MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Amed’in Rezan ilçesine bağlı Çulî (Tavşentepe) Köyü’nde 21 Ağustos günü kaybolduktan 19 gün sonra cenazesi bulunan Narin Güran’ın gerçek failleri hala bilinmiyor. Narin Güran’ın kaybolduğu tarihten bugüne çok sayıda ihmal ve eksikliğin dile getirildiği dosyada aralarında anne ve abisinin de olduğu 11 kişi tutuklandı. Amed Barosu yaptıkları açıklama ile abi Baran Güran’ın sürecin takibi için hukuki destek istediğini ve bunun üzerine baronun davaya müdahil olduğunu belirtti.

Narin Güran dosyasında sürece dair ajansımıza değerlendirmede bulunan Amed Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Gevriye Atlı, “Etkili ve somut delilerin dosyaya girmesini bekleyeceğiz” sözleri ile bu sürecin takipçisi olacaklarını dile getirdi. Dijital medya ve kamuoyunun da etkisi ile bugünlere gelindiğini yine bu baskı ile cenazenin bulunduğunu hatırlatan Gevriye Atlı, şüphelilerin ilk olarak cenazeyi kaybettirmeyi amaçladıklarını söyledi. Narin Güran’ın bulunma sürecinin de bilerek uzatıldığını ifade eden Gevriye Atlı, Adli Tıp Kurumu’ndan beklenen raporun önemine dikkat çekti.

‘Birçok şeye geç kalındığını da hep beraber gördük’

Hazırlanacak raporda çok veri sunulacağını beklemediklerini söyleyen Gevriye Atlı, “Narin’in bedeni, üzerinde çalışma yapmaya elverişli bir halde değildi. Bu da o arama sürecinin çok uzun sürmesinden kaynaklı yaşandı. Biz aslında ilk etapta en yakın olan kişiyi şüpheli olarak görmek gerektiğini en başından beri söyledik. Baro olarak önlem adına hiçbir zaman ailenin yanında yer almadık. Çünkü sürece dair hep bir şüphemiz vardı ve bunu dile getirdik. Failin en yakında aranması gerektiğini söyledik ancak soruşturma sürecindeki ihmaller cenazenin 19 gün sonra bulunmasına neden oldu. Birçok şeye geç kalındığını da hep beraber gördük” dedi.

‘İlk şüpheliler olarak ailenin çembere alınması gerekirdi’

Gelinen aşamada asıl faillerin ve olayın nasıl işlendiğine dair yeterli bir bilginin elde edilemediğine değinen Gevriye Atlı, yargının ilk şüpheli olarak aileyi görmesi gerekirken 16 gün boyunca baş şüpheli olan Salim Güran’ın katılımı ile aramaların düzenlendiğini kaydetti. Düşülen eksik nedeniyle şüphelilerin bu süreçte örgütlenip ağız birliği yaptıklarını aktaran Gevriye Atlı, “İfadelere baktığımız zaman ortada bir kurgu olduğunu gördük ve herkes de bu kurgu üzerinden gidiyor. Bizler son ana kadar biri yaşananları olduğu gibi anlatır dedik. Ancak hiçbir sonuç alamadık. Biz şu ana kadar da olayın hangi sebepten olduğunu ya da kimler tarafından yapıldığını net bir şekilde bilmiyoruz. Etkin bir soruşturmanın yürütülmemesi ya da soruşturma sırasındaki ihmaller bizi buraya getirdi. Şuan en baş şüpheli olan amca köyün muhtarı ve gelen ekipleri yönlendiriyordu. Defalarca aslında Narin’in bedeninin bulunduğu yerde arama yapılmış ve amca orada bulunmuş. Bütün heyetlerin ilk olarak temas ettiği kişi de amca, bu şahıs kimin ne söyleyeceğini ne yapacağını da kurguluyor. İlk günden itibaren köyün hepsi şüpheli olarak görülmeliydi. Aile içinden başlayarak herkes detaylı şekilde araştırılmalıydı” dedi.

‘İhmaller zinciri bizi bu sona getirdi’

Faillerin kurguladığı olayın kamuoyu sayesinde amacına ulaşamadığını ancak ihmaller nedeniyle cenazenin geç bulunduğuna dikkat çeken Gevriye Atlı, ihmaller zincirinin gözaltı sürecinde de devam ettiğini bu nedenle sürecin sağlıklı bir şekilde yürütülemediğini dile getirdi. Bu ihmallerin faillere yalan beyan noktasında fırsat tanıdığını belirten Gevriye Atlı, şunları kaydetti:

“İlk günden bu yana ihmallerin yaşandığı soruşturmada son olarak sorgudaki ifadelerin tamamının basında yer alması ile gizlilik ihlal edildi. Bu durum soruşturmaya ciddi zarar verdi. Çünkü siz ifadenin bütününü yayınladığınız zaman henüz ifade vermeyen ya da gözaltına alınmayan şüpheliler ona göre bir tutum sergiliyor. 22 kişi ifade verdi ve bunlar tırnak içinde yalan söyledi. Bu yalanlar da gerçeği ortaya çıkarmayı engelledi. Hepsi bu ihlal nedeniyle kimin ne söyleyeceğini biliyordu. Soruların tamamının yayınlanması demek, yargının ne bildiği ya da ellerinde ne olduğunun bilinmesi demek. Burada yargıdan beklediğimiz şey dosyaya dair net delillerin ortaya çıkarılması. Şüpheliler tutuklandı ama yeterli delil yoksa bu kişiler bu suçtan dolayı ceza alamayacaklar. Baştan beri kurgulanan şey de buydu aslında. Failler Narin’in kaybının bu kadar gündemde kalacağını kestiremediler. Kamuoyu duyarlılığı olmasaydı belki de cenaze hiç bulunamayacaktı. Olayın gündemde tutulması ile beraber cenaze bulundu ancak bu süreç faillerin hedeflediği şekilde geç oldu.”

Baro dava için komisyon kuracak!

Türkiye’de kadına ve çocuğa dönük artan hak ihlallerine işaret eden Gevriye Atlı, “Kadınları ve çocukları koruyamıyoruz” sözleri ile yaşananları özetledi. Soruşturmaların etkin yürütülmemesi yine cezasızlık politikasının yaygın olması nedeniyle bu suçlarda caydırıcı bir adımın atılmadığını vurgulayan Gevriye Atlı, Narin dosyasının da cezasızlıkla sonuçlanmaması için davanın takipçisi olacaklarını dile getirdi. “Dosyaya müdahillik talebinde bulunduk. Baro olarak bu dosya için bir komisyon kurup dosyayı son anına kadar takip edeceğiz” diyen Gevriye Atlı, bu noktada bütün kadın ve çocuk örgütlerine de mücadele çağrısında bulundu.