Afganistanlı kadın aktivistler: Çözüm intiharda değil savaşmakta

Afganistan’da Taliban cezaevlerinde kadınlara yönelik işlenen insanlık suçlarına dikkat çeken kadın aktivistler, Afganistanlı kadınlara çözümü intiharda değil savaşmakta olduğu mesajını verdi.

BAHARİN LEHİB

Kabil – Afganistan’da ülke yönetimini ele geçiren Taliban, 3 yıldır kadın ve kız çocuklarına yönelik insanlık dışı suçlar işlemeye devam ediyor. İnsanlık suçlarının işlendiği yerlerden biri de Taliban cezaevleri. Tutuklanarak cezaevine konulan kız çocukları ve kadınlara yönelik, kötü muamele ve cinsel saldırı başta olmak üzere birçok insanlık dışı suç işleniyor.

Bu suçlara maruz kalan bazı kadınların tahliye olduktan sonra intihar ettiği belirtiliyor. Bazı kadınların ise cezaevinde katledildikten sonra cenazelerinin de farklı bölgelere götürüldüğü ifade ediliyor. Katledilen kadınların vücutlarında ise işkence ve tecavüz izlerine rastlandığı belirtiliyor.

Tecavüzü videoya alarak tehdit olarak kullanıyorlar

Geçtiğimiz günlerde The Guardian gazetesinde, Afgan bir kadın hakları aktivistinin Taliban hapishanesinde silahlı kişiler tarafından toplu tecavüze uğrayıp işkence gördüğüne dair verdiği röportaj yayınlandı. Kadın aktivist, Taliban'a karşı düzenlenen bir protestoya katıldığı için tutuklandığını ve Taliban hapishanesinde gözaltındayken tecavüze uğradığını anlattı. Daha sonra Afganistan’dan kaçtığını anlatan kadın aktivist, sürgünde Taliban'a karşı konuştuktan sonra tecavüz anının çekildiği videonun kendisine gönderildiğini, rejimi eleştirmeye devam etmesi halinde videonun ailesine gönderileceği ve dijital medyada yayınlanacağı söylenerek, tehdit edildiğini belirtti. Kadın aktivist, saldırının kasıtlı olarak videoya kaydedilerek susturulması ve utandırılması için kullanıldığını söyledi.

Afganistanlı iki kadın hakları aktivisti, kadın ve kız çocuklarına yönelik işlenen suçlara ilişkin ajansımıza konuştu.

‘Bırakılmam için ailemden yüklü para alındı’

Shima V., Taliban hapishanelerinde kadınlara yönelik katliam, tecavüz ve işkenceye ilişkin yayınlanan raporlar karşısında şok geçirdiklerini söyledi. Geçen yıl katıldığı bir yürüyüş sırasında tutuklanarak, Taliban hapishanesine götürüldüğünü anlatan Shima V., “Hapishaneye götürülene kadar hakarete uğradım. Sürekli bana ‘yürümek için kimden para aldın’ diye sordular. Sorgulama boyunca sustum ve konuşmadım” dedi.

Üst aramasının ardından güvenlik alanına götürüldüğünü belirten Shima V., 3 gün tutulduğu hapishaneden nasıl çıktığını şöyle anlattı:

“Sonrasında telefonumu alıp beni karanlık bir odaya yönlendirdiler. Bir saatin ardından kendini saha başkanı olarak tanıtan bir erkek beni ofisine çağırdı. Üzerimi aradılar ama herhangi bir belge bulamadılar. Taliban lideri yürüyüşe katılıp katılmadığımı her sorduğunda ‘hayır’ cevabını verdim ve beni tutukladılar. Daha sonra eşim ve babamla iletişime geçerek, beni bırakmaları için onlardan yüklü miktarda para talep ettiler. Bu birkaç gecede uykularım kaçtı, her seferinde onlarla sadece üç saat geçirdiğimi, ne kadar kötü ve aşağılayıcı bir muamele gördüğümü düşündüm.”

‘Taliban’ın gerçek yüzü açığa çıkarılmalı’

Kadın hakları savunucusu Nadia F. ise, kadın düşmanı Taliban’ın karşısında durmaya devam edeceklerini söyledi. Kökten dincilerin kadınlara yönelik baskısının sadece Afganistan’da yaşanmadığına dikkat çeken Nadia F., şunları ifade etti:

“İran’da kadınların idam edilmesi, IŞİD’in binlerce Êzidî kadını kaçırıp köle pazarlarında satması, Hindistan, Pakistan ve daha birçok ülkede kadınlara yönelik suçlar işleniyor. Afganistanlı kadınların özgürleştirilmesinin tek yolu, dünyanın birlik olup Taliban’ın gerçek yüzünü açığa çıkarmasıdır. Ayrıca Afganistanlı kadınlara da çözümün intiharda değil, savaşmakta olduğu anlatılmalı.”