‘Özgürlüğe ulaşmanın tek yolu tabuları yıkmak’

İran İslam Cumhuriyeti hükümetinin kadınlara yönelik baskılarına dikkat çeken Doğu Kürdistanlı Samaneh J. özgürlüğe ulaşmanın tek yolunun tabuları yıkmak olduğunu kaydetti.

AGRÎN HUSSEİNÎ

Divander – İran’ın Tahran kentinde Jina Mahsa Amini 16 Ekim 2022 tarihinde başörtüsünü düzgün takmadığı gerekçesiyle ‘ahlak polisleri’ tarafından katledildi. Katliamın ardından Doğu Kürdistan ve İran kentlerinde kadınlar öncülüğünde “Jin, jiyan, azadî” ayaklanması başlatıldı. Tarihi direnişte İran İslam Devleti, idam, işkence, tutuklama, insan kaçırma, zehirleme, ceza gibi birçok baskı yöntemini devreye koysa da halk mücadeleden geri adım atmadı.

Doğu Kürdistan’ın Divander şehrinden olan Samaneh J. kadınlara yönelik baskıları ve direnişi anlattı.

‘Tek yol tabuları yıkmak’

Jina Mahsa Amini’nin katledilmesi nedeniyle öfke dolu olduğunu kaydeden Samaneh J. “Özgürlüğe ulaşmanın tek yolu tabuları yıkmaktır. Kadınları çevreleyen bu duvarları yıkmalıyız. Zorunlu başörtüsü, kadınlara uygulanan bir norm ve baskı aracıydı. Özgür düşünceye sahip bir kadın, hiçbir baskıya boyun eğmez ve haklarının bilincindedir” dedi.

‘Kadınların farklı şehirlerdeki protestoları devam ediyor’

İran İslam Cumhuriyeti kurumlarının zorunlu başörtüsü karşıtlarına karşı baskılarını artırdığını dile getiren Samaneh J. “Kadınların farklı şehirlerdeki protestoları devam ediyor. Bu devrimin daha büyük bir etki yarattığını gösteriyor. Geçtiğimiz 40 yıl boyunca İran İslam Cumhuriyeti hükümeti, kadınların birçok olay ve alana katılımına kısıtlamalar getirdi; özellikle de zorunlu örtünmeyi dayattı. Bu dayatma, yazılı ve yazılı olmayan kurallarla sistematik bir şekilde uygulandı. Uymamak ise tabuyu yıkmak olarak değerlendirildi” şeklinde konuştu.