Şengal’de gazetecilik Nujiyan Erhan’ın bıraktığı yerden devam ediyor

Şengal’de kadınların sesini tüm dünyaya duyuran Gazeteci Nujiyan Erhan’ın katledilmesi üzerinden 6 yıl geçti. Nujiyan Erhan’ın Şengal’de geriye bıraktığı özgür basın geleneğini sürdüren gazeteciler, “Heval Nujiyan’ın kalemi yerde kalmayacak” dedi.

SITÎ ROZ

Şengal- Ezidi kadınların Şengal’de 3 Ağustos 2014 tarihinde maruz kaldıkları soykırım özgür basın geleneğinden gelen gazeteciler aracılığıyla tüm dünyaya duyuruldu. Bu gazetecilerden biri de Nujiyan Erhan’dı. Hakikatleri görmeye ve tüm halka duyurmaya çalışırken hedef oldu.  Haber takibi yaptığı sırada Şengal’in Xanesor kasabasında 3 Mart 2017 tarihinde Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) peşmergeleri ve MİT tarafından düzenlenen saldırıda yaralandı. Nujiyan Erhan 22 Mart’ı 23 Mart’a bağlayan gece tedavi gördüğü Heseke Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

Ezidi kadınlar ve Şengal’in özgürlüğü için verilen mücadelede tarihteki yerini alan Nujiyan Erhan’ı miras bıraktığı özgür basın geleneğini sürdüren Emira Zozan ve Suham Şengali anlattı.

Ezidi toplumu ve kadınların fermanla birlikte yitirdikleri yaşam umudunun tekrardan hayat bulmasında özgür basının rolünün de olduğunu söyleyen Emira Zozan, özellikle gazeteci- devrimci Nujiyan Erhan’ın öncülüğünü anlattı:

“Öncelikle şehit Nujiyan şahsında tüm devrim şehitlerini özellikle Şengal’de amansızca savaşarak şehit düşen gerillaları anıyorum. Şehit Nujiyan’ın şehadetinin üstünden altı yıl geçti. Heval Nujiyan 2015’te yönünü Şengal dağlarına verdiğinde Ezidi kadınları büyük bir acının içindeydi. Heval Nujiyan, Ezidi kadınların soykırımla yaşadığı trajediyi tüm dünyaya duyurmak üzerinden Şengal’e geldi.”

‘Ezidi kadınların sesini bütün kadınlara duyurdu’

Fermandan önce Ezidi kadınlarının devlet ve KDP’nin sindiren, köleleştiren politikalarının sonucunda eve hapsedildiğini anlatan Emira Zozan, “Kadınlar yoğun bir baskı altında yaşıyorlardı. Kadınlar bir tek ev kadını, mutfak işçisi olarak görülüyordu. Dış dünya kadınlar için günah görülüyordu. Ferman oldu ve kadınların yaşamış olduğu trajedi ikiye katlandı. Kadınların yaşamış olduğu derin travmadan kurtulmalarının güçlü bir mücadele ile mümkündü. Şengal dağlarında ve ovalarında verilen mücadele kadınlara topluma umut verdi. Verilen mücadelenin bir parçası da Nujiyan’dı. Ezidi kadınların tüm acılarına ortak oldu, seslerini bütün kadınlara duyurdu” dedi.

‘Ezidi soykırım dünyaya anlatıldı’

Kendilerini çalışma ruhuna çekenin Nujiyan Erhan’ın yoldaşlık anlayışı olduğunu anlatan Emira Zozan, “Heval Nujiyan’ın yarattığı değerler öyle kolay oluşmadı. Şengal’in Serdeştine sığınan Ezidi kadınları en çok Heval Nujiyan dinledi.  Annelerin hikayelerini anlatmak için emek veren Nujiyan, tüm kadınlarla arkadaş olmayı başardı. Onun çalışmasının sırrı kadınlarla yoldaş olmasını bilmesinden geliyordu. Özellikle anneler Nujiyan’a bağlılardı. Ezidi kadınlar ilk olarak Nujiyan’la basını tanıdı. Biz de heval Nujiyan’ın vermiş olduğu mücadeleyi yarıda bırakmayacağız. Nujiyan Serdeşte başladı biz de bugün Şengal’in her yerinde sadece Ezidi kadınları değil Arap kadınlarına kadar gidebiliyoruz. Biz verilen mücadeleyi büyütme sorumluluğunu taşıyoruz” şeklinde konuştu.

Nujiyan Erhan’ın yaşamını yitirdiği saldırıyı hatırlatan Emira Zozan, şunları ifade etti: “Fermanda Ezidi toplumunu yalnız bırakan peşmergeler bu kez de Şengal’i işgal için gelmişlerdi. İşgalin önünde duran özgürlük savaşçılarının yanında duran Heval Nujiyan KDP peşmergelerince hedef alındı.  Aynı peşmergeler fermanda binlerce Ezidi kadını DAİŞ’in eline bırakarak kaçanlardı. Heval Nujiyan ve onun yoldaşları olmamış olsaydı belki yaşanan soykırımın üstü örtülecekti. Ama onların hesapladıkları gibi olmadı ve gazeteci-devrimci Nujiyan Erhan öncülüğünde Ezidi toplumuna yaşatılan soykırım tüm Ezidi toplumuna ve dünya halklarına anlatıldı.”

‘Basına yönelik yoğun saldırı var’

Şengal’de KDP’nin basına yönelik yoğun baskılarının devam ettiğine işaret eden Emira Zozan, baskı yöntemlerine ilişkin şunları aktardı:

“Bizi sindirmek ve korkutmak için arkadaşlarımızı yaraladılar, tehdit ediyorlar, boğazımıza bıçak dayıyorlar, ajanlaştırmak istiyorlar. Buna benzer birçok yöntemle bizim hakikatleri aktarmamızı engellemeye çalışıyorlar. Yine annelere, yaşamış oldukları duygu, düşünce ve en önemlisi de yaşamı inşa çalışmalarını anlatmamaları için dijital medya üzerinden yoğun bir saldırı var. Özgür basına konuşan her Ezidi kadını KDP eliyle dijital medyada teşhir ediliyor, kılıktan kılığa sokuluyor. Bu yöntemlerle bir nevi kadınların iradesi kırılmaya çalışılıyor. Fakat düşmanın bize yönelimleri nafile bu uğurda verilen emeklerin yaratmış olduğu değerler var. Bunların dağılması veya yok olması bu saatten sonra mümkün değil.”

Emira Zozan, “Düşmanımız bilsin ki bugün onlarca Ezidi kadını Heval Nujiyan’ın izinde Nujiyanlaşmak için adaydır.  Nujiyan’ın kamerası ve kalemi asla yerde kalmayacak” dedi.

‘Ezidi toplumuna yönelik özel bir savaş yürütülüyor’

Suham Şengali de, Nujiyan Erhan’ın Ezidi kadınlar için verdiği mücadeleyi anlattı. Ezidi toplumunun fermanda yaşamış olduklarını tüm dünyaya özgür basın sayesinde duyurduğunu anlatan Suham Şengali, “Ezidi kadınların mücadelesinin gelişmesinde ve büyümesinde Nujiyan Erhan ve onun yolunda yürüyen basın emekçilerin emekleri etkili oldu” diye konuştu. Ezidi toplumuna dönük yoğun bir özel savaş yürütüldüğüne dikkati çeken Suhan Şengali, “Yürütülen savaşın hakikatini ifşa etmek basın sorumluluğunda gelişti. Heval Nujiyan bunun öncülüğünü yaptı. Heval Nujiyan’ın verdiği mücadele onu Ezidi kadınlarıyla sıkı bağ içine soktu” dedi.

Kürdistan’ın her yerinde özgür basın geleneğine bağlı gazetecilere yönelik baskılar olduğuna vurgu yapan Suham Şengali, “Heval Nujiyan Erhan da ihaneti ve işgali belgelerken hedeflendi ve görüyoruz bugün Şengal ve dışında bir çok alanda ilk olarak gazeteciler engelleniyor, hedef olarak gösteriliyor” diye kaydetti.

‘Saldırıların amacı hakikatlerin üzerini kapatmak’

Egemen güçlerin kirli yüzlerini kapatmak için öncelikle basına saldırdıklarına dikkati çeken Suhan Şengali, “Roj peşmergeleri adı altında 2017’de Xanasore saldıran güçlerin amaçları Ezidi toplumunun iradesini kırmaktı ve bu kirli yüzlerini kapatmak için öncelikle basına saldırdılar ve bunun için heval Nujiyanı hedef aldılar.  Bugün bakıyoruz Bakur Kürdistan’da gazeteciler tutuklanıyor, baskı altında tutuluyorlar. Keza Başur Kürdistan’da durum aynı bir çok gazeteci hakikatleri dile getirdiği için ya zindanda ya da bir biçimde katlediliyorlar. Tabi bu saldırıların bir tek amacı var. Bu da hakikatlerin üstünü kapatmaktır. Bu saldırıları DAİŞ’te yaptı. Heval Deniz’in ve yine Heval Rızgar’ın ve daha birçok gazeteci arkadaşımızın bu saldırlar sonucunda şehadete ulaşma gerçeği var. Toplumun değerlerine saldıran zihniyet, onun gerçek yüzünün açığa çıkmasını istemiyor ve bunun içinde gazetecileri hedef alıyor.”

‘Özgür basın önemli bir bellek oluşturdu’

Ezidi toplumunun bugüne kadar arşivsiz geldiğini, hakikatini, rengini ve tarihini arşivleyecek bellek oluşturacak bir basını olmadığını söyleyen Suhan Şengali, “Fakat 74. Ferman’dan sonra özgür basının oluşması özellikle Ezidi kadınların özgür basını kurması Ezidi toplumu açısından önemli bir bellek oluşturdu. Bugün tarihe bırakabileceğimiz bir hafıza oluşuyor.  Bunun öncülüğünü Heval Nujiyan yaptı. Bu sayede Ezidi kadınları ve Ezidi toplumu dünya halklarıyla buluştu, kendine olan güveni gelişti. Nujiyanların geliştirdiği mücadele yolu bizim yolumuzdur ve Ezidi kadınları olarak bu mücadeleye sahip çıkacağız. Heval Nujiyan’ın kamerası ve kalemi yerde kalmayacak.”