Şehba’da Lübnan’dan gelenler için çalışmalar sürüyor

İsrail’in Lübnan’a dönük saldırıları sonrası Şehba’ya 637 kişi geldi. Efrin- Şehba Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Melek Al-Hüseyin, gelenlerin acılarını hafifletmek için Şam hükümetinin ambargosu ve Türk devletinin saldırılarına rağmen çalıştıklarını söyledi.

RÛBARÎN BEKIR

Şehba- İsrail’in 8 Ekim 2023 tarihinde başlattığı Lübnan’a dönük saldırıları 23 Eylül’den bu yana yoğunlaştı. Binlerce insanın göç ettiği Lübnan’da yaşamını yitirenlerin sayısı da 3 bini buldu. En fazla göç alan ülke ise Suriye ve Kuzey ve Doğu Suriye Bölgesi oldu. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi oluşturduğu Kriz Masası ile bölgeye gelen 19 bin 754 yurttaşın ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. 

Türk devletinin 2018 yılında Efrin’i işgali sonrasında kapılarını Efrinlilere açan Şehba Kantonu, bugünlerde de Lübnanlı göçmenlere ev sahipliği yapıyor. Türk devletinin saldırılarının devam ettiği Şehba’da, Şam hükümetinin ambargosu da devam ediyor. Yaşadıkları zorluklara rağmen dayanışmanın en güzel örneğinin sergilendiği Şehba’ya gelen Lübnanlılar yaşadıkları süreci anlattı.

Efrin’den Lübnan’a oradan Şehba’ya döndüler

Lübnan’dan yerinden edilen Oufa Seyfo, “Efrin Türk devleti tarafından işgal edildikten sonra bir süre orada kaldık, ancak çetelerin halka karşı işlediği ve hiçbir ülkenin son vermek için müdahale etmediği ve her geçen gün artan ihlaller nedeniyle şehrimizde yaşamaya dayanamadık ve Lübnan'a gittik. Lübnan'da beş yıl kaldıktan sonra, çalıştığımız bölgeler İsrail bombardımanına maruz kaldı, bu nedenle Lübnan'dan ayrıldık ve Özerk Yönetim Bölgesi’ne, Efrin’den yerinden edilenlerin kaldığı Şehba’ya geldik” diyerek, sivillerin korunması, onlara barınacak güvenli bir yer sağlanması ve Türk devletinin işgal ettiği alanlardan çıkması çağrısında bulundu.

‘Özerk Yönetim aracılığı ile Lübnan’dan çıktık’

Lübnan’da 2 yıl yaşayan ve saldırılarla birlikte Şehba’ya gelen Amina Abdo da saldırı sonrası Efrin halkı ile yaşamak için Şehba’ya geldiklerini kaydederek, “Özerk Yönetim aracılığı ile Lübnan’dan çıkarak buraya gelebildik.  Buraya gelene kadar Özerk Yönetim bize ulaşım sağladı. Kısıtlı imkanlara rağmen burada kalacağımız bir yer verdiler bize” dedi.

‘Türk devletinin işgali olmasaydı toprağımızda yaşıyor olacaktık’

Hasna Ali, Türk devletinin Efrin’i işgal etmesinin ardından zorluklar ve göçle karşı karşıya kaldıklarını ifade ederek, “Topraklarımızdaki Türk işgali olmasaydı, hala onurlu bir şekilde yaşıyor olacaktık. Lübnan'a gitmemize gerek kalmayacaktı. Şehba'ya döndükten sonra Özerk Yönetim bize ihtiyacımız olan her şeyi sağladı ve şimdi ailemle birlikte Serdem Kampı’nda yaşıyorum” diye vurguladı.

‘Halkımızın acılarını hafifletmek için çalışıyoruz’

Efrin- Şehba Kantonu Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Melek Al-Hüseyin de Lübnan’dan gelen göçmenlere dair şunları söyledi: 

“Lübnan’a dönük saldırılar ile halkımızın yaşadığı sorunlar daha da arttı. Biz de sorumluluğumuz gereği halkımızın acılarını hafifletmek için Özerk Yönetim olarak çalışmaya başladık. Şehba- Efrin Kontonu, Halep Kantonu ve Kuzey ve Doğu Suriye’nin herhangi bir yerine dönen yurttaşlar için çalışmaya devam edeceğiz. Özerk Yönetim olarak acil bir toplantı yaptık. Gelenlerin durumlarını takip edecek bir Kriz Masası kurduk. Kriz Masası, Lübnan’dan gelen yurttaşlara yardım edebilecek kurumlardan oluşuyor.  Yerinden edilenleri Kriz Masası karşılıyor, bilgilerini alıyor. Gidebilecekleri bir yer varsa akrabaları gibi onların yanına gönderiyor. Yoksa onlar için hazırlanan yerlere yerleştiriyor.”

Lübnan'dan gelenlerin yerleştirilmesi için Şehba'da yeni bir kamp inşa edildiğini belirten Melek Al- Hüseyin, ortalama 637 kişiden oluşan 180'den fazla ailenin şu anda Şehba'da barındırıldığını kaydetti. Melek Al- Hüseyin, sahip olduğu kıt kaynaklar, Şam hükümetinin bölgeye uyguladığı kuşatmanın yanı sıra Türk devletinin bombardımanı altında Şehba’nın, bölgeye dönmek isteyenleri kabul etmeye ve acılarını hafifletmek için gerekli tüm yardımı sağlamaya tamamen hazır olduğunu vurguladı.