Haber Merkezi- Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki ağır hasta tutuklu Özge Özbek için “İleri derecede beyin tümörü hastası Özge'nin yaşama hakkı için sen de ses ver” başlığıyla imza kampanyası başlatıldı. İmza kampanyasının başlatıldığı change.org’da yer alan metinde, Özge Özbek’in hastalığı ve tedavi sürecine ilişkin şu ifadeleri yer aldı:

“Merhaba ben Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Özge Özbek. Çoklu beyin tümörü, epilepsi, astım gibi rahatsızlıklarım bulunmakta. Ayrıca yoğun bir depresyon tedavisi görmekteyim. 26 Ekim 2020’de açık beyin ameliyatı oldum, ameliyatımın üçüncü günü hastaneden alınarak tutuklandım. Üç aylık infaz erteleme kararıyla tahliye edilip 2021 yılının ağustos ayında tekrar tutuklandım. Cezaevinde kaldığım süreçte hastalığım hızlı bir şekilde ilerledi. Beyin tümörleri hızlıca çoğalıp büyüdü. Ayrıca epilepsi, vertigo gibi dengesizlik belirtileri olan hastalıklarım nüksetti.”

‘Görme ve hafıza kaybına kadar gidebilir’

Beyin tümörü hastalığının kalıcı bir tedavisinin bulunmadığını ve organlarına baskı yaptığını belirten Öze Özbek, “Şu an tümörden kaynaklı sol kulağımda yüzde 72 işitme kaybı vardır. Bu durum ileride kısıtlı harekete, görme ve hafıza kaybına kadar gidebilir. ‘Cezaevi şartlarında kalamaz’ görüşlü heyet raporum olmasına rağmen Adli Tıp Kurumu’nun onaylamaması nedeniyle hâlâ cezaevindeyim” dedi.

‘Mahkum koğuşu olmadığı için ameliyat olamayacağım’

Ocak ayında Gebze Ceza İnfaz Kurumu aracılığı ile yeniden heyet işlemleri başlatıldığını ancak bir önceki beyin MR’ı ile karşılaştırıldığında beynindeki tümörlerde ciddi boyutta büyüme ve çoğalma olduğunun belirtildiğini aktaran Özge Özbek, şunları aktardı:

“Tümörlerin hayati risk oluşturabileceği söylendi. Daha sonra acil bir şekilde Ankara’ya sevk edildim. Ancak Gazi Üniversitesi’nde mahkûm koğuşu olmadığından ameliyat olamayacağım. Gamma Knife tedavisi için de daha önce ışın alan tümörler olumlu yanıt vermediğinden tek çözüm olarak bir yıl sonra kontrol edilebileceğim ifade edildi. Bu süre içerisinde Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalmaya devam ettim.”

‘10 Temmuz’da tümörlerin hayati risk oluşturduğu saptandı’

Cezaevi koşullarının sağlıklı bir insan için bile zorken ağır hasta bir tutsak için çok daha zor olduğunu söyleyen Özge Özbek, şöyle devam etti: “Gün içinde sürekli yaşadığım denge problemleri nedeni ile kafamı çarpıyorum. 10 Temmuz 2023 günü sabah uyandığımda kafamı çok sert bir şekilde bazaya çarptım daha sonra yaşadığım dengesizlik nedeniyle kafamı duvara çarptım. Kafamda oluşan şişlik ve morluk nedeniyle cezaevi memurlarından acile götürmelerini talep ettim. İlk olarak kampüs içinde bulunan hastaneye götürüldüm. Çekilen tomografide çarptığım bölgede kanama görüldü ve üç saat sonra tekrar tomografi çekildi. Ancak çekilen tomografide kanamanın devam etmesi nedeni ile ambulansla Ankara Etlik Şehir Hastanesi’ne götürüldüm ve travma yoğun bakımda müşahede altında tutuldum. Çekilen yeni tomografide kanın dağılmamış olduğu, tümörlerin hayati risk oluşturduğu saptandı. Yapılabilecek tek müdahalenin cerrahi operasyon olduğu, bu operasyonun yüksek ihtimalle koma veya ölüm ile sonuçlanabileceği bilgisi verildi ve dilekçe yazmam istendi. Ben de koma veya ölüm ile sonuçlanabilecek bir ameliyatı talep etmediğimi ifade edip taburcu oldum.”

‘Dışarıda istediğim doktorda tedavi görmeyi istiyorum’

Cezaevinde geçirdiği her günün daha büyük bir risk taşıdığına dikkati çeken Özge Özbek, “Bu konuda insan hakları çerçevesinde gerekli uygulamaların aktifleştirilerek tahliye edilmeyi ve dışarıda istediğim doktorda ve hastanede tedavi görmeyi istiyorum” dedi.

Kampanyaya, https://chng.it/9sKnqJGP linki üzerinden imzacı olarak destek olunabilir.