Haber Merkezi- İmralı F Tipi Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’la 33 aydır görüş yapılamaması Norveç Parlamentosu’nun gündemine taşındı. Norveç Sosyalist Sol Parti Milletvekili Andreas Sjalg Unneland, konu hakkında Dışişleri Bakanlığı’nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Önergede, Avrupa Konseyi İşkencenin Önlenmesi Komitesi'nin (CPT) İmralı'da avukat ve aile görüşmelerinin engellenmesine dair raporu hatırlatılırken CPT’nin yaptığı son ziyaretin raporunun da yayınlanmadığına dikkat çekildi. Önerge de Norveç Dışişleri Bakanı’nın durumun takipçisi olup olmayacağı soruldu.

CPT’nin görevleri hatırlatıldı

CPT’nin görevlerinin sıralandığı önergede “CPT, ceza infaz yerlerinin ziyaret edilmesi yoluyla işkencenin ve insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele ve cezanın önlenmesine yönelik çalışır. Ziyaretlerin ardından CPT ziyaretine dair raporlarını yayınlar. CPT, İmralı Cezaevi'ne yaptığı son ziyaretin ardından, Türkiye ile diplomatik ilişkilerine zarar vermek istemedikleri gerekçesiyle ziyarete ilişkin raporlarını yayınlamayı reddetmişti” denildi.

 Raporu açıklayın

CPT’nin daha önce Abdullah Öcalan'ın yaşam koşullarından endişe duyduğuna dair bildirimde bulunduğu, ancak Türkiye'nin raporun yayınlanmasına itirazlarda bulunması nedeniyle söz konusu bildirimin açıklanmadığı aktarılan önergede şu ifadelere yer verildi:

“Dünya iki buçuk yıldır Abdullah Öcalan'dan haber alamıyor. Öcalan, 1999'dan bu yana, Marmara Denizi'ndeki İmralı Ada Hapishanesi'nde tutuluyor. Öcalan, 24 yıldır giderek kötüleşen bir tecritle birlikte aile ve yasal avukat ziyaretlerin sistematik olarak reddedilmesiyle karşı karşıya kaldı. Bu durum tam bir iletişimsizlik durumuna dönüştü. HEDEP'ten (eski adıyla HDP) insan hakları savunucuları, avukatlar ve politikacılar raporun yayımlanması çağrısında bulundu. Aktivistlerin aylardır süren baskılarına rağmen CPT hala raporu yayınlamadı. CPT'nin raporu yayınlamaması, dış dünyanın Öcalan'ın insan haklarına ne ölçüde saygı gösterildiğini bilmemesine yol açtı. Mahkumların insan haklarının güvence altına alınması ve CPT'nin güvenilirliğinin korunması açısından raporun yayınlanması ve kamuoyu ile paylaşılması önemlidir.''