SÎLVA EL-ÎBRAHÎM

Minbic- İmralı F Tipi Kapalı Cezaevi'nde ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan 25 Mart 2021'den bu yana haber alınamıyor. Abdullah Öcalan’ın avukat ve ailesinin yaptığı başvurulara ise yanıt verilmiyor. Tecridin Ortadoğu'da yaşanan değişimlerle ilgili olduğu ifade edilirken, ayrıca Lozan'ın 100'üncü yıl dönümünün yaklaşmasıyla bölgenin yeni bir değişimle karşı karşıya olduğu ve tecrit durumunun bunlarla bağlantılı olduğu da dile getiriliyor.

Kuzey ve Doğu Suriye Minbic Zenûbiya Kadın Topluluğu Üyesi Asiya Muhammed, Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekerek bölgede yaşananları değerlendirdi.

‘Kadınlar öz rollerine kavuşuyor’ 

Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşanan devriminin yanı sıra İran ve Rojhilatê Kürdistan'daki kadın ayaklanmalarına işaret eden Asiya Muhammed, “Önder Abdullah Öcalan'ın ektiği özgürlük tohumlarının meyveleridir bunlar. Tecrübelerimizi öğrenmek için Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine gelen heyetler, başardıklarımızı takdirle karşıladıklarını dile getirerek, bu demokratik sistemi ve cinsiyet eşitliğini topraklarında uygulamak istediklerini söylediler” dedi.

Asiya Muhammed, “Tarih boyunca pek çok ayrımcılığa maruz kalan kadınlar, Önder Abdullah Öcalan'ın düşüncesine göre yavaş yavaş rollerine kavuşuyor. Önderliğin kadın özgürleşirse toplum özgürleşir şeklindeki düşünceleri bugün kadınların devrim yapmalarını ve asıl rollerini üstlenmelerini sağlıyor. Bu da kapitalist yetkililerin, bu durumdan korkmasına neden oluyor. Çünkü Önder Abdullah Öcalan mücadelesiyle uluslararası komployu boşa çıkardı. Kadınlar onun sayesinde kendi öz rollerini bulmaya başladılar” ifadelerini kullandı.

‘Çıkarlarına uygun değil’

Abdullah Öcalan'ın savunduğu Demokratik Ulus Projesi’ni durdurma çabalarının başarısız olduğunu vurgulayan Asiya Muhammed, “Lozan Anlaşması'nın 100.'üncü yıldönümü yaklaşırken Ortadoğu bölgesi çok önemli bir aşamadan geçiyor. Önder Öcalan’ın bu aşamada Ortadoğu halklarına herhangi bir perspektif vermesinden korkuyorlar. Çünkü bu durum kapitalist güçlerin çıkarına uygun olmayacak. Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine yönelik saldırılar sadece Türkiye'nin planı değil. Çoğu kapitalist ülkenin bölge halklarının iradesini ortadan kaldırmaya yönelik ortak bir komplosudur” ifadelerini kullandı.