Gazeteciler: Türk devleti saldırıyı Irak ve KDP iş birliğiyle gerçekleştirdi
Silêmanî’de 2 kadın gazetecinin yaşamını yitirdiği, 6 gazetecinin yaralandığı saldırıyı kınayan Şengalli gazeteciler, “Türk devleti saldırıyı Irak ve KDP iş birliğiyle gerçekleştirdi” diyerek, saldırılarla hakikatin üzerinin kapatılamayacağını belirtti.
Şengal- Türk devletinin dün Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki Silêmanî kentine bağlı Seyîdsadiq ilçesinde Kürt gazetecileri taşıyan araca yönelik yaptığı saldırıda gazeteci Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn yaşamını yitirdi. Saldırıda aralarında Chatr Şirket Sorumlusu Rêbîn Bekir’in de olduğu 6 gazeteci de yaralandı. Şengalli kadın gazeteciler, meslektaşlarına yönelik yapılan saldırıya tepki göstererek, bu saldırının KDP ve Irak hükümeti iş birliğiyle gerçekleştirildiğine dikkat çekti.
‘Özgür basını yok edemeyecekler’
Gazeteci Rojîn Hababî, gazetecilere yönelik saldırının KDP desteğiyle gerçekleştirildiğini belirterek, "Türk devleti gazetecilere yönelik saldırılarıyla yaptığı katliamları ve saldırıları gizlemek istiyor. Ne yaparlarsa yapsınlar özgür basını yok edemeyecekler. Şehitlere sözümüz; gerçeğin sesi olacağız. Onların kanları hiçbir zaman yerde kalmayacak, kameraları hiçbir zaman yerde kalmayacak. Şehitlerimizin izinden gideceğiz. Hakikat yolunda yürüdükleri için işgalci Türk devletinin hedefi oldular” diye belirtti.
‘Gazetecilerin sesini asla susturamayacaklar’
Saldırıda Türk devleti, KDP ve Irak ortaklığına işaret eden Rojîn Hebabî, “Irak ve Barzani ailesinin sessizliği onların da bu saldırılarda parmağı olduğunu gösteriyor. Gazetecileri hedef almak dünya çapında bir suçtur. 8 Temmuz'da Şengal’de yine gazetecilerimizin aracı hedef alındı. Bunun sonucunda Mûrad Mîrza yoldaşımız şehit oldu. Gazetecilerin sesini asla susturamayacaklar. Hangi alanda gerekiyorsa oraya gidip gerçekleri bildireceğiz. Saldırılarıyla bizi durduramayacaklar. Mücadelemizi Irak ve Kürdistan'da sürdüreceğiz” diye kaydetti.
‘Türk devleti kendi suçlarını örtmeye çalışıyor’
Gülistan Tara’nın özgür basın alanında önemli işler yaptığını belirten Rojîn Hebabî, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Biz onların tohumlarıyız ve onların ayak izlerini takip edeceğiz. Sistemin yanında duran ana akım medya yaşananlar karşısında hala yalan söylüyor ve basın standartlarını ihlal ediyor. Özgür basına saldırı olduğunda medya yine de örtbas etmeye ve saldırıyı meşrulaştırmaya çalışıyor.”
Gazeteci Hêvîdar Şengalî de, Türk devletinin özgür basına yönelik saldırılarını kınayarak, “Türk devleti kendi suçlarını özgür basına saldırarak kapatmaya çalışıyor. Halkın gerçekleri öğrenmesini istemiyor. Katledilen arkadaşlarımızın takipçisi olacağız” dedi.