Amedli kadınlar 8 Mart’ın coşkusunu 31 Mart’a taşımakta kararlı

Amed’de 8 Mart’a katılan kadınlar alanda kadınlarla birlikte olmanın kendilerine büyük moral ve coşku verdiğini dile getirerek, bu coşkuyu 31 Mart’a taşıyarak, kadın ve Kürt kimliklerine müdahale olarak gördükleri kayyımları göndereceklerini söyledi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Türkiye ve Kuzey Kürdistan kentlerinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü büyük bir coşku ile kutlandı. Alanlardaki kutlamalara ve Gece Yürüyüşleri’ne kadınların ilgisi yoğundu. Erkek devlet zihniyetine karşı mücadeleyi ve örgütlülüğü büyüteceklerini belirten kadınlar, bulundukları her alanda ortak mücadele vurgusu yaptı. Talep ve kararlılıklarını pankart ve sloganlara taşıyan kadınların ortak sözü ise ‘Jin jiyan azadi’ oldu.

Katılımın yoğun ve coşkulu olduğu kentlerin başında Amed geliyor. Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) öncülüğünde Amed İstasyon Meydanı’nda “Jin jiyan azadî ile özgürlüğe doğru” sloganıyla bir araya gelen kadınların gündeminde 31 Mart’ta gerçekleşecek yerel seçimler vardı. Kayyımları kadın ve Kürt kimliklerine müdahale olarak gören kadınlar, 8 Mart coşkusunu 31 Mart’a taşıyarak, kayyımları göndermeye kararlı.

Alana hakim olan kararlılığı ve coşkuyu eyleme katılan kadınlara sorduk.

‘Hem eril sisteme hem de kayyımlara cevap verdik’

    
       
        

Alanda en yakınındaki erkekler tarafından katledilen iki arkadaşının fotoğrafını taşıyan Aysima Mihriban Mehtap Aslan, katledilen kadınlar için 8 Mart’a katıldığını söyledi. Aysima Mihriban Mehtap Aslan konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:

“Biz kadınlar her gün kıyıma uğruyoruz. Ezilenin ezileni olarak bu dünyada var olmaya çalışıyoruz. Hem ekonomik hem de sosyal anlamda sömürülüyoruz. Burada kadınlarla bir arada olarak hem kayyımlara hem iktidara hem de eril sisteme bir cevap olmak istiyoruz. Bu dayanışmamız da her daim devam edecek. Bunu her alanda dile getireceğiz. Ben bugün çok mutlu ve coşkuluyum. Kadınlarla beraber hareket ettiğim zaman çok heyecanlanıyorum. Bu durum bana daha güçlü ve daha isyankâr hissettiriyor. Yıllardır hem ulusal hem de kadın kimliğimize karşı bölgede bir kayyım politikası yürütülüyor. Bizler eşbaşkanlık sistemi ile halkın dayanışması ile 31 Mart’ta kayyımları göndereceğiz. Onları ait oldukları yere göndereceğiz ve bizler kazanacağız. Bu coşku ve umudu her daim yaşatacağız.”

‘Yaşamın her alanında özgürlük, barış ve birlik istiyoruz’

    
       
        

Erkek egemen sistemin kadın örgütlülüğü ile yok olacağına değinen Ruken Yaşar da “Barış isteyen ve mücadele eden kadınlar katledildi. Bugün bizlerde onları temsilen onları anmak için buraya geldik.

Bizlerde barış istiyoruz ve var olan saldırılara karşı mücadele ediyoruz. Yaşamın her alanında özgürlük, barış ve birlik istiyoruz. Bu nedenle buradayız. Biz varız demek için, biz kadınız demek için buradayız.

Kayyım bizlere hakarettir. Ne bizi ne de irademizi tanımıyorlar. Ama bizler bu seçimde el birliği ile onları geri göndereceğiz” sözlerini kullandı.

‘Erkek egemen sistemi kadınlar yıkacak’

    
     
        

8 Mart alanlarındaki coşkuyu 31 Mart yerel seçim gününe de taşıyacaklarını belirten Şevin Turan, alandaki coşkunun kendisine büyük bir moral verdiğini dile getirerek şunları söyledi:

“Bugün burada olduğum için çok heyecanlı ve mutluyum. Kadınların özgürlüğü ve eşit bir yaşam için buradayız. Ülkede her gün kadınlar katlediliyor yine kadına yönelik şiddet durdurulamaz halde. Buna ‘dur’ demek hepimizin görevi. Biz kadınların bu katliamlara karşı her daim alanda olmamız gerekiyor. Kadınlar yan yana daha güçlü. Beraber olduğumuz sürece erkek egemen zihniyet bizi yıldıramaz. Her daim ayakta olup mücadele etmemiz gerekiyor. Kadınlar bizden önce de özgürlük için mücadele etti, bizler de onların mirasını sürdürüyoruz. Kendi alanlarımızda her daim örgütlü olmamız gerekiyor. Bizler Kürt kadınları olarak 8 Mart’ın coşkusu ile sandık başlarına gideceğiz. Kayyımlar şehrimize ve değerlerimize hakarettir. Belediyelerimizi onların ellinden almak için geliyoruz. Onları gönderen de bu erkek egemen sistemi yıkacak olan da kadınlar olacak. Bugün alanda olan bütün kadınların bu taleple sandık başına gitmesi gerekiyor.”

‘Örgütlenmemiz gerekiyor’

    
      
        

Eylem alanındaki coşkunun sandıklara yansıyacağını söyleyen Gülhan Tekin ise “Yüzyıllardır var olan bir kadın sömürüsü var. Biz her yıl 8 Mart’a bu sömürüyü yıkacağımızın coşkusu ile geliyoruz. Bu da bize büyük bir moral veriyor. Kadınların birbirleri ile temas etmesi gerekiyor. Bu şekilde var olan mücadeleyi daha da büyütebiliriz. Örgütlenmemiz gerekiyor. Var olan şiddet kadının kaderi değil. Bu şiddete ve katliamlara karşı geleceğiz. Bizler sandıklara kadınlar olarak gideceğiz. Bu noktada seçimde irade sahibi ve kararlı olan bizler olacağız. Var olan bu coşku bizleri çok mutlu etti. Bu moral ve motivasyon da eminim ki sandıklara yansıyacaktır” diye kaydetti.

‘Toplumsal barış olsun istiyoruz’

    
      
        

Eyleme katılan Zeynep Ekici de var olan şiddet ve baskıların son bulması gerektiğini, birlik ve beraberliğin yanı sıra kadınlar olarak özgürlük istediklerini söyleyerek, “Bizler toplumsal barış olsun istiyoruz. Artık yeter bu zulüm sona ersin. Kadınlar katledilmesin ve şiddet görmesin. Bizler her daim bunlara ses çıkaracağız. Seçimlerde de kazanan biz kadınlar olacağız. İrademiz o sandıklara yansıyacak ve kayyımları göndereceğiz” dedi.