Avjin Aktop: Jin Jiyan Azadi içsel yolculuğu çok kıymetli

Amed’den Newyork Üniversitesi’ne tam kabul alan 18 yaşındaki Avjin Aktop, üniversiteye yaptığı başvuruda İran’da Mahsa Amini protestolarından bahsettiğini “Jin Jiyan Azadi”nin kendi içsel yolculuğunun ne kadar kıymetli olduğunu ifade ettiğini söyledi.

Amed- Amed’de aynı okulda sınıf arkadaşları olan Avjin Aktop ve Gül Karen Aça, bundan böyle yurt dışında kazandıkları tam burslu üniversitelerde okuyacaklar. Newyork Üniversitesi’ne kabul alan Avjin Aktop ve 9 üniversiteden kabul alan Gül Karen Akça, gazeteci Nevşin Mengü’ye konuştu.

‘Ortadoğu temelli bir ekonomi üzerine çalışmak istiyorum’

18 yaşında olan Avjin Aktop ekonomi okumayı daha sonra da siyaset okumayı düşündüğünü anlatarak, neden ekonomi alanını seçtiğini ise şöyle açıkladı: “Ülkemizin durumundan açıkçası ben çok etkilendim özellikle kurdaki dalgalanmalarda. Küçükken de çok ilgiliydim. Ama daha çok borsa değil de ekonomi bilimi üzerine para nasıl işliyor o çok hoşuma gidiyor. Özellikle Ortadoğu temelli bir ekonomi üzerine çalışmak istiyorum.”

‘Hayallerimiz gerçek oldu’

Kendisini başarıya götüren yolun çok zorlu olduğunu anlatan Avjin Aktop, “Yolun gerçekten birlikte yürünmesi gerekiyor. Şu an bu röportajı vermek o kadar kıymetli ki. Gece dörtlere kadar çalışıp röportaj vereceğimizi, hayatımızın sonraki sürecini hayal ettiğimizi hatırlıyorum. Şu an o hayal gerçek olduğu için çok mutluyuz” dedi.

‘Jin jiyan azadi içsel yolculuğundan bahsettim’

Newyork Üniversitesi’ne erken kabul aldığı için diğer üniversitelere yaptığı başvuruları geri çeken Avjin Aktop, Newyork Üniversitesi’ne yaptığı başvuruda niyetine ilişkin yazdıklarını şu şekilde anlattı: “Newyork Üniversitesi’ne ‘eğer beni kabul ederseniz ben kesinlikle oraya geleceğim’ dedim. Bu yüzden kabul aldıktan sonra tüm başvurularımı geri çektim. Kabul öncesinden (özellikle şu anda siz de İran'da çalıştınız çok iyi takip ediyordunuz) onlara Mahsa Amini protestolarından bahsetmiştim. Jin Jiyan Azadi'nin kendi içsel yolculuğunda ne kadar kıymetli olduğundan.”

‘Ülkemiz karanlıktan aydınlığa çıkacak biz de geri döneceğiz’

Newyork üniversitesi kampüsünde çok çeşitli kültürün bir parçası olabileceği için de çok mutlu olduğunu söyleyen Avjin Akto, “Çünkü 135'ten fazla dil konuşuluyor orada. Ben de orada olacağım” dedi.

Babasının öğretmen annesinin hemşire olduğunu ve ailenin ikinci çocuğu olduğunu anlatan Avjin Aktop, şunları ifade etti: “Hepimizin aile içinde kendi özel zamanları var. Üniversitelere başvuru süreci çok yoğundu ama sonrasında her gece dizi açmak yerine kitap okuyoruz ailece. Birbirimizin okuduğu kitapları diğerleri de okuyor. Okuduklarımızı birlikte tartışıyoruz. Onun bana çok etkisi olduğunu düşünüyorum. Babam rol modelim. İyi ki var hayatımda. Sınırların sadece beynimizin içinde olduğunu öğreten insan her zaman beni destekledi.”

Nevşin Mengü’nün “Geri dönmeyi unutmayın” sözlerine karşılık Avjin Aktop, "Elbette. Güzel insanlarla ülkemiz karanlıktan aydınlığa çıkacak. Biz de geri döneceğiz” dedi.

9 üniversiteden tam burslu kabul aldı

Avjin Aktop ile sınıf arkadaşı olan 18 yaşında ki Gül Karen Aça da 9 üniversiteden tam burslu kabul aldığını ancak henüz hangisine gideceğine karar vermediğini söyledi. Harvard ya da Stanford’a gideceğini söyleyen Gül Karen Aça, “Nörobilim okumak istiyorum. Bu bölümü okumamın sebebi ise hem toplum hem birey seviyesinde beynin işleyişini her yerde görüyoruz diye hissettim. Hem böyle jenerasyonlar arası travmalarda hem de olduğumuz kişinin nörolojik temelleri bu tarz şeyler ilgimi çekiyor” dedi.

‘Tek başına gerçekten çok zor’

Bu süreçte Avjin Aktop ile sürekli test çözmediklerini proje geliştirmelere katıldıklarını anlatan Gül Karen Aça, başarılarına ilişkin “Özellikle bu süreçte hem kendimizi hem birbirimizi tanımak için çaba sarf ederek her şeyi birlikte yapmamızdı. Çünkü tek başına gerçekten çok zor. Burada bir şey anlattığımızda her zaman herkes destekleyemeyebiliyor ama zorlandığım zamanlarda Avjin vardı. Birlikte yaptığımızı düşünüyorum ben" diye konuştu.

‘Bilimin kaynaklara rağmen ilerleme hızı düştü’

Üniversitelere başvuru sürecine ilişkin bilgi veren Gül Karen Aça, şunları aktardı: “Çok katmanlı bir süreç. Önce temel bilgileri istiyorlar. Bazı etiketleri soruyorlar. Sonra da sınavlara giriyoruz. Özellikle Amerika temelli sınavlara. 3’üncü de artık en çok önemsenen şeyde şu ana kadar yaptığımız çalışmalar ve okullara yolladığımız özel yazılar. Yani Stanford yazısında 'şu anda insanlığın karşılaştığı en büyük sorun sizce ne’ diye bir soru vardı. Ben bilimin şu anda varsaydığımızdan daha fazla kalıplar içerisine sığmış olması ve hiç olmadığı kadar kaynak olmasına rağmen ilerleme hızının çok daha düşmüş olmasından bahsettim. Eskiden daha tutarlı ve yolu belli bir ilerleyiş vardı. Ama şu anda çok fazla seçenek olması yelpazenin olması eskisi kadar ilerlemeyi gelişmeyi sağlamıyor. Bundan bahsetmiştim.”

‘İnsanların neden öyle oldukları üzerine çok vakit geçiriyorum’

İnsanlarla çok vakit geçirdiğini anlatan Gül Karen Aça, “Vakit geçiriyorum derken onların neden öyle oldukları üzerine çok vakit geçiriyorum. Nörobilim ilgim de oradan geliyor. Çok farklı toplumsal gruplarla çalıştım. Göçmenlerle, imkanları kısıtlı çocuklarla ya da farklı uluslardan gelen insanlarla, Amerika yerlileriyle Türkiye'nin farklı kesimlerindeki insanlarla. Sanırım bu etkileşimlerle bakış açımı geliştiriyorum” diye konuştu.