Ayşegül Doğan: Sandıklarda kalın
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan yaptığı son açıklamasında halka çağrıda bulunarak “Manipülasyona gelmeyin, sandıkların başından lütfen ayrılmayın” dedi.
Haber Merkezi- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, seçimlerle ilgili açıklamalarına devam ediyor. Sandıklarda oy verme işleminin bitmesinin ardından konuşan Ayşegül Doğan, bir kez daha sandıklara sahip çıkılmasını istedi.
Konuşmasının başında oy kullananlara ve sandıklarda görev alanlara teşekkür eden Ayşegül Doğan, “Gözü gönlü kulağı bizde olan herkese şu an itibariyle tüm Türkiye için oy kullanma işlemlerinin kuyrukta değilseniz bitmiş vaziyette. Ama hala sıranızdaysanız bilin ki oy kullanma hakkınız baki. Oyunuzu kullanabilirsiniz. Bu konuda herhangi bir engellemeyle karşılaşırsanız hakkınızı koruyun. Tüm DEM Partililere, DEM Parti gönüllülerine, DEM Parti seçmeni olmak için ağır bedeller ödeyen ve bunu büyük bir sorumluluk duygusuyla yapan, sandıklarda oylarını kullanan herkese DEM Parti olarak çok teşekkür ederiz. DEM Parti halktır, sizsiniz. Bu sloganı birlikte bulduk, bu sizin sloganınız. DEM Parti’yi tarif ederken oyunuzu kime vereceksiniz diye sorulduğunda ne dediniz? Kendimize vereceğiz dediniz. İşte bugün tüm engellemelere, zorluklara karşı oylarınızı kullandınız. Demokratik bir şekilde iradenizin sandıklara yansıması için bu gayreti gösterdiniz. Bunun için DEM Parti olarak minnettarız” dedi.
‘Önemli duraktayız’
Ayşegül Doğan, şunları dile getirdi:
“Bir başka önemli duraktayız, diyoruz ki oy kullanmak yetmiyor, hele hele Türkiye’de hiç yetmiyor. Bir de oylarımızı korumamız gerekiyor. Bir kere sandıklarınızın başında lütfen ayrılmayın. Sandık görevlilerine bir yandan sesleniyorum onlar zaten biliyor oradan ayrılmamaları gerektiğini fakat bizler oy kullanan herkes bu ülkede oyuna sahip çıkma ve o sandıklarda oy sayımı bitene kadar kalma hakkına sahiptir. DEM Parti olarak sizlere çağrımız; binbir emekle kullandığınız bu oylara lütfen bu dakikalardan bu saatten sonra özellikle sahip çıkınız. Oylarınız için tuttuğunuz, demokrasi için tuttuğunuz bu nöbet, çok kutsal bir iş aslında bir yandan oylarımıza sahip çıkarak sandıklarımızı koruyarak.
‘İlk veriler gelmeye başladı’
Çok ciddi bir bilgi kirliliği var. Yine DEM Parti çalışanlarına, emektarlarına, oy kullananlarına sesleniyorum. İlk veriler elimize ulaşmaya başladı. Gerek il ve ilçe seçim komisyonlarımız gerekse de Merkezi Seçim Takip Komisyonumuz burada, zaten günlerdir bu hazırlıklar yapılıyor. Büyük bir titizlikle gelen veriler işleniyor, bu verileri bizler paylaşmadığımız sürece lütfen bu konuya ilişkin yapılan manipülasyonlara, algılara dair kulaklarımızı tıkayalım, duymayalım. Bu saatten sonra asıl yapmamız gereken şey oylarımıza, sandıklarımıza sahip çıkmaktır.
İhlallerin ve suçların altında kalacaklar
Binlerce partilimiz ve seçim sonuçlarına yönelik verileri en doğru şekilde sizlerle paylaşmak için merkezden sahaya kadar büyük bir koordinasyonla çok ciddi bir titizlik ve gayretle çalışmaktalar. Oy birleştirme noktalarında bulunan arkadaşlarımıza sesleniyoruz. Bu iradenin sonuçlara yansıması için lütfen sizler de gerektiği şekilde büyük bir sorumluluk, hassasiyetle oy birleştirme noktalarından seçim kurullarına kadar refakat ediniz. Bizler buradan ihlalleri buradan an be an takip ediyoruz. Takip ettiğimiz ihlalleri sizlerle de paylaşıyoruz, paylaşmaya devam edeceğiz. Tek tek tespit ettiğimiz ihlallerin ve suçların altında kalacaklar. Hiçbir irade halkların iradesinden daha büyük değildir. DEM Parti’nin tarihi bunun özetidir.
Sandıkları boş bırakmayalım
Bu saatten sonra sandıkları boş bırakmayalım, birleştirme tutanakları seçim kuruluna kadar refakat edelim dedik ama bir de ıslak imzalı tutanakları almalıyız. Fotoğraflarını da çekmeliyiz. Bizler daha önce 14-28 Mayıs seçimlerinde gördük sözüm ona yanlışlıkla başka siyasi partilere yazılmıştı. Bu konuda da dikkatli olmalıyız. Başka siyasi partilere de yazılan oylar var. Şayet biz onlara ilgili yerlerde gerekli zamanda müdahale etmezsek o sonuçlar farklı şekilde irademizi yansıtmış olur. Bunların yaşanmaması için sandıkları ve görev yerlerimizi hiç bir şekilde terk etmemeliyiz. Ayrıca taşımalı seçmenle ilgili çok sayıda görüntü ve bizim de burada yaptığımız bir açıklama vardı. 31 merkezde on binlerce seçmenin nerelere, hangi merkezlere hangi ilçe ve beldelere taşındığını açık bir şekilde sizlerle paylaştım. Bunu ilk kez paylaşmıyoruz üstelik. Aylardır defalarca paylaştık. İtirazlarda, suç duyurularında bulunduk. Ve ilk tespit ettiğimiz zaman bu demin paylaştığım rakamdan yani 46901’den çok daha yüksekti. 46901 rakamı ise bizim doğrudan sandıklarını tespit edebildiğimiz taşımalı seçmenler. Sandıklarıyla birlikte tespit edebildiğimiz seçmenler bunlar.
Adalet Bakanına seslendi
Adalet Bakanı bir açıklama yapmış. Açıklamaya göre seçimler gayet şeffaf ve güvenli bir biçimde yapılıyormuş, hatta direkt kendisinden alıntılayarak söyleyeyim. Seçimin şeffaflığı ve güvenilirliğiyle ilgili hiçbir endişe yok diyor Türkiye için. Dünyaya örnek gösterilebilecek seçimler olduğunu söylüyor Türkiye’deki seçimler için. Ve en yüksek katılımlı olarak gerçekleşiyor diyor. DEM Parti olarak Adalet Bakanı’na seslenmek istiyorum. Eğer seçimler şeffaf bir biçimde yapılıyorsa birincisi bu taşımalı seçmenlere neden ihtiyaç duydunuz? Bu rakamlar yerlere bakıldığında o seçim bölgelerinin kaderini değiştirebilecek şekilde tesadüfen mi yapılmış? Herhalde tesadüf olmadığına hepimiz kaniyizdir. Hiç kimseyi bunun tesadüf olduğuna ikna etmek söz konusu olamaz.
Açık bir şekilde suç işleniyor
Şırnak’tan bir görüntüyü sizlerle de paylaşmak istiyorum. Şu görüntü burada görüyorsunuz. Bu görüntü Şırnak Merkez’de bir okula ait göründü. Şeffaf seçimler, doğru son derece şeffaf aleni ve açık bir şekilde burada suç işleniyor. Eğer bir şeffaflıktan söz edeceksek işlenen suçun aleni bir şekilde işlendiği olabilir. Şırnak Tümgeneral Ömer Keçecigil İlk ve Orta Okulu. Kaç sandık var burada 17 sandık, kaç seçmen oy kullandı. 5 bin 900. Kaçı Şırnaklıydı bu seçmenlerin, hiçbiri. 5 bin 900 seçmenin hiçbiri Şırnaklı değil. Düşünün sizin yaşadığınız yerde yaşamayan birileri gelip oranın kaderini belirleyecek, üstelik yerel seçimlerden bahsediyoruz yerel demokrasinin önemini biliyoruz. Bizatihi Erdoğan bu konuda açıklama yaptı. Bu kadar önemli bir seçimde siz aleni ve şeffaf bir şekilde suç işlemekten utanmıyor, sıkılmıyorsunuz üstelik çıkıp bunu şeffaf ve güvenlik açısından hiç bir endişeye yer olmayacak Türkiye’nin dünyaya örnek gösterilebilecek bir seçim yaşadığını iddia edeceksiniz. İddia dahi edemezsiniz.
Eğer bunlar taşımalı seçmen değilse eğer bunlar Şırnaklı ise lütfen ispat ediniz. Biz bunları belgeleriyle birlikte ortaya koyduk, koymaya devam ediyoruz. Bunlar seçimlerin sonuçlarını DEM Partililerinin partilerini sahiplenmeleri sayesinde değiştiremeyecek. Beyhude çabalar bunlar. Bunlara başarı mı diyeceksiniz? Diyemezsiniz. Bu mudur şeffaflık, siyasi ahlak, siyasi etik demokratik yönetim. Bu darbe değilse nedir? Yalnızca Şırnak’ta değil aynı şey Kars’ta aynı şey Ağrı’da, Mardin’de, Mardin’in ilçelerinde yapılıyor. Yetmiyor insanlar oylarını gönül rahatlığıyla kullanamasın diye oy kullanılacak mekanlar kuşatılıyor. Nedir bunun gerekçesi? Güvenlik tedbiri. Bu alenen kanunen suç. DEM Partililer şunu bilmeli ki bu suçlar süreye tabi değildir. Bunların takipçisiyiz ve bunlarla ilgili de gerekli hukuki süreçleri işleteceğiz.
Veriler paylaşılacak
Sandıktaki sayımları takip etmek, sayım bitene kadar orada beklemek bunun hepimizin en doğal ve en meşru hakkı olduğunu bilmek oylarımıza sahip çıkmak gerekiyor. Sadece sandık görevlilerine oy takibi, oyları ve sandıkları korumayı bırakmamak gerekiyor. Başaracağız bizi takip etmeye devam edin. Gözünüz kulağınız bizde olsun. Tespit ettiğimiz ihlalleri ve yeni gelen verilerle birlikte paylaşmaya devam edeceğiz. Lütfen algı yaratmaya çalışanlara aldanmayın. Bu dakikadan sonra yapmamız gereken en önemli şey oyları korumaktır. Gösterdiğiniz teveccüh, ilgiden dolayı bu zorluklara rağmen bin bir emekle sandıkları korumaya çalıştığınızı için hepinize tek tek tek teşekkür ederiz.”
İspata davet etti
Konuşmasında taşımalı seçmenlerle ilgili Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin yaptığı açıklamaya da değinen Ayşegül Doğan, gazetecilerin konuya ilişkin sorusuna şu şekilde yanıt verdi: “Zaten dezenformasyonla mücadele merkezi olarak tanımlamıyoruz söz konusu yeri. Dezenformasyon yaratma merkezine dönmüş durumda. Çünkü algı yaratmak üzere yapılan açıklamalar bunlar birincisi bu. Gerçek olmayanı gerçekmiş gibi tedavüle sokmaya çalışma dezenformasyonla mücadele merkezi. Keşke dezenformasyonla mücadele merkezi olsaydı ve keşke ülkede dezenformasyonu yayma merkezi gibi çalışmasaydı. Tekrar ediyorum biraz önce gösterdiğim görüntü sabahtan beri sosyal medyada paylaşılan bir görüntü ve tek değil böyle onlarca yüzlerce görüntü var. Ayrıca bizim sandıklarıyla birlikte tespit ettiğimiz kaydırılan seçmen var. Bu usulsüzlüklerden yalnızca biri.
Mükerrer oy kullanımı var
Bakın bir de 142 nolu belgeyle yapılan usulsüzlükler var. Ve bunlar Türkiye’nin seçim tarihinde ilk defa yapılan şeyler değil. Ama bu kadar pervasızca bu kadar aleni, bu kadar müdanasız bir şekilde bir halkın iradesini yok saymak bir halkın iradesini gasp etmeye çalışmak, bu kabul edilebilir değil. Bir yandan kayyım rejimiyle mücadele ediyoruz, bir yandan oylarımızı kullanabilmek için bu engellerle mücadele ediyoruz, bir yandan seçim kampanyası yürütürken bir siyasi parti lehine çalışan devletin tüm imkanlarını, olanaklarını, bütçesini kullanan mülki amirliklerle mücadele ediyoruz. Öte yandan veriler işlenirken bir usulsüzlük yapılmasın diye bütün partililerimizi, bütün görevlilerimizi seferber etmeye çalışıyoruz. Sonra da vay efendim neymiş bunlar doğru değilmiş. Ben doğru olmadığını iddia ettikleri bu şeyleri ispata davet ederim bütün yetkilileri. 46901 seçmenden bahsediyoruz. Bunun yanında çok sayıda mükerrer oy kullanma var.”