Özgürlük yürüyüşçüleri: Cizîr bodrumlarındaki katliam unutulmayacak

“Büyük Özgürlük Yürüyüşü”nün Wan kolunda yer alan yürüyüşçüler, 2015 yılında sokağa çıkma yasakları sırasında Cizîr bodrumlarında katledilenleri andı.

Haber Merkezi- Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununun çözülmesi talebiyle başlatılan “Büyük Özgürlük Yürüyüşü”nün Wan kolunda yer alan aralarında Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, DEM Parti milletvekilleri, Barış Anneleri ile demokratik kitle örgütlerinin bulunduğu heyet Şırnex’in Cizîr ilçesinde (Cizre) büyük bir coşkuyla karşılandı.

Yürüyüşçüler daha sonra, 2015 yılında ilan edilen sokağa çıkma yasakları sırasında bodrumlarda katledilen 177 kişi için DEM Parti Cizîr ilçe binasında düzenlenen anma programına katıldı. Programın yapıldığı salonda katledilenlerin isimlerinin yer aldığı “Lehengên Cizîra Botan” pankartı asıldı. Saygı duruşu ile başlayan programda, “Şehît namirin” sloganı atıldı.

‘Çığlıkları dün gibi aklımızda’

Anma programında Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Eşbaşkanı Esmer Çıkmaz konuşma yaptı. 2 çocuğunu sokağa çıkma yasaklarında kaybeden Esmer Çıkmaz, bodrumda katledilenlerin, çığlıklarının, yanık kokularını hala dün gibi akıllarında olduğunu söyledi. Esmer Çıkmaz, “Üzerinden 9 sene değil 900 sene de geçse aynı günkü gibi acı yaşıyoruz. Ama biz onlara söz verdik. Bir damla kanımız kalana kadar mücadelelerinin yerde kalmasına izin vermeyeceğiz. Yaktıkları çıralar yolumuzu aydınlattı” dedi.

Kurdistan ve Türkiye cezaevlerinde başlatılan açlık grevlerine dikkati çeken Esmer Çıkmaz, “Buradaki anneler hepsi bizim gibi, şahsım gibi ciğeri yanan anneler. Biz şehitlerin, tutsakların annesiyiz. Bu tecridi kınıyoruz” diye konuştu.

‘Cizîr’deki bu birlik çok önemli’

DEM Parti Şirnex Milletvekili Ayşegül Doğan ise özgürlük yürüyüşçülerinin Cizîr’de olmasının ve açığa çıkan bu birliğin sağlanmasının çok kıymetli olduğunu söyledi. Ayşegül Doğan, “Cizîr’de bu mücadele yıllardır devam ediyor. O kadar güçlü devam ediyor ki, Cizîr Kurdistan’da nişan olmuş. Cizîr’de mücadele ne kadar yükselse İstanbul’da da yükseliyor. O yüzden Cizîr’deki bu birlik çok önemli. 45-50 yıldır bu mücadele bu güçlülükle devam ediyor. O yüzden gözünü, kulağını kapatarak, yürüyüşümüzü görmek isteyemeyenler bilsin ki barış, özgürlük için birlikle amacımıza ulaşacağız. Ne kadar sesimizi kısmak isteseler de, büyük bedellerle yine de sizin, bizim sesimizi kısamadılar” şeklinde konuştu.

‘Bu katliam unutulmaz, kimse de unutturamaz’

“Kaç yıl geçerse geçsin Cizîr’deki bu katliamın unutulmayacağını, unutturulamayacağını vurgulayan Ayşegül Doğan, “Yüz yıllardır şehirlerimizi talan ettiler, toplumumuzu çürütmek istediler, kirli savaşla bizi birbirimizden koparmak istediler. Bunlara karşı da uyanık olmak lazım. İçimizdeki birlik, o muradı yerine getirecek. O birliği sağlayamazsak muradımız geç kalacak” dedi.

‘Muhakkak tecridi kaldıracağız’

Asıl gündemin Özgürlük Yürüyüşü olması gerektiğini belirten Ayşegül Doğan, “Bu yürüyüşle amacımıza ulaşacağımızı bilmemiz gerekiyor. Muhakkak tecridi kaldıracağız, İmralı’nın kapısını açacağız; Sayın Öcalan’ın sesini duyuracağız. Anneler karar verdikten sonra kimse onları engelleyemez. Sizden ne kadar korktuklarını gördünüz. Biz güçlüyüz, amacımıza ulaşacağız” diye ifade etti.

Konuşmaların ardından Cizîr bodrumlarında katledilenler için sinevizyon gösterimi yapıldı. Gösterim sırasında duygusal anlar yaşandı. Sık sık “Şehît namirin” sloganı atıldı. Anma, gösterimin ardından kitlenin hep bir ağızdan “Çarxa Şoreşê” marşını söylemesiyle sona erdi.