HESNA MIHEMED

Şehba – Türk devleti, 18 Mart 2018'de Efrin'i işgal ettikten sonra, yüzbinlerce insan topraklarını terk ederek, Kuzey ve Doğu Suriye'deki Şehba Kantonu ve mülteci kamplarına yerleşti. Efrinli göçmenlere yönelik ambargoyu arttıran Şam hükümeti, insanların en temel ihtiyaçlarının bölgeye girmesine dahi izin vermiyor. 6 Şubat'ta Mereş merkezinde meydana gelen deprem Şehba ve Halep'te yıkıma neden oldu. Kuzey ve Doğu Suriye’de Özerk Yönetim, mevcut imkanlar dahilinde halkın ihtiyaçlarını karşılayarak, halka sahip çıkmaya çalışıyor. Şehba Kantonun Fafîna ilçesinde kamplara yerleşen Efrinli kadınlar, Şam hükümetinin depreme rağmen devam ettirdiği ambargo ve yardımları engellemesine tepkili.

‘Özerk Yönetim bize yardım ediyor’

Şam hükümetinin kuşatmasına değinen Zahîde Xilo, “Göç çadırlarında yaşıyoruz. Depremden sonra Helep'te yaşayan halk can güvenliği için buraya yöneldi. Birçok sivilin evi zarar gördü. Bütün bunlara rağmen Şam hükümeti ambargosuna devam ediyor. Mazot, gaz ve insanların ihtiyaçları bölgeye girmiyor. Kış mevsimindeyiz, mazot ve gaza ihtiyacımız var. Cindirês’te ailemden 10 kişiyi kaybettim. Acımız büyük ve Şam Hükümeti bize yardım etmiyor. Özerk Yönetim, imkanlar ölçüsünde bize yardım ediyor ama kuşatma ağır bir baskı getiriyor. Helep'ten gelenlerin ihtiyaçları karşılanmıyor" dedi.

‘Şam Hükümetinin kuşatması devam ediyor’

Fatimê Eloş depremin verdiği zarara rağmen Şam Hükümetinin kuşatmasının devam ettiğini belirterek, "Beş yıldır göçle mücadele ediyoruz. Şam Hükümeti her gün bize baskı uyguluyor. Meydana gelen depreme rağmen Şam Hükümeti kuşatmayı kaldırmıyor. Kuşatmayla beraber her şeyin fiyatında da artış oluyor. Halk hiçbir şey alamıyor. Bu şartlar altında bu kuşatmanın kaldırılması gerekiyor. Halka yardım edilmeli” şeklinde konuştu.