HESNA MIHEMED

Haleb- Tarihten bu yana kadınlar, fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet gibi birçok şiddet biçimiyle karşı karşıya kalıyor. Toplumu baskı altına almaya çalışan iktidarlar ilk olarak kadınlara yönelirken, kadınlar ise her türlü şiddete karşı mücadele ediyor.

Haleb Jineoloji Merkezi üyeleri, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nün önemine ilişkin ajansımıza konuştu.

‘Tek kurtuluş mücadeledir’ 

Haleb Jineoloji Merkezi üyesi Ferîda Musa, kadınların yaşadığı şiddet türlerine vurgu yaparak, şöyle konuştu: "Kadınlar çoğu ailede ve toplumda şiddete aynı zamanda işkence ve tecavüze maruz kalıyorlar. Bu şiddet biçimleri kadınları zihinsel ve fiziksel olarak olumsuz etkiliyor. Şiddet nedeniyle birçok kadın intiharı düşünüyor. Şiddete karşı mücadele eden ve direnen kadınlar ise devletler tarafından ya öldürülüyor ya da işkenceye maruz bırakılıyor ve hapsediliyor. Ancak kadınların tek kurtuluşu mücadeledir. Kadınlar zulme karşı ayağa kalkmalı."

'Şiddetin sona ermesi için mücadeleye ihtiyaç var'

Merkezin bir diğer üyesi Hêvî Şêxo da, kadına yönelik şiddetin son bulması için kadınların mücadelesinin artırılması gerektiğini belirtti. "5 bin kadınlar erkek şiddetine maruz kalıyor" diyen Hêvî Şêxo, kadınların baskıcı rejim tarafından katledilen Mirabel kardeşlerin intikamını mücadele vererek almaları gerektiğini söyledi.

Kadınların haklarından mahrum bırakıldığını belirten Hêvî Şêxo, “Kadınlar şiddete karşı ayağa kalkmalı ve şiddeti kabul etmemelidir. 25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü olarak belirlendi ama sadece bugün değil her gün mücadele günü olmalı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın felsefesiyle direnen kadınlar hedef alındı. Kürt kadınlarına yönelik Sakîne Cansız şahsında bir katliam yapıldı. Ve hala öncü kadınlar hedef alınıyor” diye belirtti.

‘Jin Jiyan Azadî felsefesi ile şiddetten kurtulabiliriz’ 

Cîhan Îbiş ise, özellikle işgal altındaki bölgelerde kadınların şiddet gördüğünü belirtti. Şiddetten kurtulmanın yolunun “Jin Jiyan Azadî” felsefesi olduğunu vurgulayan Cîhan Îbiş, şöyle konuştu: "Türk devletinin işgali altında olan topraklarda kadınlar şiddet görüyor. Özellikle öncü kadınlar hedef alınıyor. Kadının gücünden korkan güçler, özgür olmasını istemiyor. Bizler de şiddete karşı kadın mücadelesini örgütlüyoruz. Önder Apo'nun düşünce ve fikirleriyle aynı zamanda 'Jin Jiyan Azadî' sloganıyla kadınlar kendilerini güçlendirecek ve özgürleştirecekler. Çünkü baskı ve şiddetten kurtulmanın yolu ancak Önder Apo'nun felsefesidir."