Gazzeli Aisha Hamouda: Sesimizi tüm dünyaya duyurmalıyız

İsrail’in saldırısı altında olan Gazze’de muhabirimiz Nagham Karajeh, Arap Bölgesi Kadın Komitesi Başkanı Aisha Hamouda ile konuştu. Aisha Hamouda “İsrail saldırılarına karşı Filistinli kadınların sesini tüm dünyaya duyurmalıyız” dedi.

NAGHAM KARAJEH

Gazze- İsrail-Hamas çatışmaları iki haftayı geride bırakırken, çatışmalarda en çok kadın ve çocuklar zarar görüyor. Son olarak Filistin Sağlık Bakanlığı, Gazze’de 720’si çocuk bin 400 kişi kayıp olduğunu, hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısının 4 bin 385’e yükseldiğini, ölenlerin 1756’sının çocuk ve 976’sının da kadın olduğunu açıkladı. Arap Bölgesi Kadın Komitesi Başkanı Aisha Hamouda, konu hakkında ajansımıza konuştu.

Filistinli kadınların mücadeleci olduğunu kaydeden Aisha Hamouda, “Filistinli kadınlar, özellikle kuzeyden güneye doğru yerlerinden edildikleri dönemde, ailelerini korumak için büyük zorluklara katlandılar. İsrail'in yerinden edilenlere yönelik hain saldırılarına tanık olduk. Yarısından fazlası kadın ve çocuk 120 kişiyi katlettiler. Katledilenlerin tek suçu başlarına gelecek ölümden kaçmaktı” dedi.

‘Kadınlar dimdik ayaktalar’

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik son saldırıların da yüzlerce kadın ve çocuğun ölümüne ve binlerce kişinin ağır yaralanmasına yol açtığını söyleyen Aisha Hamouda, “Yaralıların çoğu tıbbi imkânların yetersizliği nedeniyle yurtdışında acil tedaviye ihtiyaçları var. Kadınların sağlık durumları kötüleşiyor ve onlara yardım edecek, tedavi olmaları için sağlık merkezlerine ulaştıracak kimse yok. İsrail, yaralı ve hasta kadınların tedavilerini tamamlamak üzere yurtdışına çıkışlarını engelledi. Bu bir idam cezası sayılıyor ama yine de kadınlar bu uygulamalara karşı dimdik ayaktalar" şeklinde konuştu.

‘Şiddet her geçen an artıyor’

Filistinli kadınların şiddetli saldırılara maruz kalmalarına rağmen mücadelelerini büyük bir kararlılıkla sürdürdüğünü kaydeden Aisha Hamouda, “Filistinli kadınların mücadele kararlılığını tüm dünyanın ilham alacağı bir örnek. Filistinli kadınlar, Gazze Şeridi'ne karşı yürütülen her savaşta, kendilerine yönelik hukuk dışı ihlallerin ve baskıcı faşist uygulamaların yarattığı muazzam psikolojik baskılara rağmen güçlerini ortaya koydu ve yaralarını sardı. İhlal görüntüleri ve kanlı sahneler Arap ve Batı medyasında yayınlanmasının ardından Filistinli kadınlar için uluslararası adalet henüz sağlanamadı ve İsrail, onlara karşı gerçekleştirilen şiddet ve işkence eylemlerinden sorumlu tutulmadı. Aksine provokasyonları ve saldırganlıkları arttı, bu da şiddetin sürekli artmasına yol açtı. Her saat başı öldürülen ve yaralanan kadın sayısı artıyor” sözlerine dikkat çekti.

Ailesinin ölüm haberini aldı

Saldırılarda eşlerini kaybeden kadınların ailelerinin geçimini sağlamak için sorumluluklarının da artığını belirten Aisha Hamouda, “Kadınlar ailelerin sorumluluğunu üzerine alıyor, acılarını gizliyor, bu da onların acılarını ve yüklerini daha da artırıyor. Bombalamaların devam etmesi nedeniyle kadınlar sürekli güvenli bir barınma arayışında. Çocuklarıyla birlikte evlerini terk etmek zorunda bırakıldılar. Yaralılarla ilgilenen hemşirelerden birini gördüm. Evlerinin yıkılmasının ardından ailesinin ölüm haberini aldı. Görev başındayken haberin dehşetinden çığlıkları yükseldi ancak bu trajik olaya rağmen görevine devam etti” dedi.

Destek çağrısı

1948'den bu yana 11 binden fazla Filistinli kadının, 1967'den bu yana 18 yaşın altındaki 50 binden fazla Filistinli çocuğun esir alındığını dile getiren Aisha Hamouda, Filistinli kadınlara karşı kaydedilen suçların boyutunun büyük olduğunu söyledi. Aisha Hamouda, “Tüm Arap kadınlar, Filistin davası etrafında toplanmalı ve uluslararası alanda Filistinli kadınların sesini duyurmalıyız. Filistin halkı ile dayanışmayı büyütmeliyiz, maddi ve manevi destek sağlamalıyız” çağrısında bulundu.