‘Ataerkil zihniyet dini çarpıtarak baskısını artırıyor’

Mısır’da kadın ve kız çocukları arasında artış gösteren şüpheli ölümleri değerlendiren kadınlar, ataerkil zihniyetin dini de çarpıtarak ve kendi çıkarına kullanarak baskını artırdığını söyledi ve aile içi şiddete karşı yasal düzenleme istedi.

ASMAA FATHI

Kahire – Mısır’da aile içi şiddete karşı kadınlar ve kız çocukları damgalanma korkusuyla yasal yollara başvurmayı tercih etmiyor. Son dönemlerde ‘intihar’ adı altında artan şüpheli kadın ölümlerinin nedenleri arasında da aile içi şiddet ve uygulanmayan yasalar gösteriliyor.

Mısırlı kadınlar artan şüpheli ölümlere tepki göstererek, cezaların yetersiz olduğuna vurdu yaptı.

‘Kadınlar yasal yolu seçerse bir şeyin değişmeyeceğini biliyor’

Amna Girişimi kurucusu Avukat Fatima Al-Awamri, aile içi şiddetin her evde yaşandığını belirterek, şiddetin her kadında ve kız çocuğunda psikolojik bir etki oluşturduğunu kaydetti. Şiddet karşısında yasal mercilerin üzerine düşen rolü oymadığını ifade eden Fatima Al-Awamri, “Bundan kaynaklı kadınlar şiddetten kurtulamayacaklarını düşünüyorlar. Çünkü yasal yolu seçerse gerçekliğinin değişmeyeceğini biliyor. Çoğu kadın bu yüzden intiharı kurtuluş olarak görüyor” dedi.

‘Sorun hukuki konularla sınırlı kalmıyor’

Kadın intiharlarının nedeninin ataerkil zihniyetten kaynaklandığını söyleyen Fatima Al-Awamri, sözlerine şöyle devam etti: “Zorla evlendirmelerde kadın intiharlarını artıran nedenlerden biri. Zorla evliliklerde kadının hayatı zora girebiliyor. Kardeş, eş, babadan şiddet gören kadının, intihar kararı almasına yol açabiliyor. Aile içi şiddet konusunda yasada bariz bir eksiklik var. Kadınlar dava açmak istiyor, ancak bunu zorlu bir yol olarak görüyor. Çünkü mesele sadece hukuki konularla sınırlı kalmıyor. Örneğin polis departmanlarındaki çalışanların çoğu bu raporları ciddiye almazlar. Kadın ve kız çocuklarını koruyan bir kanunun varlığı gerekli. Kız çocukları ve kadınlar toplumda damgalanma korkusu yaşamadan yargıya başvurabilmeli. Şiddetle mücadele konusunda uzmanlık alanları oluşturulmalı.”

‘Şüpheli ölümlerde toplumun da rolü var’

Beheira kentindeki Kadın İnisiyatifi Üyesi Şaima Hamdi ise aile içi şiddete maruz kalan kadın ve kız çocukların genellikle damgalanma korkusundan kaynaklı sessiz kaldıklarını aktardı. Şüpheli ölümlerde toplumun da rolünün olduğunu belirten Şaima Hamdi, “Aile içi şiddete maruz kalan pek çok kadınla karşılaştım. Bazıları bağımsız bir yaşamı seçerken, bazıları da uygulamaların pençesinde kalamadığı için yaşam paradoksunu ve bu zorluklardan kurtuluşu seçti” şeklinde konuştu.

‘Erkek zihniyet dini çarpıtarak baskısını artırıyor’

‘İntihara’ sürüklenen kadınların aileleri ile iletişim kuramadıklarına vurgu yaşan Şaima Hamdi, “Aile içinde kız çocukların dışarı çıkmaları, öğrenmeleri, hatta fikirlerini açıklamaları engelleniyor. Hayatlarında çıkış yolu olmadığı için varlıklarının önemsiz olduğunu ve destek alamadıklarını düşünmektedirler. Erk zihniyet dini de çarpıtarak veya kötüye kullanarak kız çocukları ve kadınlar üzerinde baskılarını artırıyorlar. Aile içi şiddete karşı yasalar yeniden düzenlenerek uygun hale getirilmeli” diye kaydetti.