Avukat Dilan Koç: Mêrdin’de üniformalı şiddeti arttı

Avukat Dilan Koç, Mêrdin’de üniformalı şiddetin arttığını belirterek, “Faillerin kimliğine baktığımızda korucu olmaları, özellikle silahlı olmaları ve devleti de arkalarına almaları elbette ki bu fiillerin işlenmesini kolaylaştırıyor” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Mêrdin- Özel savaş politikasıyla Mêrdin’de de kadınlar hedef alınıyor. Son iki ayda 3 kadının katledildiği Mêrdin’de, faili korucu ve uzman çavuş olan iki cinsel saldırı olayı yaşandı. Mardin Barosu Şiddet Mağduru Destek Merkezi Temsilcisi Avukat Dilan Koç, merkezlerine yansıyan kadına yönelik şiddet olayları ve faillerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

‘Hem şiddet hem cinayet vakaları had safhada’

Destek Merkezinde kadına yönelik şiddet alanında çalışmaya başladıklarında kadınların katledildiği ve şiddet gördüğü olayların bu kadar yoğun olmadığına işaret eden Dilan Koç, “Ancak şimdi baktığımızda hem şiddet hem de cinayet vakaları had safhada. Son iki ay içerisinde kentte 3 kadın katledildi. Bu artışın daha da yoğunlaşabileceği düşüncesi bile bizleri çok endişelendiriyor” dedi.

‘Failler indirim alacaklarını bilerek adım atıyor’

Kadına yönelik şiddetteki artışın en önemli nedenlerinden birinin “cezasızlık politikası” olduğunu vurgulayan Dilan Koç, şunları kaydetti: “Bu cinayetlerin ardından başlayan duruşmalara baktığımızda faillerin kendilerini suçtan kurtarmaya dönük savunmalar yaptığını görüyoruz. Bu savunmalar da çoğu zaman beraberinde ‘iyi hal’ veya ‘haksız tahrik indirimini’ beraberinde getiriyor. Fail aldığı indirim sonrasında da ‘Ben bunu yine yaparım’ özgüvenini alıyor. Bu cezasızlık politikasının kadın cinayetlerinin artışında ciddi bir etken olduğunu söyleyebiliriz. Failler bu cinayetleri işlerken çoğu, ‘bize bir şey olmaz’ mantığı ile hareket ediyor. Arkalarında bir kapı olduğunu biliyor ve buna göre adım atıyorlar. Kimisi kravat takınca kimisi de ‘tahrik oldum’ deyince indirim alacağını iyi biliyor.”

‘İki vakanın faili de korucular’

Kentte son yaşanan iki vahim olayın arkasından korucuların çıktığına işaret eden Dilan Koç, şunları aktardı: “Kentte son zamanlarda meydana gelen olaylarda vahamet arz eden iki vaka yaşandı. Bunlardan biri Derik’te bir korucu tarafından cinsel saldırıya uğrayan bir genç kadın ve Ömerli’de yine failin korucu olduğu bir kadın cinayeti yaşandı. Bu anlamda baktığımızda kentte üniformalı şiddet ciddi şekilde artmış durumda. Faillerin kimliğine baktığımızda korucu olmaları, özellikle silahlı olmaları ve kendi düşüncelerine göre devleti de arkalarına almaları elbette ki bu fiillerin işlenmesini kolaylaştırıyor. Bize başvuru yapan genç kadınlar failin üniformalı olduğu durumlarda kişilerin ‘bana bir şey olmaz’, ‘ben devletim’ şeklinde beyanlarda bulunduklarını ifade ediyorlar. Bu beyanlardan da anlaşıldığı üzere failler bunları işlerken güvendikleri bir yer ve güç var. Bu da onların suç işlemesine zemin hazırlıyor.”

‘Kadınlar bizlere ulaşabilir’

Destek Merkezinde, yargılama boyunca gönüllü olarak dosya takibini yaptıklarını vurgulayan Dilan Koç, “Kentte genç kadınların kolluk güçleri tarafından cinsel istismara maruz bırakıldıklarını görebiliyoruz. Yine bunun başka bir yönü de sosyal medya mecrası. Bu anlamda sosyal medya üzerinde de ciddi ihlaller yaşanıyor. Biz bu ihlaller karşısında her daim hukuk mücadelemize devam edeceğiz. Kadınların yanında olmaya devam edeceğiz. Bu suçlara maruz kalan bütün kadınlar bizlere ulaşabilir” dedi.

Kentte Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında kamuoyuna yansıyan kadına yönelik şiddet olayları şu şekilde:

*Mêrdin’in Nisêbîn ilçesinde Uzman Çavuş Eyüp K. 4 çocuğu taciz etti. Eyüp K., görülen ilk duruşmada adli kontrol şartıyla tahliye edildi.

*Mêrdin’in Qoser (Kızıltepe) ilçesinde 2 Ekim’de Ömer Durak, boşanma aşamasında olduğu Semra Durak’ı katletti. Uzaklaştırma kararı olduğu öğrenilen Ömer Durak’ın, sistematik şiddetine rağmen gözaltına alınmadığı belirtildi.

*Mêrdin merkezde Eylül ayında, korucu Yakup A. ile arkadaşları Çetin T., Harun Y. ve Suud Ç. 22 yaşındaki kadına sistematik olarak tecavüz etti. Haklarında açılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan failler, daha sonra mahkeme kararıyla serbest bırakıldı.

* Qoser’de 25 Ağustos’ta 50 yaşındaki Suriye Aktürk’ün evinin çatısında bedenini ateşe verdiği öne sürüldü. Suriye Aktürk, hayatını kaybetti.

*Qoser’de 11 Temmuz’da Kuzey ve Doğu Suriye kenti Qamişlo’da yaşayan ailesinin yanına gitmek isteyen Hindirin Aydoğan, eşi Zeki Aydoğan tarafından önce işkence edildi sonra ateşli silahla katledildi.

*Mêrdin’in Ömerli ilçesinde 11 Eylül’de korucu İsmail Yıldırım, kısa süre önce evlendiği Sahra Yıldırım’ı ateşli silahla katletti.

* Derik’te bir kadın korucular tarafından cinsel saldırıya maruz kaldıktan sonra fuhuş ve

ajanlığa zorlandı. Olay sonrası çektiği video ile failleri teşhir eden kadın, suç duyurusunda bulundu.