Al Tahadi Eşitlik ve Vatandaşlık Derneği: Kadın hakları için hukuki reform şart

Fas Al Tahadi Eşitlik ve Vatandaşlık Derneği, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesi ile yaptığı açıklamada kadın dayanışmasına vurgu yaparak, kadın haklarının korunması için hukuki reformlara ihtiyaç olduğunu belirtti.

Fas – Al Tahadi Eşitlik ve Vatandaşlık Derneği, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesi ile yazılı açıklama yaptı. Dernek açıklamada, kadın hakları için hukuki reformların hızlandırılması gerektiğine vurgu yaptı.

Dernek açıklamasında, haklar ve hukuk açısından karşılaşılan büyük zorlukların devam ettiğine dikkat çekerek, Fas Aile Kanunu'nun hala gözden geçirildiğini belirterek, boşanma, velayet ve erkek egemenliği gibi konularda hukuki eksikliklerin devam ettiğini ifade etti. Bu nedenle, kadınların haklarının tam olarak korunması adına bu reformların hızlandırılmasının önemine değinilmiştir.

Açıklamanın devamında, ceza kanunu tasarısının ilerlemesinden duyulan endişe dile getirilerek, tasarının içeriğinin henüz açıklanmamış olmasının, özellikle kadına yönelik şiddet, taciz ve kürtaj gibi konularda kadınların temel haklarının ne derece güvence altına alınacağı konusunda soru işaretleri yarattığını vurgulamıştır.

Ayrıca açıklamada, Ceza Muhakemesi Kanunu'na ilişkin tasarının onaylanmaması nedeniyle adil yargılama garantilerinin sağlanamadığı, özellikle şiddet mağduru kadınlar için büyük bir engel teşkil ettiği belirtilmiştir. Kadına yönelik şiddetle mücadeleye dair 103.13 sayılı yasanın henüz uygulanmadığına dikkat çekilen açıklamada, bu durumun şiddete uğrayan kadınları daha da savunmasız hale getirdiği, özellikle dijital şiddetin artmakta olduğu bir dönemde daha fazla önem taşıdığı vurgulandı.

Acil önlem çağrısı

Al Tahadi Eşitlik ve Vatandaşlık Derneği, kadın haklarının korunması için acil önlemler alınması çağrısında bulunarak, kadınların aile haklarının korunmasını sağlamak için Aile Kanunu'nu hızla gözden geçirip, eksiklikleri gidererek katılımcı bir yaklaşımla çıkarılmasını talep etmektedir. Ayrıca, Ceza Kanunu tasarısı hakkında bir halk tartışması açılmasını ve kadınların temel haklarına zarar vermeyecek şekilde düzenlenmesi istenmektedir. Kadına yönelik şiddeti önlemek için 103.13 sayılı yasanın gözden geçirilmesini, bağımsız bir bütçe ayrılmasını ve dijital şiddeti cezalandıran yasaların çıkarılması da yine talepler arasında bulunmaktadır.

Uluslararası sözleşmelerle uyumlu yasa düzenlemesi

Dernek açıklamada, 2011 Anayasası'na uygun olarak Kadın-Erkek Eşitliği ve Ayrımcılıkla Mücadele Komitesi'nin işlevselleştirilmesi gerektiğine, ayrıca ulusal yasaların uluslararası anlaşmalarla uyumlu hale getirilmesi gerektiğine, özellikle de CEDAW (Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi) ile uyumlu olmasına vurgu yapmıştır. Ayrıca, ev içi çalışan kadınların haklarının korunması için 19.12 sayılı kanunun uygulanması gerektiğini, bu gruptaki kadınların hala sosyal ve ekonomik anlamda kırılgan durumda olduklarını belirtmiştir. Kadınların ekonomik, siyasi ve sosyal hayatta etkin bir şekilde yer alabilmesi için kapsamlı kamu politikalarının benimsenmesi gerektiği ifade edilmiştir.

Filistinli kadınlarla dayanışma

Dernek açıklamasında, kadınların hakları için verdikleri mücadelenin sadece Fas ile sınırlı kalmadığını, Filistin’de de kadınların İsrail işgali altında şiddete uğradığını, psikolojik, fiziksel ve ekonomik baskılara maruz kaldığını belirterek, Filistinli kadınlarla dayanışma içinde olduklarını ve işgalci güçlere karşı gösterdikleri direnişi takdir ettiklerini ifade etmiştir. Ayrıca, bu durumun, soykırım ve ırkçı ayrımcılık (apartheid) çerçevesinde gerçekleşen büyük hak ihlalleriyle ilişkilendirildiği belirtilmiştir.

Son olarak, dijital şiddet ve kadınlara yönelik siber tacizin arttığına dikkat çekilmiş ve bu tür eylemleri cezalandıracak hukuki bir çerçevenin eksikliği nedeniyle mağdurların korunmasının ve haklarının savunulmasının büyük bir engelle karşı karşıya kalındığı ifade edilmiştir.