BAHARİN LEHİB

Kabil - Afganistan’da kadınlar, art arda işlenen kadın katliamları ve bu suçların sistematik biçimde örtbas edilmesine karşı seslerini yükseltiyor. Taliban yönetiminin baskıcı politikaları altında giderek derinleşen şiddet döngüsü, toplumda büyük bir korku ve öfke yaratırken, aktivistler bu karanlığa rağmen gerçeği ortaya çıkarmak ve adalet talep etmekten vazgeçmiyor.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü yaklaşırken, özellikle 17 yaşında katledilen Ferhunde Şehabi’nin hikayesi, Afganistanlı kadınların maruz bırakıldığı görünmez savaşın simgesi haline geldi.

Sembole dönüştü

Yaklaşık bir ay önce Tahr vilayetindeki tanınmış bir kişinin oğluyla zorla evlendirilen Ferhunde’nin cenazesi, birkaç gün önce Kabil’deki evinde bulundu. Kadın hakları aktivistleri dijital medya üzerinden büyük bir protesto başlatınca, Taliban cenazenin başkentte bulunduğunu kabul etmek zorunda kaldı. Böylece Ferhunde’nin davası, Afganistan’daki kadınlara yönelik ihlallerin boyutunu açığa çıkaran yeni bir sembole dönüştü.

Aile gerçekleri saklamaya çalıştı

Daha önce Hasna Sadat ve Hovra Sadat’ın dosyalarında olduğu gibi, bu katliam de örtbas edilmeye çalışıldı. Ferhunde’nin anne babası, katliamın “kalp sorunlarından” kaynaklandığını iddia ederek gerçeği gizlemeye çalıştı. Ancak Afganistanlı kadınlar ve aktivistler bu açıklamayı reddederek, bunun sadece sesleri susturma ve gerçekleri saklama amacı taşıdığını vurguladı. Bu durum, adalet talebindeki kararlılıklarını daha da güçlendirdi.

‘Kasıtlı bir katliam’

Doktor Şekibe Ruşan ajansımıza yaptığı açıklamada, Ferhunde Şehabi’nin kalp krizi sonucu öldüğüne dair iddiaların katliamı örtbas etmeye yönelik bir girişim olduğunu söyledi. Taliban’ın bu katliamda suç ortağı olduğunu belirten Şekibe Ruşan, Ferhunde Şehabi’nin daha önce hiçbir sağlık sorunu bulunmadığını, bu yaşta kalp krizi geçirmenin son derece nadir olduğunu ifade ederek yaşamını yitirmesinin açıkça kasıtlı bir katliam olduğunu vurguladı.

Şekibe Ruşan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Medya Ferhunde Şehabi’nin kalp krizinden öldüğünü duyurduğunda, 19 yaşında İran yönetimi tarafından öldürülen Jina Emini’nin ölümünü hatırladım. O zaman da ölüm nedeni olarak beyin rahatsızlığı iddia edilmişti. İran rejimi ile Taliban arasında kadın düşmanlığında hiçbir fark yok. İkisi de aynı zihniyetin ürünü ve birbirini besliyorlar. Eminim bir gün bu iki ülkedeki kadınlar birleşecek ve bu kana susamış, kadın düşmanı sistemleri yıkacak.”