HESNA MIHEMED

Şehba- Mereş’de 6 Şubat'ta gerçekleşen iki depremlerle Amed, Dilok, Meletî, Riha, Semsur, Hatay, Kilis, Adana, Osmaniye, Kuzeybatı Suriye kentlerinde büyük yıkım yaşandı. Zaten 5 aydır Şam hükümetinin kuşatması ve akaryat, gıda ambargosuna maruz kalan Şêx Maqsud ve Eşrefiye mahalleleri de depremden ciddi etkilendi. Bazı binaların yıkıldığı bu mahallerde 6 kişi yaşamını yitirdi ve onlarca kişi ise yaralandı.

Halk belediyesine göre iki mahallede 400 bina hasarlı ve yaşanılamaz duruma geldi. 12 binanın ise acil olarak yıkılması gerekiyor. Ancak belediyenin elindeki imkanların kısıtlı olması ve Şam hükümetinin ambargosu nedeniyle bu mahallelere yardımlar gitmiyor. Deprem ardından geçen 1 ay geçmesine rağmen bu süreç içerisinde mahalleye çok sınırlı olarak Heyva Sor a Kurdistan’ın yardımları geçti.  Heleb’in Eşrefiyê ve Şêxmeqsûd Mahalleri Genel Meclisi Eşbaşkanı Hêvîn Silêman, her iki mahalledeki halkın durumuna ilişkin ajansımıza konuştu.

Mahalleye giden yardımlar engellendi

Hêvîn Silêman, mahallelerin büyük zarar gördüğünü belirterek “Şêxmaqsûd ve Eşrefiyê mahallelerinde depremden en çok etkilenenlerde kadın ve çocuklar oldu. Depremin yaşandığı andan itibaren iki mahallenin de yönetimi harekete geçerek halkının yanında yer aldı.  Depremzedeleri güvenli yerlere yerleştirdik. Elimizdeki imkanlar doğrultusunda halkımıza yardımcı olmaya ve ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştık. Her iki mahalleye gelen yardımlar halkın yaptıkları yardımlardı. Şimdiye kadar hiçbir devlet iki mahalleye yardım göndermedi. Halk, depremde birbirine sahip çıktı ve birbirine yardım etti. Sadece Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bize yardım gönderdi. Gönderilen yardımlarda Şam hükümeti kontrol noktalarında engellendi ve mahallelere geçişlerine izin verilmedi” dedi.

‘Şam hükümeti ambargo uyguluyor’

Depreme rağmen Şam hükümetinin kuşatma ve ambargoyla aç bırakarak teslim alma siyasetinden vazgeçmediğini, depremi de kendi çıkarlarına göre kullandığını dile getiren Hêvîn Silêman, “Bu depremde tüm devlet ve halklar zarar gören halklara yardım etmek için harekete geçtiler. Ayrıca savaş ve çatışmaları bir yana bırakarak yardımlar gönderdiler. Ancak ne yazık ki; Şam hükümeti ve Türk devleti bu afette bile siyasetini bırakmayarak depremi kendi çıkarlarına göre kullanıyorlar. Bu mahallelere gelen yardımlar Şam hükümeti tarafından engelleniyor. Şam hükümetinin Şêxmaqsûd ve Eşrefiyê mahallelerine yönelik ambargosu sürüyor. Halkın temel yaşam ihtiyaçları mahallelere gelmiyor. Şam hükümeti, yardımların küçük bir bölümünü verip geri kalanına el koyuyor” şeklinde konuştu.

400 bina hasarlı

Her iki mahallede meydana gelen savaş ve çatışmalar nedeniyle mahalledeki binaların hasar gördüğüne ve depremde böyle binaların yıkıldığına dikkat çeken Hêvîn Silêman, “Şêxmaqsûd ve Eşrefiyê mahalleri savaş ve çatışmalardan nasibini aldı. Mahallelerdeki binalar bu yüzden hasar gördü. Bu mahalleler Türk devletinin çeteleri tarafından talan edilmişti. Bu nedenle deprem büyük hasara yol açtı ve 6 kişi yaşamını yitirdi, onlarca kişi ise yaralandı. Ayrıca her iki mahalledeki evler halkın girip yaşaması için uygun değil. Belediyenin inceleme komitesine göre hasarlı 400 bina bulunuyor. 12 binanın yıkılması gerekiyor. Diğer binalar da hasarlı. Eğer insanlar bu binalarda yaşarsa başka bir felaket yaşanabilir. Belediyenin imkanları çok sınırlı. Şam Hükümeti mahalleye gerekli araçları sağlamıyor. Aynı zamanda Şam Hükümeti tıbbı ihtiyaçlarının geçmesine izin vermiyor” diye konuştu.

‘Şam hükümetine baskı uygulanmalı’

Dünya devletlerine seslenerek Şam hükümetine ambargoyu kaldırması için baskı uygulanmasını isteyen Hêvîn Silêman, “Türk devletinin Suriye topraklarından çıkması ve halkın kendi topraklarına geri dönmesi için de baskı uygulanmalı. Özellikle Şêxmaqsûd ve Eşrefiyê’deki Efrînli halkın topraklarına dönmesi gerekiyor” dedi.