Amed- İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 743'üncü haftasında Rezan (Bağlar) ilçesi Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya gelerek açıklama gerçekleştirdi. Açıklamaya kayıp yakınları, İHD Amed Şube yöneticileri, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Amed milletvekili adayları ve İl Eşsözcüsü Pınar Sakık Tekin, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed İl Eşbaşkanı Gülistan Atasoy, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Barış Anneleri Meclisi katıldı. Eylemde ilk olarak İHD avukatlarından Ercan Yılmaz söz alarak son zamanlarda yaşananları değerlendirdi.

‘Babamın kemiklerini ve mezarını istiyorum’

Ardından kayıp Mehmet Can Ayşin’in kızı Aynur Ayşin söz alarak, “Keyfi buraya gelmiyorum. Bir derdim var ki buraya geliyorum. 94 yılında köyümüz yakıldı, herkesi gözaltına aldılar. Gözaltındaki herkesi bıraktılar ama babamı bırakmadılar. Davamın peşindeyim babamın kemiklerini ve mezarını istiyorum” dedi.

‘15 yıldır her cumartesi adalet isteniyor’

Sonrasında konuşan Yeşil Sol Parti Amed Milletvekili Adayı Cengiz Çandar, ailelerin 15 yıla yakındır bu alanlarda olduğunu ve sevdiklerinin resimlerini taşıdıklarını kaydetti. Cengiz Çandar, “15 yıl her cumartesi günü bu insanlar kayıplar bulunsun diyor ve bulunmuyorsa 15 yıldır adalet yok demektir” sözlerine yer verdi. 

‘Hakikat ortaya çıkarılmalı’

Yeşil Sol Amed vekil adayı Halide Türkoğlu da şu ifadelere yer verdi: “Ülkenin en uzun eylemi bu eylem. İktidar örgütlü kötülüğü büyütüyor. Dünyanın en demokratik hakkı olan çocuğuna, yakınına veya sevdiklerine ulaşabilme, gömülme hakkı var. Faili meçhul denilen ama kaybettirilenler ortaya çıksın. Açık ve net söylüyoruz bu hakikat ortaya çıkmalıdır. Kürt sorununun çözümü tam da burasıdır. 14 Mayıs’ta hak ve hakikat talebimizle iktidardan hesap soracağız.”

Kayıp Mehmet Ayşin’in hikayesi

Konuşmalardan sonra Mehmet Can Ayşin’in hikayesini İHD Kayıp Yakınları Komisyonu üyesi Fırat Akdeniz hikâyeyi şu sözlerle paylaştı: “Mehmet Can Ayşin, Lice’nin Kılıçlı Köyünde çiftçilikle yaşamını idame etmekteydi.  5 Mayıs 1994 tarihinde köye askerler tarafından baskın düzenlenir. Yapılan baskında köyde bulunan genç/yaşlı 53 erkek gözaltına alınır. Gözaltına alınanlardan biri de Mehmet Can Ayşin’di. Baskının ertesi günü 49 kişi serbest bırakılır. Aradan geçen 6 günün sonunda Mehmet Can Ayşin dışındaki 3 kişi daha serbest bırakılır. Bunun üzerine karakola giden aileye kolluk görevlileri tarafından Mehmet Can Ayşin’in savcılığa çıkarılacağı ve oradan serbest bırakılacağı söylenir. Ancak Mehmet Can Ayşin ne savcılığa sevk edilir ne de serbest bırakılır.

Girişimler sonuç vermedi

Mehmet Can Ayşin hakkında bir türlü bilgi alamadılar. Devlet dairelerinde çeşitli girişimlerde bulunurla fakat yine de sonuç alamazlar. Aile önce DGM’ye başvuruda bulunur ancak ailenin dilekçesi işleme konulmadan geri çevrilir. Bunun üzerine OHAL Valiliğine başvuran aile, Lice Asayiş Komutanlığı’na yönlendirilir. Lice Asayiş Komutanlığı’na başvuruda bulunan aileye komutanlık ’söz konusu tarihte operasyon düzenlenmediğini ve adı geçen kişileri gözaltına almadıklarını’ bildirir. Tanık beyanlarına göre ise Mehmet Can Ayşin, gözaltına alındıktan sonra önce Lice Tugay komutanlığında 5 gün tutulmuş ve birlikte gözaltına alınanların tümü işkenceye maruz kalmış. Mehmet Can Ayşin gözaltında bulunduğu sırada, Lice Yatılı bölge Okuluna Bolu Tugay Komutanlığına bağlı birliklerin yerleştirildiği, Mehmet Can Ayşin’in de Lice Yatılı bölge Okuluna götürüldüğüne gözaltında bulunan diğer kişiler de tanık olur. Aile birçok kurum ve kuruluşa müracaatta bulunur. Ancak bu girişimlerin hiçbirinden hiçbir sonuç alınamaz.  Mehmet Can Ayşin’in ailesi Mehmet Can Ayşin’in gözaltına alındığı 7 Mayıs 1994 tarihinden bugüne bir daha kendisinden haber alamaz.”

 Yapılan konuşmaların ardından açıklama, gözaltında kaybettirilenler ile Mehmet Can Ayşin ve tüm kayıplar için bir dakika oturma eylemiyle son buldu.