenleri ve etkileri, Lübnan'daki çatışmanın etkisi ve çözüm yöntemleri ele alındı. Ayrıca Ortadoğu'daki yönetim sorunu anlatıldı.

Uluslararası komplo tartışıldı

"Halk yönetimi ve önündeki engeller" başlıklı ikinci oturumda ise Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik Uluslararası Komplo, nedenleri ve sonuçları, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın mevcut durumu, İmralı işkence sistemi ve komployu yenme mücadelesi tartışıldı.

Foza Yusuf: Çalıştay tarihi bir öneme sahip

Çalıştaya Kuzey ve Doğu Suriye kadınları adına katılan Foza Yusuf, çalıştayın önemini ajansımızla değerlendirdi. Foza Yusuf, düzenlenen çalıştayın tarihi bir öneme sahip olduğunu belirterek, "Sorunlarımızı daha iyi ve objektif bir şekilde tartışmak ve gerekli çözüm yollarını bulmak için çalıştay çok önemli ve çok önemli tartışmalar gerçekleştirildi. Tartışmalarda 21. yüzyılın mevcut liderlerinin ya batı tarafından desteklendiği yada bu tarz kişilerin dayatıldığı işaret edildi. Bu bölgedeki halk önderlerinin her zaman katledilme ve tutuklamalarla karşı karşıya kaldığı da belirtildi. Aynı şekilde Önder Abdullah üzerinde de ağır tecrit uygulanıyor. Dolayısıyla topluma öncülük etmemeleri ve toplumun kendi kendini yönetecek duruma gelmemesi için halk önderlerini bu şekilde tasfiye ediyor yada etmeye çalışıyorlar.

Kuzey ve Doğu Suriye Deneyimleri

Foza Yusuf, kadınlara yönelik baskılara dikkat çekerek konuşmasını şöyle sürdürdü: "Çalıştayda mevcut yöneticilerin erkek zihniyetine sahip olduğunu ve zihniyetlerinin kadın sorununu çözmekten uzak olduğunu tespitini yaptık.  Doğu toplumlarımızda ve genel olarak tüm bölge ülkelerinde kadının rolüne dair bir eksiklik ve küçümseme söz konusudur. Ama Kuzey ve Doğu Suriye'deki deneyimlerimizle doğrulandı ki kadınlar toplumları daha iyi bir sisteme taşıyabilir.

Eşbaşkanlık Sistemi

Foza Yusuf, eşbaşkanlık sisteminde ve Özerk Yönetimin tüm kurumlarında eşitlik ve adil temsil temelinde yüzde 50 kadın katılımı olduğunu belirterek, "Bunun örnek alınabileceğini ve bütün bölge için faydalanabileceği bir model olduğunu ifade ettik" dedi.

Foza Yusuf Suriye, Lübnan ve Kuzey ve Doğu Suriye'de din ve mezhepsel çeşitlilik olduğuna, isimler değişse de krizi çözmek için ortak bir stratejiyle hareket edip bölgede ortak bir gelecek inşa edilebileceğini belirtti.

'Yeni bir sisteme ihtiyacımız var'

Beyrût El-Semûd Derneği başkanı ve mühendis Reşa Îtanî de şunları söyledi: "Adalet ve eşitliği geliştirmek ve başarmak için yeni bir sisteme ihtiyacımız var. Cinsiyet eşitliği için ve ülkenin tüm halklarının eşitliği için bu gerekli. Günümüzde kadınların siyasi çalışmalarda yer alması büyük bir gerekliliktir. Cinsiyet ayrımı gözetmeksizin siyasi faaliyetler için kadın olarak güçlenip birbirimize destek olmak ve daha iyi bir gelecek için tüm kadınları cesaretlendirebilmek istiyoruz."

Reşa Îtanî konuşmasının devamında Ortadoğu'da kadının rolüne ilişkin, "Demokrasi alanında biz kadınlar olarak haklarımızı mücadelemizle kazanabiliyoruz ve bugün Orta Doğu ülkelerinde. demokrasiyi ilerletmek için çaba sarf ediliyor. Bu demokrasi ve cinsiyet eşitliği içindir" diye konuştu.

Filistinli kadınların durumu

Lübnan'daki Burj Al-Berajneh kampında yaşayan Filistinli Uluslararası Mülteci ve Göçmen Kadınlar Federasyonu üyesi Faten Ez Ahmed, Filistin'e dönüş hakkı olan 164 sayılı Kararın uygulanmasını talep ediyor ve "Lübnan'daki Filistinli kadınlar olarak bizler iki şey ıstırap çekiyoruz. Öncelikle ekonomik kriz, işsizlik nedeniyle topraklarından uzaklaşmak zorunda kalmış Filistinli kadınlar olarak çocuklarımızı sevdiğimiz ülkemizde büyütmek istiyoruz.

Uluslararası toplumun, ülkelerine dönmek isteyen Filistinli mülteciler sorununa daha fazla dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Faten Ez Ahmed, “Filistinlilerin sesini duyurmak ve dünyadaki mültecilerin, yerinden edilmiş kadınların haklarını talep etmek için bu platforma katıldım" dedi.

Çalıştayın ilk günü sanatçı Mizgin Tahir'in standıyla sona erdi. Çalıştay 14 Haziran’da yapılacak açıklama ile sona erecek.